Nefsim ruhuma uymayı reddediyor. Sadece kendi bildiğini okuyup ruhuma yavaşça iğnelerini batırıyor. Acımasızca en ağır prangaları geçirmeye çalışıyor. Ruhum uçsuz bucaksız oysa ki. Yıldızlar kadar parlak. Okyanuslar kadar derin ve karşı konulmaz. Duyguların cazibesi var üzerinde. Nefsimin sınırlı gözleri ise inatçı bir çocuk gibi yalnızca belli bir noktaya takılıp kalmış bir adım öteyi göremiyor. Öyle dar bir kafesin içindeki nasıl nefes alıyor şaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihnimden Kaleme Dökülenler
No Ficcióngözlerimi kapatınca açığa çıkan düşünceler kafamın içine sığmadığında...