36. Dövüş

9.1K 481 74
                                    

Özlemişim Atmacayı.. Bu bölümden sonra birkaç bölüm daha olmayacak. Tadını çıkarın😉

Yataktan sürünerek kalktım tabiri hiç bu kadar gerçekçi olmamıştı. Nasıl olduysa dün üşütmüştüm ve ayakta durmaya mecalim yoktu. Okula gitmemiştim ama bir buçuk saat sonraki maça katılmam gerekiyordu. Ne olursa olsun bu dövüşü erteleyemezdim. O kadar ki ölsem öbür dünyadan kalkıp gelme ihtimalim bile vardı sırf bu dövüş için.

Kısa bir süre banyoda ılık suyun altında durdum. Ateşim biraz düşmüştü ama hala halsizdim. Gerçekten durup durup da hasta olmak için bugünü mü bulmuştum? Ayakta zor duruyordum zaten bir de Atmaca'dan dayak yediğimde ölür giderdim heralde. Ama bu maça çıkmayı gerçekten çok istiyordum ve sonucu beni korkutuyordu.

Alper haklı olabilirdi. Atmaca beni kandırmış olabilirdi. Ben maskesini düşürdü diye düşünürken o aslında benim yanımda maske takıyor olabilirdi. İşte tam da bu yüzden bu maç bu kadar önemliydi. İnsanlara karşı gerçekten anlatıldığı kadar acımasız mıydı yoksa merhamet eder miydi? Onu o kadar kızdırmıştım ki herkes beni maçta öldüresiye döveceğini söylüyordu. Komalık edene kadar... Gerçekten yapıp yapmayacağını merak ediyordum. Atmaca gerçekten masum muydu yoksa bu halleri bana attığı bir yem miydi? Öğrenmek için hayatımı ortaya koymam gerekiyorsa koyacaktım çünkü Atmaca rol yapıyorsa bundan sadece ben zararlı çıkmayacaktım.

Düşünceli bir şekilde evden çıktığımda ilk kez kulaklığımı takmadım. Ayakta zor duruyordum ve bu akşam öleceğimden o kadar emindim ki son kez olacağını düşünerek çevreyi dinledim. Kış aylarında olduğumuz için hava iyice kararmıştı. Kendimi kalabalığın arasına atarak güç toplamaya çalıştım.

Takım elbiseli bir adam saatine bakarak yol kenarında taksi bekliyordu.

Elinde alışveriş poşetleri olan bir kadın karşıdan karşıya geçmek için yeşil ışığı beklerken bir yandan da elinden tuttuğu sevimli kıza uslu durmasını söylüyordu.

Birkaç adım önümde genç bir çift vardı ve el ele yürüyorlardı. Birkaç saniye içinde genç adam kızı kendine çekip kolunu omzuna attı ve kız utanarak başını yere eğdi. Aklıma Egemen geldiğinde başımı hemen yana çevirdim. Yüksek ateşten beynim hasar görmüştü ve saçmalıyordum.

Karşıdan paten kayarak gelen 14-15 yaşlarındaki çocuk yanımdan hızlıca geçerken rüzgarını hissetmiştim.

Durdum. Gözlerimi kapatıp karanlığı dinledim. Kalabalığın sesini bastıracak kadar gürültülü olan karanlığı dinledim. Hayalimdeki kuşlar cıvıldıyordu. Burnuma çiçek kokuları geliyordu. Mutlu insan sesleri.. Gözlerimi tekrar açtığımda hepsi yok oldu ve yerini biraz önceki gürültüye bıraktı. Takım elbiseli iş adamı gitmişti. Taksisi gelmiş olmalıydı. Orta yaşlı kadın çocuğuyla birlikte yolun karşısına geçmiş orada yürüyordu ve genç çift ortalıktan kaybolmuştu.

Bir süre daha ilerleyerek sağa saptığımda spor salonu görüş alanıma girmişti. Çevreye göz gezdirdiğimde kalabalık olduğunu ama tanıdık biri olmadığını görünce rahatlayarak içeri girdim. Karanlık dolayısıyla tanıyamayacaklarını düşünüyordum.

  Kimseye görünmeden kendimi erkekler tuvaletine attığımda boş olması gerçekten şans işiydi. Kabinlerden birine girerek üstümü değiştirdim ve maskemi taktım. Soyunma odası riskli olduğu için tuvalette giyinmiştim.

Tamam olduğuma kanaat getirdiğimde kendimi dışarı attım ve  soyunma odasına girdim. İçerde Atmaca vardı ve ellerine bandaj sarılmasını izliyordu. Beni görünce başını kaldırıp sertçe baktı. Ürkütücü görünüyordu. Birden onunla ilk karşılaşmamı hatırladım. Okul yolunda ona bodoslama girdiğimi.. Ben olduğumu farketmemişti ama sesindeki sinir hala aklımdaydı. Şimdi hiçbir şey söylemese bile gözlerindeydi o sinir.

Baş Belası(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin