Vampire City

Bölüm10:yeni arkadaşlıklar ve geçmiş...

ALEXANDRİA...

Ağlamam dindikten sonra koşar adımlarla arabaya doğru ilerledim.arabaya binip gaza bastıktan sonra,biraz olsun rahatlamıştım.otele doğru giderken baktım ki Miranda yerde oturuyor.ha yerde oturuyor mu?.tam arabadan inmiştim ki onu gördüm.piç bradd.Miranda onun kırığını bilmediğimi sanıyordu ama biliyordum.bu salak bir zamanlar banada asılmıştı.derken söylediğini duydum.Dean ve beni öldürmekle tehtit ediyordu.ah sen kimsin ki p*ç kurusu.ben benim iki katım yaşında bir vampiri öldürmüş kızım.tam söylediği şeyin aynısını ona yapmaya gidiyordum ki arabaya atlayıp s*ktir oldu.anlaşılan yapıcaklarımın arasına bradd'in evini bir ara ziyaret etmeyide eklemeliydim.Miranda'nın yanına gidicekken,gözden kaybolmuştu.omuz silkip arabaya geri atladım ve otele sürmeye başladım.ev işinide onlara bırakırsan böyle olur Alex.yarın ilk işim okul çıkışında kendime ev bakmak olucak.geldiğimde kıyafetlerimi üstümden rekor hızda çıkartıp iç çamaşırlarımla yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.kapının gıcırtısını duyduğumda başımı çevirdim.Miranda kapıda duruyordu.ve yüzü bembeyazdı.bakalım bana doğruyu söyliyicekmisin?hımm...bence cevap hayır.

-Neyin var?nerelerdeydin?

-Hiç..sadece parti için malzeme almaya gitmiştim.ve biraz ısladım.

o aptal,sahte olduğunu bildiğim gülümsemelerinden birini takınıp dışarı çıktı.tahmin ettiğim gibi cevap hayır.yorganının altına girip gözlerimi kapattım ve rüyaların bana yol göstermesini diledim.

ERTESİ GÜN(AMERİCA-ATLANTA)

Gözlerimi bir süre açmadım.yaklaşık 5 dakika uyanık vaziyette gözlerimi açmadan durdum.kalktığımda her sabah yaptığım işlemleri tekrarladım.göz kalemimi ve rimelimi sürdükten sonra.yüksek topuklu diz üstü çizmelerimi giydim.çantamı kaptığım gibi aşağı koşturdum.otelin çıkışında mianda ve dean'i gördüm ve onlara el sallayarak seslendim.

-Günaydın kardeşim,görüşürüz kardeşim!!

-Sanada!!

gülümseyerek arabama atladım.her ne kadar kavga edip,tartışsakta o benim kardeşimdi ve ondan sonra değer verdiğim tek kişiydi.adını söylemek istemiyorum.belki böylece daha az üzülürüm.düşünmessem yani.ama düşünmem gereken şeyler de vardı.bunun başınıda o uyuz bradd'e kardeşimi üzmenin hasabını sormak çekiyordu.bide şöyle güzel bir A sınıfı sarışın bulmak.okulun otoparkına arabamı park ettikten sonra doğruca dersliğe koştum.Erina'yı kolundan yakaladığım gibi kantine sürükledim.daha dersin başlamasına 20 dakika vardı.güzel bir sarışını gözüme kestirdim.etrafında bir sürü insan toplanmıştı ve konuştuklarını dinliyolardı.birden zümrüt gözlerini gözlerime dikti.ve o alışık olmadığım his geldi düşüncelerim dinleniyordu.o süre boyunca gözlerini gözlerimden ayırmadı ve en sonunda göz kırpıp başını başka tarafa çevirdi.lanet olsun!!çocuk bir vampirdi!!hemde yeni falan değil.öyle olsaydı düşüncelerime giremezdi.en az benim yaşımdaydı.Erina'ya dönüp ismini bilmediğim vampir çocuğu işaret ettim.

-O kim peki?

-O...Matt'in düşmanı.ikisi okulu ele geçirmiş durumda.Matt'in tarafı ve Adrian'ın tarafı.birbirlerinden ölesiye nefret ederler.

-Adrian he?güzel isimmiş...

sırıttım.evet Matt'in benden nefret edip,vazgeçmesini istiyorsam.Adrian bir numaralı çıkış kapısı olabilirdi.vampir sezgilerini kullanıp dikkatini üzerime çektim.sağ tarafıma baktığımda Matt gözlerini dikmiş bana bakıyordu ve ne yaptığımı bildiğini adım gibi biliyordum.Adrian'a baktığımda bana sırıtıyordu.ağzımı oynayarak''tenefüste arka bahçe´´dedim.göz kırparak karşılık verdi.Matt'e baktığımda öfkeyle bakıyordu.işte böyle Matt,benden nefret ediceksin.ders zili çaldığında Erina'yla sınıfa yürüdük.giderken bir ilan gördük ve önünde durakladık.evet...kostümlü parti.hmm...sanırım ne olacağımı biliyorum.bayan emily'nin dersine girdiğimizde Matt'in gözlerini sinir bozucu bir şekilde ensemde hissediyordum.inşallah dudaklarımı okumamıştır diye düşünürken zil çaldı.Erina'ya bir işim olduğunu söyleyip.arka bahçeye doğru koşturarak gitmeye başladım.şu yeni çocuğu tanıma seansı için heyecanlıydım.gittiğimde oradaydı.bu imkansızdı çünkü zil çalalı 10 saniye olmuştu.