-28-

314 32 7
                                    

Sevgili günlük...

Bu gün Frisk uyandı. Herkes mutluydu. İçeri girmek istedik ama hastane odasına kimseyi almıyorlardı. Bir iki güne çıkabilirsiniz demişleri. BİZ 2 AY BEKLEMİŞİZ! 2 GÜN BEKLEYEMEYECEĞİZ! Neyse neyse...

Sans bizi hep birlikte eve ışınladı. Tabi çok fazla kişiyi ışınlamak kötü bir fikirdi. Zaten eve gelince bir iki dakıkalık baygınlık geçirmişti.
Frisk sorup duruyor. "Ne oldu.." Aslında olan şey şu:

Frisk'in bedeni aşırı güce dayanamamış. -mış... Sans beni canavarın elinden kurtardı. Bir süre savaştık ama Furry'i en sonda yenmenin bir yolunu bulduk. Onu kendi beynimden sildim...

Nasıl olsa da bir hayalı yaratık... Yani... Ben öyle umuyorum...

Furry ışık saçarak bir iki saniye de ortadan kayboldu. Herkes şaşırmıştı. Rahatladık... O sırada Frisk'e gelince...

...

O hareketsiz yatıyordu...

...

Hiç hareket etmiyordu...

...

Hiç birşey yapmadan, sakin ve sessiz....

...

En sonunda Sans Frisk'in üzerine atladı. Orda çok korkmuştu. "Biri ambulans çağırsın!" diye bağıran çocuklar da korkmuştu. Ben sadece...

Sadece...

Sadece orda ağlamakla yetinebildim... Çok utanç vericiydi... Ama içimdeki ses "Utanmak ? Sen delirdin mi! İkizin hala yaşıyor! Hala onu kurtarabilirsin..." Genelde seslerime güvenmezdim. Çünkü hep öldür ve ya bıçağı alıp saldır derdi.

Ama bu sefer haklıydı. Utanmanın hiç bir manası yoktu. Hemen kalktım, Frisk'in yanına gidip yaşayıp yaşamadığına....

Yaşıyordu... Yaşıyordu... Ama ben neden bunu kontrol ettim? Frisk tabikide yaşıyordu... Ölüyor olamazdı...

Chara göz yaşlarına boğuldu. Kalemi elinden düştü ve iki eliyle yüzünü kapadı. Asriel yavaşça kapıyı açtı. Chara'nın ağladığını görünce hemen yanına koştu...

Beyaz Ve Siyah-Undertale (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin