18. bölüm

4.6K 234 24
                                    

 These ugly symptoms appeared after meeting you.

Kai iki tepsiyi de eline aldıktan sonra Luhan’ın oturduğu masaya yöneldi.
Luhan ağrıyan kalçalarının üstüne oturmuş, sessizce onu bekliyordu. Duvara doğru odaklanmıştı, bir geyiğin güzel gözlerine benzeyen gözleri sonsuz beyazlığa doğru bakıyordu.

‘’Geldim!’’diyen Kai’nin neşeli sesiyle irkildi. 

Esmer tenli çocuk iki tepsiyi de masaya koyduktan sonra yavaşça sandalyeye oturdu. Mavi tepsiyi sevgilisinin(♥♥) önüne doğru kaydırdı.

‘’Al bakalım Luhan.’’ Luhan kocaman ve sevimli gözleriyle tepsideki yiyecekleri inceledi. Daha sonra gülümsedi ve tepsiyi kendine çekti.

‘’Teşekkür ederim Ka-ah!’’ Luhan inledi. Sesinin daha fazla çıkmaması için ağzını kapadı.

Kai şaşkınlıkla onun eline dokundu.

‘’İyi misin Luhan?’’ 

‘’Ah, ben,’’diye mırıldandı Luhan, tepsiyi almak için kendini kasınca kalçasındaki ağrı vücudunu ele geçirmişti. ‘’K-kalçam ağrıyor…’’

Kai kendini suçlu hissetmişti. Çok mu sert davranmıştı?

‘’B-ben üz-‘’

‘’Hayır Kai, hızlı olmanı isteyen bendim.’’ Gülümsedi ve elini Kai’nin eline geçirip yavaşça sıktı. Beyaz ve bronz. ‘’Yemek yedikten sonra ağrı kesici içersem iyi olurum.’’ 

‘’Hadi, o zaman çabucak ye.’’ Kai elini kaldırıp onun saçlarını yavaşça okşadı.

İkisi de onları izleyen Kyungsoo’yu fark etmemişlerdi. Gözlerinde… Garip bir hüzün vardı. 

Luhan seri bir şekilde yemek yedikten sonra ilaç içmesi için sınıfa gittiler.

***

Kai dolabını kilitledikten sonra yanındaki Luhan’a baktı. Daha sonra kafasını çevirdi ve soyunma odasında ikisinden başka birinin olup olmadığını kontrol etti. 

Evet, soyunma odası gayet temizdi.

Luhan üstündeki beyaz gömleğin düğmelerini yavaşça açmaya çalışırken Kai birden arkasından sarıldı.

‘’Hey,’’dedi Luhan ciddi bir ses tonuyla, ‘’Bırak beni seni şapşal.’’ Homurdandı.
‘’Lulu~!’’ Kai ellerini onun çıplak göğsünde gezdirince Luhan titredi.

‘’Lulu da ne?’’ Kai gülümsedi.

‘’Sana taktığım sevimli lakap.’’ 

‘’Bence hiç sevimli falan değ-‘’ Kafasını hızlıca Kai’ye çevirince onun dolgun ve yumuşak dudaklarıyla burun buruna gelmişti. Küçük olanın aldığı nefes, Luhan’ın pürüzsüz ve küçük yüzünü adeta yalıyordu. 

Kai elini kaldırdı ve onu çenesinden kendine çekip yavaşça öptü. Luhan, ağzının içini yumuşak hareketlerle emen tatlı dudakları hissettiğinde karşı koyamamış ve karşılık vermişti. Elini kaldırdı ve Kai’nin dudaklarını öptü. Bir yandan da yavaş yavaş yanaklarını okşuyordu. 

Öpücük iyice derinleşirken birden bir tıkırtı duyuldu. Luhan hızlı bir şekilde Kai’yi itti. Şehvetle birbirine bağlanmış dudaklar yumuşak bir öpücük sesiyle birbirinden ayrıldı. 

‘’B-bir ses… Duydum…’’diye mırıldandı Luhan kesik kesik bir nefes alıp vererek. 

‘’…’’

‘’B-bunu okulda yapmamamız gerek, yakalanabiliriz.’’ 

‘’…’’ 

Luhan yavaşça elini kaldırıp yüzünü okşadı ve yanağını öptü. 

‘’Sabret, tamam mı?’’

‘’Tamam.’’ Kai gülümsedi.

Luhan 5 dakika içinde giyindi. Kai onun çıplak ve muhteşem vücuduna bakarken kalakalmıştı.

‘’Ben salona gidiyorum, birazdan gelirsin.’’ Luhan gülümsedi.

Kai de gülümsedi. ‘’Tamam.’’ 

Luhan gittikten sonra Kai pantolonunu çıkardı ve eşofmanını giydi. Gömleğini çıkarıp tişörtüyle değiştirirken dolapların ardında bir karaltı gördü. Karaltı giderek büyüdü. Ve 2 saniye sonra, Kai onun Kyungsoo olduğunu fark etmişti.
‘’Merhaba Kai-shi,’’diye mırıldandı Kyungsoo. Gülümsüyordu.

Kai de gülümsedi. ‘’Merhaba Kyungsoo.’’

‘’…’’

‘’…’’

‘’Mutlu görünüyorsun.’’

‘’?’’

‘’Önceki gibi kötü değilsin.’’

‘’Sevdiğim insanla beraberim ve bu gerçekten mutluluk verici.’’ Kai gülümsemeye devam etti.

‘’…’’ Kyungsoo bir şey demedi.

‘’…’’

Kai derin bir nefes aldı. ‘’ O gün… Neden beni öpmeye çalıştın?’’ 

Kyungsoo kocaman gözlerini ilk defa genişletmeden sakin sesiyle cevap verdi. ‘’Kötü görünüyordun ve canın yanıyordu. Bende seni rahatlatmak istedim.’’ 

‘’…’’

‘’…’’ Büyük bir sessizlik vardı. O kadar büyüktü ki elle tutulabilir gibi geliyordu.

‘’… Benim sevgilim var.’’

‘’Biliyorum. Ve mutlu olduğunu da görebiliyorum.’’ 

‘’…’’

‘’Yalnızca arkadaşın olmak istemiştim.’’

‘’Öylesin zaten.’’ Kai ifadesiz yüzüyle cevapladı.

‘’…’’ Kyungsoo karşılık olarak gülümsedi.

‘’Ama arkadaşlar birbirini öpmeye çalışmaz Kyungsoo.’’ 

‘’…’’ 

‘’Luhan, benim her şeyim. Şuanda, hayatımda en çok değer verdiğim şey o.’’ Kai elini göğsüne koydu. ‘’Onu kırmak yerine, kendimi öldürürüm daha iyi.’’ 

‘’…’’

‘’Onu asla bırakmam. Asla.’’

‘’…’’

‘’Eğer… Bir daha beni öpmeye kalkışmayacağına söz verirsen, daha yakın arkadaş olabiliriz.’’ 

Kyungsoo bir anlaşmayı onaylamak istermişçesine elini uzattı. 

‘’Söz.’’ 

Ve birbirlerinin elini sıktılar.

‘’Arkadaşız,’’dedi Kyungsoo, ‘’Sadece arkadaş.’’ 

Going to HellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin