THE MERYNURİ

İLK AY DÖNÜMÜ MÜ OLUR DEMEYİN

Her günüme ayrı bir heyecan getirdi hayatıma girerken, her gün bambaşka bir mutlulukla uyanmaya başladım. Söke artık benim için o kadar anlamlıydı ki aşk şehrimiz dedik,  buradan mezun olup gitsek de evlenip tekrar geri geleceğiz diye hayallerimiz arasına ekledik.

Orada geçirdiğimiz vakitler içerisinde yapmadığımız, gezmediğimiz neresi varsa yada gezip de buraya seninle gitmeliyim dediğimiz neresi varsa gezdik, eğlendik. 

İlişkilerin tutunma süreci vardır alışma, bir birini tanıma evresi o evrelerde kişiler arasında çıkan anlaşmazlıklar ilişkinin sağlamlığını belirler bana göre çünkü o ilk alışma evresi önemli bir evredir iki kişiden birinin alttan alması, sakin kalması gerekir eğer bireyler yani iki tarafta bunu sağlayamıyor ise ilişkinin sağlamlığı tartışılır. Bir konu daha vardı ki benim bu çabam bir heves miydi yoksa gerçekten aşk mı onun testini de bu evrede başarıyla geçmiş ispatlamayı başarmıştım kendime şöyle ki bu bir heves inat olsaydı çoktan sıkılmış olurdum ama tam tersi her geçen gün daha büyük bir enerjiyle aşk enjekte ediliyor gibiydi yüreğime..

Biz o gün bu yola girerken bir söz verdik birbirimize ''ne olursa olsun ne duyarsak duyalım kim ne derse desin gelip birbirimize sormadan alevlenmeyecek trip atmayacağız'' dedik. 

Merynuri ilişkisinde; tutunma sürecimizde elbette bizimde bir takım tartışmalarımız oldu bu tartışmaların genel sebebi hep ben oldum çünkü arkadaş çevremin fazlalığı, tarzımın biraz aykırı oluşu beraberinde bir takım sorunları gün yüzüne çıkarıyordu. Herkesin hoşlanabileceği bir tarz değildi kabul zaten üniversitede insanlar beni yakışıklı diye tanırlardı ki turuncu'm da benim ismimi bilmiyordu ve daha da kötüsü oda beni yakışıklı olarak tanıyordu. Bana ''hayatta dönüp bakamayacağım bir tarzın var hoşlanmadığım bir tarz ama o tarzının arkasında yatan muhteşem bir yüreğin var ben ona aşık oldum'' demişti.

Bir şekilde bu süreci başarıyla atlattık. Kişiden kişiye ilişkiden ilişkiye değişir bu sürecin sayısal ifadesi ama bana göre bizim ilişkimiz bir ay olarak bu alışma sürecini benimsemiş ve sınavı atlatmayı başarmıştı. 

Ay dönümleri özellikle de ilk ay dönümünün bir kutlaması olmaz ama benim için o ilk ay çok önemliydi çok istediğiniz dileğinizin gerçekleşmesinin mutluluğunu hep yaşarsınız her şey çok güzel ilerliyor ve o çok istediğim adamla bir ayım olmuş bende bu mutluluğumu paylaşmak amacıyla ona bir sürpriz hazırladım.

Ortalama bir çiftin toplasanız bir ay içerisinde çekildiği resim çok değildir. Bizim ilk ayımız dolduğunda toplam 250 tane resmimiz vardı abartmıyorum ve şuan 5000 tane resmimiz net vardır.

Oda arkadaşım ile birlikte patlayan albüm kutusu yapmaya karar verdik  bu kutu için de bir hafta uğraştık ve sonuç gerçekten muhteşemdi. Sabah erkenden yurttan çıkıp evine gittik uyuduğunu biliyorum ve amacım onu uyandırmaktı kapıyı çaldım. Bir iki tık derken uyandı uyku sersemi kapıyı açtı beni gördü ve geri yattı. Arkadaşımla birlikte içeri girdik elimde kutuyla bu saatte beni görünce şaşırdı toparlandı beklemiyordu ve oda bir hazırlık yapmamıştı ama bir şey yapmasını beklemiyordum zaten bu benim içimden gelen bir şeydi karşılık bekleyerek yaptığım bir şey değil daha sonra kutuyu açtı ve patlayıp içinden çıkan resimlerimizi, ona yazdığım küçük notları görünce duygulandı o kadar mutlu oldu ki o an ki yüz ifadesi o an ki şaşkınlığı dünyalara bedeldi. 

Olayın şokunu atlattıktan sonra odadan çıkıp beni odaya kitlemesi bir oldu. Ne olduğunu anlamadım bana sadece ''biz gelene kadar odada bekle'' dediler ve gittiler. Yaklaşık iki saat boyunca odada kaldım. Geri gelmelerine rağmen hala kapıyı açmıyorlardı anlamıştım bana bir sürpriz hazırlıyorlardı ama merak içinde kitlenmiş bir vaziyette beklemek zor bir andı. Kapı açıldı ve arkadaşım elindeki sürpriz yumurtayı uzattı küçük ağlayan çocuğu susturmak amacıyla uzatılan minik oyuncak gibi elime tutuşturdu ve beni tekrar kitledi. Turuncu'm seslenerek sadece biraz daha sabretmemi söyledi. Peki böyle bir durumda  insan nasıl sabredebilirdi hemde benim gibi meraklı biri...

Çok geçmeden kapı açıldı içeri turuncu'm girdi gözlerimi kapatmamı ve hiç açmamı söyledi ellerimden tuttuğu gibi mutfağa götürdü beni gözlerimi açtığımda o kadar mutlu olacağım bir sürpriz duruyordu ki karşımda o adam beni öyle güzel tanımış ve öyle güzel seviyormuş ki... 

Evet masanın üstünde iki koli sürpriz yumurta duruyordu ama öyle sıradan alınıp gelinmiş bir sürpriz yumurta değil tek tek açılmış içerisine tek tek yazılan güzel notlardan koyulmuştu emek vardı uğraş vardı, meğer benim turuncu'm baya romantik bir insanmış. Ben o an bir oturuşta hepsini yeme planlarını oluştururken gözümün önümden aldı ve kaldırdı. Her gün sadece bir adet yeme hakkım vardı, her gün bir adet sürpriz yumurta getirecekti okula kendimi öyle özel öyle güzel hissettim ki prenses gibiydim ve inanın bana bu alışkanlık olarak kaldı ve mümkün olduğunca her gün her fırsatta bana sürpriz yumurta almaya devam etti.

Sevmekten çekinmeyin, korkmayın cesur olun sevin sevginizi gösterin.

- Aşk dolu mutluluklar dilerim.