42. Doğum Günü

6.7K 436 32
                                    

Öhöm öhöm.. Sonunda geldim. Beklettiğim için üzgünüm. Birazcık internet sorunu yaşıyordum da. Keyifli okumalar..😘😘

Duyduğum korna sesiyle uzayıp perçem haline gelmiş kakülümü sola attım ve telefonumla anahtarımı kot tulumumun cebine attım. Egemen için aldığım hediyeyi elime aldım ve beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirerek evden ayrıldım. Hızlı adımlarla merdiveni indim ve kapının önünde beni bekleyen arabaya ilerledim. Koray sürücü koltuğundaydı ve ön koltukta da Filiz oturuyordu. Arka kapıyı açarak sarmaş dolaş halde oturan Hakan ve Aylinin yanına bindim.

"Naber baş belası?" diye sordu Hakan.

"İyi. Senden naber diye sormayacağım çünkü nasıl olduğun belli oluyor" dedim sırıtarak. Hakan da güldüğünde Aylin Hakan'ın omzuna yasladığı başını kaldırdı.

"Niye utandırıyorsun?" diyerek bacağıma tekme attıktan sonra arabanın içinde çığlığı yankılandı.

"Böyle giyindiğine inanamıyorum!!" Gülerek kulağımı ovuşturdum.

"Ben de senin sesini bu kadar çıkabildiğine inanamıyorum." Gülerek Hakan'a döndüm ve ekledim.

"Bence artık bana baş belası deme." Aylin'i işaret ettiğimde güldü.

"Senden daha beter." Aylin Hakan'ın göğsüne yavaşça vurduğunda Hakan Aylin'in elini yakaladı. Gözlerimi onlardan çekerek başımı pencereye yasladım ve karanlık sokağa baktım. Tamam anladık, seviyorsunuz hee.

"Parti kaçta başlayacak?" diye sordum başımı camdan çekmeden.

"Başladı bile." Başımı dayadığım camdan kaldırıp şaşkınlıkla Aylin'e baktım. Başladı bile derken?

"Biz neden geç gidiyoruz peki?" diye sorduğumda Koray konuştu.

"Hanımefendiler senin aksine hazırlanıp gelemedikleri için."

"Söylenme Koray." dedi Aylin. "Napalım yani bu kadar süreceğini tahmin etmemiştik."

"Aylin saat dörtte aradığımda hazırlanmaya başladığınızı söylemiştiniz." Koray'ın söylediği cümleyle tükrüğüm boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım.

"Saat yedi buçuk." dedim dehşetle. Hazırlanmaları üç buçuk saat sürmüş olamazdı değil mi?

"Ama iki kişiyiz ve sırayla birbirimizi hazırladık." diye savundu Filiz. Ha tamam o zaman normal(!)

"Kızlar," diye seslendim kısık bir sesle. İkisi de bana döndüğünde tekrar konuştum. "Sizin elinizden kurtulduğum için kurban kesmeli miyim?" Kurduğum cümleyle Koray ve Hakan gülümserken Aylin ve Filiz somurttu.

"Şu haline bak." dedi Aylin. "Gören de benim sevgilimin doğum gününe gidiyoruz zanneder." Gözlerimi üstünde gezdirdiğimde beğendiğimiz o beyaz elbiseyi giydiğini gördüm. Açıktaki kollarına gözlerimi diktim.

"Üşüdüğünde sana bunu hatırlatacağım." Telefonum çaldığında dikkatimi ondan çekip cebimdeki telefonumu çıkardım. Elçin arıyordu.

"Efendim Elçin?"

"Eylül, nerde kaldınız? Herkes geldi." Harika(!) En sevdiğim şey; geç kalmak!

"Yoldayız geliyoruz." dediğimde onaylayıp kapattı.

"Elçin neyle gitti?" diye sordu Koray.

"İnanmayacaksınız ama Alper'le." dedim gülerek.

"Alper mi?" diye şaşkınlığını belirtti Aylin. Başımı salladım. Alper ve Elçin sürekli didişseler de kaykay sürmeye gittikleri günden beri araları iyiydi.

Baş Belası(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin