-46-

258 22 9
                                    

Aradan bir kaç gün geçti. Sans kendini odaya kapamıştı. Hiç kimse hiç te bile mutlu değildi. "Mutluyuz..." diyorlardı. Ama sahte bir mutlulukla...

Frisk'i hiç kimse unutamamıştı. Son isteği bile onun yakalandığı hastalık gibi saçmaydı ama ben buna aldırış etmedim. Her gün onun yanına gidip içimi döküyordum. Neler olup bittiğini teker teker anlatıyordum...

Bir gün Sans'a yemek götürdüm her zamanki gibi kendini odaya kapatmıştı. Ama uyuyordu.

Ah Sans... Böyle yapmana hiç gerek yoktu ama...

Yemek tepsisini masaya bıraktım. Bir an aklıma dün Frisk'in yanına gitmediğim geldi ō_ō...

Sessizce odadan çıktım. Doğru Çiçek bahçesine gittim. Burda esrarengiz bir şey vardı. Ben Frisk'in üstünde olan toprağa her gün küçük küçük notlar bırakırım. Bir sonraki gün o notlar yoktur...

Uzun bir yürüyüşten sonra çiçek bahçesine vardım. Frisk'i Gül bahçesine gömmüşlerdi...

Gül bahçesini buldum. Bir taşın üzerinde zerinde; "2001-2017 Frisk SALVATORE" yazıyordu. Önünde tümsekli bir toprak parçası vardı. Yanına gidip eğildim. Daha sonradan yazılmışçasına bir not ta altında yazıyordu:
"Frisk... Frisk hep güler yüzlü bir kız oldu. Bizim mutluluğumuzu hep istedi. Şu an biziimkiler hiç te mutlu değil. Frisk, bunları böyle görse ne der? Biraz onun hatrına mutlu olun... -Sans"

Duygulandım. Sans haklıydı. Mutlu olmalıydık... Ve bir şey fark ettim. Dün bıraktığım notlar yoktu...

Beyaz Ve Siyah-Undertale (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin