Özel Bölüm 2

10.3K 517 84
                                    

Bu tam olarak bir bölüm sayılmaz aslında. Bu sefer uzun bir bölüm yerine minik minik anılar paylaştım. Farklı zamanlarda olan anıcıklar. Umarım yüzünüzde bir tebessüm oluşturabilirim.

Baş belası defteri bu bölümle birlikte kapanacak. Bu bölüm, ilk bölümden itibaren hep yanımda olan ve desteğini benden esirgemeyen eşsiz dostum Hatayidil için.. İYİ Kİ VARSIN RUH İKİZİM!!

###

"Ya ben niye kocama değil de yere bakıyorum?" diye sordum fotoğrafçı olduğunu iddia eden çatlağa. Egemen bunu nerden bulmuştu gerçekten merak ediyordum. Adamın fantastik düşünceleri vardı resmen.

"Yere baktığında uzun kirpiklerin daha güzel bir görüntü sergileyecek gelin hanım." dedi ukala bir tavırla. Yere bakarak güzel bir görüntü sergilemek yerine bir elimi belime yerleştirip çirkef bir görüntü sergilemeyi tercih ettim.

"Kocama baktığımda da belki aşkla parlayan gözlerim güzel bir görüntü sergileyecek ne biliyorsun?" Fotoğrafçı sabır dilenir gibi yukarı baktığında Egemen kollarını arkamdan belime doladı. Sarılmasıyla bütün sinirim uçup gitse de çaktırmadan başımı yana çevirdim ve o muhteşem gülümsemesiyle karşılaştım. Yüzümde bir flaş patladığında duruşumu bozarak fotoğrafçıya baktım.

"Şimdi aşkla gözlerinin parladığı bir fotoğrafınız var." dediğinde derin bir nefes aldım. Burnunu kafdağından indirseydi de öyle konuşsaydık keşke

"Demek gözlerin aşkla parlayacak?" diye sordu Egemen alayla. Kollarının arasından çıktım ve yüzümü Egemen'e döndürdüm.

"Abartma istersen! Ayrıca az önce moron gibi bakıyordum."

"Bana hiç de öyle gelmedi?"

"Gençler daha tartışacak mısınız?" diye araya girdi fotoğrafçı. "İşim gücüm var benim."

Birincisi, daha tartışmamız yeni başlamıştı.

İkincisi, ne işi gücü vardı acaba? Onun işin bu değil miydi? Düğün fotoğrafçısının ne gibi bir işi olabilirdi ki? Bingo! Fotoğraf çekerdi. Ve şansa bakın ki bizim düğünümüzün fotoğrafçısıydı Saygıdeğer Çatlak Hazretleri!

"Pekala, yeniden deneyeceğiz." dedi Egemen. Onun kabullenişiyle sesimi çıkarmadım. Egemen beni kendine çekip ellerini belime dolayarak fotoğrafçının anlattığı pozu vermeye çalıştı. Bu sırada benim de kirpiklerimin güzel bir görüntü sergilemesi için yere doğru bakmam gerekiyordu.

Kendimi tuttum, tuttum, tuttum..

Hadi ama, bu çok saçmaydı..

Dayanamayarak kahkahayı bastığımda Egemen de bir saniye sonra bana eşlik etmişti. Ellerimi karnıma koyarak gülmeye devam ettiğimde Egemen kahkahalarını güçlükle durdurarak konuştu.

"Bunu yapmak zorunda mıyız? Bu pozu geçsek?"

"Pekala." diye kabullendi fotoğrafçı. "Anlaşılan yapamayacaksınız." Hele şükür! Birkaç dakikanın sonunda ben de kahkahalarımı durdurup sakinleştiğimde başka bir pozu denemeye çalıştık.

İkimiz de yeşil çimenlerin üstüne oturmuştuk ve elimize tek yaprağı kalmış bir papatya tutuşturulmuştu.

"Şimdi, seviyor sevmiyor yapmışsınız da sevmiyor çıkmış gibi bakın!" O nasıl bir tariftir ya Rabbi! Demiştim size adamın fantastik fikirleri var diye.

Baş Belası(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin