*SMUT içerir.Kai uyandığında Luhan hala uyuyordu ve kafasını göğsüne bastırmıştı. Derin derin soluklar alıp veriyordu. Esmer olan kendini zorlukla ondan ayırdı ve elini komidinin üstündeki telefona götürdü, Luhan’ın kafası düşmesin diye eliyle yatağa baskı yapıyordu.
Parmaklarını ekranda kaydırıp saate baktı ve gözleri birden kocaman oldu. Tam 4 saat uyumuşlardı. Saat tam akşam 10’du.
Kafasını yastığa dayadı ve Luhan’ın kafasını tekrardan göğsüne yasladı. Uykusu fazla derindi. Onun uyanmasını sağlamalıydı, akşam yemeğine gecikmişlerdi.
Elini kaldırıp yumuşak alnı okşadı, çocuk huzursuzca homurdandı. ‘’Şş,’’diye fısıldadı Kai onun kulağına hafifçe. Lila rengi göz kapakları yavaşça açılıp kapandı, daha sonra kızarmış gözler göründü, ‘’Saat 10 olmuş.’’
Luhan ne olduğunu algılayamamıştı, birazcık bekledi. Daha sonra bilgiler beynine yeniden dolmaya başladı ve şaşkınlıkla esnedi.
‘’Karnım acıktı.’’ Kolunu sıcak vücuda daha çok doladı ve çarşafın altına daha çok girdi. ‘’Hava serinlemiş.’’
‘’Akşam yemeğine geç kaldık ama hemen gidersek yetişebiliriz sanırım.’’ Parmak uçlarıyla sevgilisinin alnını okşamaya devam ederken yüzünü ona yaklaştırmaya devam etti. Luhan’ın sıcak nefesi ısınmasını sağlamıştı.
‘’Üşüyor musun?’’diye sordu sarışın olan Kai’nin yüzünü yavaşça okşayarak, ‘’Soğuk mu?’’ Esmer olan kafasını olumsuz anlamda salladı.
‘’Değil Luhan,’’diye mırıldandı, ‘’Sen varken hep sıcağım ben.’’ Sarışın çocuk yüzüne yayılan o pis gülümsemeyi engellemek için çok uğraştı ancak başaramamıştı.
‘’Ah, tanrım.’’ Dolgun dudaklara bir öpücük kondurduktan sonra yavaşça geri çekildi ve kollarını ona doladı, ‘’Donuyorsun.’’ Kai kıkırdadı.
‘’Burada sauna ve sıcak su havuzu var,’’diye fısıldadı minik çocuğun kulağına, bunu duyan Luhan’ın gözleri daha da büyük oldu. Kollarını uzun olanın vücuduna daha da sıkı doladı ve başını göğsüne gömdü. Kai’nin tişörtünden yayılan tarçın kokusunu duyabiliyordu, çok tatlı ve masum bir kokuydu.
‘’Ee,’’diye mırıldandı. Çocuğun konuşmasını bekledi.
‘’Yani diyorum ki… Beraber… Suya girsek… Gece…’’
‘’Sonra da bana tecavüz et, değil mi?’’ Luhan öfkeyle söyledi.
‘’Yah!’’diye bağırdı Kai, ‘’Ne saçmalıyorsun? Sıcak su vücudunu gevşetir ve rahatlarsın.’’
Luhan kıkırdadı, ‘’Yalnızca şaka yapmıştım.’’ Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı,
‘’Bana uyar, ısınmış oluruz hem. Ama önce bir şeyler yesek?’’ Sesi huzursuz bir tona dönüşmüştü.
‘’Aşağı inmeden önce sana yiyecek bir şeyler alırım,’’dedi Kai onun parmaklarının arasını okşayarak. Daha sonra kafasını eğip onun dudaklarına bir öpücük kondurdu.
*
‘’Hey,’’diye mırıldandı Luhan yumuşak bir sesle, boy aynasında vücuduna bakarken Kai de onu oturduğu yataktan şaşkın şaşkın izliyordu. Sarışın olan dar ve şort şeklinde bir mayo giymişti ve bu giydiği onun biçimli kalçalarını daha da belirginleştirmişti. ‘’B-bu şey… Komik mi duruyor?’’diye sordu sevgilisine.
Kai’nin gözleri kocaman olmuştu ve şaşkınlıkla karışık büyülenmişlik duygusuyla onu izliyordu. Ancak ifadesinde bir tutam acı da vardı.
Luhan’ın sol kaburgasından başlayarak göbeğine ve oradan da kasık ve bacak kısımlarına doğru ilerleyen yara izlerini görmüştü gözleri. Bu onları ilk kez görüşü değildi ancak buna rağmen her görüşünde o garip duygunun filizlendiğini hissediyordu içinde.
Acıma duygusu.
Sanki dokununca iyileşeceklermiş gibi öpmek istiyordu o yara izlerini. Dudaklarını pembeleşmiş cildin üstünde özgürce dolaştırmak istiyordu.
‘’Hayır, gayet normal,’’dedi gülümseyerek, ‘’Üstüne tişört giy.’’
Luhan elini uzatıp kırmızı çantadan mavi tişörtü aldı ve yaralı vücudundan aşağı doğru indirdi. O izleri umursamıyordu, her ne kadar çirkin görünseler ve onu sinir etseler de geçmeyeceklerini çok iyi biliyordu.
Kai havlusunu eline aldı ve kapıya doğru yürüyüp Luhan’ın gelmesini bekledi.
*
Esmer çocuk sıcak ve rahatlatıcı suyun içinde oturuyordu ve Luhan da kucağındaydı. Daha çok ısınmak için birbirlerine sarılmışlardı. Luhan’ın kafası onun göğsüne yaslıydı ve gözlerini kapamıştı.
Birden gözlerini açtı ve etrafta göz gezdirdi. Geniş bir salondu burası. Kapalıydı. Duvarlar camlarla kaplıydı, dışarısı gayet iyi görülürken dışarıdan içerisi iyi görünmüyordu(cümleye bak aşolkspdofk).
Luhan derin bir nefes aldı ve gözlerini yeniden kapadı.
O sırada Kai ona,
‘’İyi hissediyor musun?’’diye sordu, parmakları açık tenli olanın ıslak sırtında yavaşça dolaşıyordu. Sarışın olan huzursuzca kıpırdandı ve geri çekilip ona baktı.
‘’İyiyim,’’dedi yavaşça gülümseyerek. Kai de bu heyecan verici gülümsemeye karşılık vermek istedi ancak başaramamıştı. Luhan sarı ve dalgalı saçlarla kaplı minik başını yeniden Kai’nin boynuna gömdü ve onun sıcaklığı sayesinde güzel hissetmeye devam etti. Parmak uçları yavaşça ıslak ve esmer göğüste dolaşıyordu, kendi kendine huzur içinde gülümsedi.
Ancak ne yazık ki Kai şuan da onun kadar mutlu ve huzurlu değildi. Luhan’ın bu pozisyonda olması, sıcak su ve ince, beyaz vücut onu feci şekilde tahrik etmişti. Vücudundaki damarlarda akan kırmızı ve akışkan kanın güneye doğru toplandığını hissedebiliyordu. Hareket edemiyordu, nefes almak bile canının yanması için önemli bir sebepti.
O sırada Luhan onun boynuna küçük bir öpücük bıraktı ve ona daha çok sarıldı. Elini ensesine doğru çıkardı ve daha sonra ıslak tenden aşağı doğru indirdi. Bunu yapmak Kai’nin tüylerini diken diken yapmış, penisinin daha da sertleşmesine sebep olmuştu. Luhan eliyle Kai’nin bacak içine dokundu yavaşça.
Bunu hisseden Kai daha da çok tahrik oldu ve ağzından serbestçe çıkan inlemeye durduramadı.
‘’A-ah!’’
Birden eliyle ağzını kapadı. Luhan şaşkınlıkla kafasını kaldırıp ona baktı, kahverengi gözler oldukça normal görünüyordu.
‘’Ne oldu?’’diye sordu yavaşça.
Kai gözlerini kapatıp kafasını indirdikten sonra tekrardan ona baktı. ‘’B-ben iyiyim…’’
Luhan buna inanmamıştı. Tek kaşını kaldırıp tekrardan sordu, ‘’Emin misin?’’
‘’Evet,’’diye cevapladı Kai rahatlamaya çalışarak ancak hiç mi hiç iyi hissetmiyordu. Penisi giderek daha fazla sertleşiyordu ve canı çok yanıyordu. Ve üstüne üstlük Luhan onu okşayıp öperken nasıl rahat durabilirdi?
‘’…’’ Sarışın olan kafasını eğip göğsüne yasladı. Sessiz bir şekilde bir süre durmaya devam ettiler. Sıcak su ve birbirlerine duydukları sevgi onları ısıtıyordu.
Kai derin bir nefes aldı ve yavaşça geri verdi. Bu canını yakmıştı. Hareket etmek bile zorlaşmıştı.
Onun titreyerek nefes aldığını fark eden Luhan kafasını kaldırıp geri çekildi ve ona baktı. Kai’nin titremeye devam ederek çikolata kahvesi gözlerini ona dikti. Canının yandığını fazlasıyla belli ediyorlardı.
Luhan’ın yüz ifadesi şaşkınlıkla kaplanmıştı. ‘’Hayır Kai, sen iyi değilsin,’’dedi yumuşak bir sesle.
Kai kafasını salladı ve ona bakmaya devam etti.
‘’E-evet Luhan, hiç iyi değilim.’’
Luhan yüzünü ona yaklaştırdı ve titremeye devam eden alt dudağı yavaşça öptü. Kai buna daha fazla dayanamayıp inledi ve kollarını çocuğun vücuduna sımsıkı doladı.
‘’Ihm.’’ Luhan ağzının içine kontrolsüzce giren sıcak dili emmeye başladığında hiçbir şeyi hissedemediğini fark etti.
Uzun süren öpüşmeden sonra Kai kafasını zorlukla geri çekti ve açık kahverengi güzel gözlerideki ihtiyacı gördü.
Elini uzatıp Luhan’ın omzuna koyduğu eli avcuna koydu ve suyun altına soktu. Önünde oluşan küçük çadıra dokunmasını sağladı.
Luhan avcunun içinde tıpkı bir kalp gibi atan sertleşmiş penisi hissedince şaşkınlıkla,
‘’Ser-sertleşmişsin…’’diye mırıldandı. Gözlerini kaçırmaya çalışıyordu. Utanmış mıydı?
‘’Evet,’’diye fısıldadı Kai ona yaklaşarak, ‘’Buna sebep olan kişi sensin. Sen ve…’’ Elini Luhan’ın ıslak göğsünde gezdirdi, sert kasların üstüne bastırdı, ‘’… Muhteşem
vücudun.’’
‘’A-ah-‘’ Luhan kendine engel olamayıp inledi.
‘’Boşalmam lazım,’’diye fısıldadı Kai tekrardan, ‘’İçine girmeme izin ver… Lütfen…’’
Luhan’ın zaten büyük olan gözleri daha da büyüdü, ‘’Eğer biri buraya gelir ve bizi görürse-‘’
‘’Hayır, bu saatte buraya kimse gelemez, kapılar da kapalı.’’
Kai, Luhan’ın kollarını sıkı sıkı tutmuştu ve Luhan bu kollardan kurtulmak için adeta bir kuş gibi çırpınıyordu, ‘’K-Kai- i-istemiyorum-‘’
‘’Luhan lütfen!’’ Kai yüzünü ona daha çok yaklaştırdı ve elini kaldırıp onun yanağını okşadı, ‘’Canım yanıyor, lütfen yardım et bana!’’
‘’… ‘’ Alnını onunkine bastırdı.
‘’Lütfen Luhan,’’diye fısıldadı aşırı kısık bir sesle, ‘’Yardım et…’’
Sarışın olan geri çekilip o koyu kahve gözlere tekrardan baktı, acısı yoğundu. Sevgilisi olarak o acıyı azaltmak onun başlıca göreviydi, değil mi?
Pembe dudaklarını onun dolgun dudaklarına dokundurduğunda Kai zevkle onu kendine bastırdı ve karşılık vermeye devam etti.
Elini yavaşça suya soktu ve Luhan’ı belinden kaldırıp ileri itti. Sarışın çocuk dudaklardan ayrıldığı için üzgün bir şekilde ona baktı, acıklı ifadesi Kai’nin de moralini bozmuştu.
Hızlı bir şekilde Luhan’ın mayosunu çıkardı ve muhteşem heybete baktı.
Ağzı açık bir şekilde incelemeye devam ettikten sonra elini sertleşmiş penise bastırdı.
‘’Sen de sertleşmişsin,’’diye fısıldadı yavaşça, ‘’Rahatlamaya ihtiyacın var Luhan.’’
‘’B-bastırma.’’ Buna rağmen Kai onu okşamaya devam etti. Daha sonra eğildi ve ağzına alıp emmeye başladı. Luhan kalçalarını ileri geri hareket ettirerek onun ağzına girmeye devam ediyordu.
‘’A-ah Kai-‘’ Gözlerini sımsıkı kapadı ve elini onun saçlarına koyup kendine bastırdı, ‘’Ç-çok sıcak-‘’
Ancak o güzel sıcaklık birden yok oldu. Luhan acıyla kafasını indirdiğinde Kai’nin gerçi çekildiğini gördüğünde esmer olan onu kucakladı ve bacaklarının üstüne oturttu. Suyun altından mayosunu çıkardı ve kendine dokundu.
‘’A-acıyor.’’ Luhan huzursuzlukla mırıldandı.
Kai dayanamıyordu. ‘’Su kayganlaştırıcı etkisi görür. Şimdi kıpırdama.’’
Luhan isteksiz bir şekilde bacaklarını suyun altında ayırdı. Esmer olan pembe ve küçük deliği görünce ağzından akan salyalara engel olamadı.
Penisini yavaşça deliğe dayadı. Sarışın olan inledi.
‘’Hızlı ol.’’
Kai daha fazla dayanamayıp kendini hızlı bir şekilde onun içine itince Luhan çığlık attı ve sesi tüm salonda yankılandı.
‘’SUYUN KAYGANLAŞTIRICI ETKİSİ FALAN YOK!’’diye bağırdı yüksek bir sesle, derin derin nefes aldı.
‘’Üzgünüm Luhan, çok üzgünüm. Dayanamadım.’’ Kai alçak sesle özür diledi.
Luhan kafasını geri attı,
‘’Hızlan. Yalnızca hızlan.’’
Esmer olan kalçalarını inanılmaz bir hızla hareket ettirirken sarışın olan sıcak su havuzu değil de, zevk havuzunda yüzdüğünü sanıyordu. Dudaklarını ısırdı ve kafasını kaldırıp dudaklarını Kai’nin dudaklarıyla buluşturdu.
Kai onu öpmeye devam ederken aynı zamanda zevkli noktasına hızlı bir şekilde vuruyordu ve Luhan onun ağzına yüksek sesle inlemeye başlamıştı.
‘’Ah-ah-ah! ‘’ Kollarını esmer vücuda doladı.
Tam o sırada Kai daha da oturur pozisyona geçti ve Luhan’ın tam olarak kucağına aldı. Deliğine bastırmaya devam ederken diğeri de aşağı yukarı hareket ediyordu.
Kai birden sarsıldı ve beyaz tohumları Luhan’ın sıkı deliğinin tamamını doldurdu. Derin derin nefes almaya devam ederken sarışın olan da içindeki sıcaklık hissiyle gözlerini açtı.
‘’Uh…’’
Esmer olan hiçbir şey demeden onun penisini okşamaya başladı. Luhan kendinden geçmiş bir şekilde inlemeye devam ediyordu. Acı hissi tekrardan gelmişti.
‘’Ah… Kai…’’
‘’Güzel mi?’’diye sordu Kai onun dudağına bir öpücük kondurarak, ‘’Geliyor musun?’’
‘’Ah, geliyorum.’’
‘’Gel Luhan.’’ Kai onu okşamaya devam ederken kulağına eğildi ve fısıldadı, ‘’Gel hadi.’’
‘’Ah-ah-‘’
Luhan bütün tatlı beyaz sıvısını suya fışkırttıktan sonra Kai’nin göğsünün üstüne düştü. Esmer olan ona yavaşça sarıldı. Derin bir şekilde nefes alıyordu, acı hissi geçmişti. Kasıklarında kaybolan yoğun zevki fark etti, ikisinin de göğsü inip kalkıyordu.
*
Luhan ertesi sabah beyaz yatakta uyandığında başı feci şekilde ağrıyordu. Tarif edilemez bir acısı vardı. Şaşkınlıkla sarı saçlarını karıştırdı.
Gece uyuyamamıştı ve yan odadaki komşularının sevişme seslerini duymuştu. Duvarlar neden bu kadar inceydi? Lanet olsun.
Kai yorgun bir şekilde uyuyordu. Göz kapakları kapalıydı. O da uyuyamamıştı. Ses fazlacaydı. Eğer Luhan gibi yapıp kulaklarını tıkamasaydı her şey tekrardan kötü olabilirdi. İkisi de sabaha karşı uyuyakalmışlardı.
Sevgilisi onun saçlarını okşamaya başladığında bunu hissedip gözlerini yavaşça açtı ve açık kahverengi gözlerle karşılaştı.
Luhan küçük dudaklarını kıpırdatıp, ‘’Günaydın,’’diye mırıldandı.
Kai derin bir nefes alıp bıraktı ve ona gülümsemeye çalıştı. Ancak başaramıyordu, beyninin içinde bir öküz sürüsünün koşuşturduğunu hissediyordu. Zihni karmakarışıktı.
‘’Günaydın Luhan.’’
‘’Uyuyamadım.’’ Sevgilisi tek nefeste söyledi.
‘’Ben de,’’diye itiraf etti Kai, elini başına koydu.
‘’Üstelik kalçam çok acıyor.’’ Sarışın olan homurdandı.
‘’Üzgünüm.’’ Kai dudak büzdü.
Bir şey birbirlerine demeden bakıyorlardı. Esmer çocuk küçük ve güzel gözlerde kaybolurken tam o sırada ikisi de tanıdık bir çığlık duydular.
‘’SEHUN!’’
Luhan tek kaşını şaşkınlıkla kaldırdı. Farkında olmadan Kai de aynısını yapmıştı.
‘’B-bu da neydi böyle?’’diye fısıldadı Luhan.
İkisi de şaşkınlıklarını yenemeden birden bir çığlık daha duyuldu.
‘’KYUNGSOO!’’
İki çift kahverengi göz büyümeye devam ederken bir gürültü daha duyuldu, yan odada bir şey yere düşmüştü sanki.
O sırada ikisi de gece boyu, tatile gelmiş olan ve sevişip duran Kyungsoo ve Sehun yüzünden uyuyamadıklarını fark ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Going to Hell
Fanfiction*Tanıtım* O yalnızdı. Dışlanıyordu. Nedenini ise kimse bilmiyordu. Dışlama ve insanlardan uzak durma sebebi ise onlardan farklı olması ve insanların önyargılı olmasıydı. Canının yanmasından korkuyordu. Yine aynı acıları yaşamaktan korkuyordu. Karanl...