THE MERYNURİ

- GİRİŞ -

Her genç kız hayatında bir düzen ister sevilmek ilgi görmek ister ve yıllar boyunca hayalini kurduğu bir aşk ve eş vardır. Hayatımızın doğru kişisi diye adlandırırız biz bu şanslı kişiyi...
Aslında büyük bir umutla beklediğiniz o doğru kişiyi bulunca anlıyorsunuz hayatın ne kadar güzel olduğunu, aşkı da sevgiyi de hissetmeyi daha iyi öğreniyorsunuz. Yeri geldiğinde söz dinlemeyi, bir olmayı! Geçmişiniz de aşk sandığınız ilişkilerinizi gülümseyerek anımsıyor '' işte aşk buymuş '' düşüncesine kapılıyorsunuz.

Her an yanında olmayı istiyorsunuz, çekinmeden utanmadan her şeyi anlatıp, her şeyi konuşabiliyorsunuz. Bir gün biter mi? Korkusunu yaşamıyorsunuz çünkü o korkuyu hissettirmiyor.

Duygular, hisler yaşananlar net!

Kalbinizin ritmini değiştiren, hayatınızı şenlendiren bu aşk o muhteşem huzuru da beraberinde getiriyor, kelimeler yetmiyor o heyecanı anlatmaya ''evet aşığım'' diye net bir şekilde söyleyebiliyorsunuz, Seviyorumdan öte aşığım diye haykıra biliyorsunuz çünkü hisler de karşılıklı duyulan güvende...

Sonsuz bir güven duygusu kaplıyor yüreğinizi ne kadar içinize yeni düşmüş bile olsa bu aşk sanki yıllardır berabermişçesine güveniyorsunuz ona çünkü neden biliyor musunuz?

Aşk o ilk gördüğünüz anda kalbinize düşer ama bedeninize yaydığı enerji aslında o anda tüm geçmişimize yayılmıştır. Anlamdıramadığınız o duygu size şunu anlatmaktadır; yıllardır beklediğiniz o doğru kişi aslında tam da karşınızda durmaktadır.

- Aşk zaten ilk görüşte hissedilen o duygu değil midir ?

Aşkın kavuşamadığın da aşk olduğunu, ilk görüşte aşk diye bir şeyin olmadığını savunanlar veya düşünenler yıllardır inandığınız ve inandırdığınız bu teoriye meydan okurcasına ilk görüşte aşık oldum ve yeniden doğmuş gibi onunla hayatımı yaşıyorum. Bana göre aşk zamanla oluşmaz onu ilk gördüğün de içinde bir şeyler kopar, fark etmek veya fark etmemek sana kalmıştır.

Aşkı yaşamak için savaşmak gerekir iki seçenek vardır; bunu yaparsın yada yapmazsın.

Neden o duygunun aşk olduğuna inanmayarak acı dramları yaşatır mutluluğa geç bırakırsınız kendinizi aşk cesaret gerektirir ona söyleyecek cesareti kendin de bulamıyorsan hissettiğin o duygu aşk değildir.

Gözlerinizin birbirine değdiği o an bambaşka bir duygu içine kapılıp gidersiniz pembe dünyalara, artık beyniniz değil kalbiniz yönlendirir sizi... Bir anda bir bakışla bütün hayatınız bütün derdiniz o olur ve daha önce hissetmediğini​z olağanüstü bir duyguyla minicik bir yavru kediye dönüşürsünüz. İşte o anda hayat size o şansı sunmaktadır bunu fark edip savaşmak size kalmıştır.

- Aşkın sizi ne zaman, nerede, hangi yaşta bulacağı belli değil ama her zaman gerçek aşkın beni üniversite de bulacağına inandım.