Zamanda kayıp bir mekan...
Mum ışıkları eşliğinde etrafta, oda içerisinde bulunan eşyaların gölgeleri dalgalanıyordu. Ürkütücü tablolar duvarlarda boy gösteriyor, içeride ise ölüm sessizliği kol geziyordu. Keskin bir koku odaya hakimken odanın boydan boya uzanan kapıları yavaşça açılmaya başlıyordu. Kapılar sonsuzluğa uzanırcasına açılırken siyah cüppeleri üzerinde olan dokuz kişi göründü. Kapılar ardına kadar açılıp durduklarında ağır ağır içeriye girerlerken dört duvar arasında, mum ışıkları altında ayak tıkırtıları doldurdu tüm odayı. Dokuz sandalyenin bulunduğu masaya doğru ilerlerlerken hiçbiri duruşunu ve konumunu bozmadı. Teker teker herkes sandalyelerinin başlarında yerlerini aldığında, baş köşedeki sandalyede duran kişi cübbesini düzelterek sandalyesine oturdu ve eliyle diğerlerine de oturmalarını işaret ettiğinde herkes sandalyelerini çekti. Odanın içerisinde sandalyelerden yükselen ses gökteki çığlıkları dört duvar arasındaki bu cehenneme çekerken siyahlar içerisinde kaybolmuş karanlık yüzler yavaşça oturdular.
"Getirin!"
Baş köşedeki cüppelinin sesi odanın dehlizlerine kadar yankılandığında hala açık konumdaki kapıdan içeri ellerinde üstü örtülü büyük bir tepsi taşıyan iki kişi girdi. Diğerlerinin aksine onların yüzleri açıktı. Üzerlerinde cüppeleri vardı ancak renkleri beyazdı. Ellerinde tuttukları örtü çok değişik bir biçimde tepside duruyorken en başta oturan cüppeli kişi eliyle masaya koymalarını işaret etti. Beyaz cüppeli orta yaşlardaki iki adam ellerindeki tepsiyi masaya bıraktıklarında gerisin geri hızlıca çıkarak odayı terk ederken peşleri sıra devasa kapıları da kapatıp gözden kayboldular.
"Bu nedir, efendim?"
Karanlığın örtüsüyle bezenmişlerden biri en baştaki cüppeliye sorusunu yönelttiğinde, başlarındaki kişi elini örtünün üzerinde gezdirmeye başladı diğerlerinin gölgelerde saklanan simalarının karanlıkta bıraktığı emarelere bakarak. Bir yandan da içindeki zafer nidalarını bastırmaya gayret edip, heyecanını görünmez mürekkeple kağıda yazılan satırlar gibi sesindeki sis perdesinin ardına gizledi.
"Bu, sevgili yoldaşlarım, bizim bunca zamandır AYDINLAR'a karşı kazandığımız en büyük zafer. Bu bizim kainata hükmetmek, dünya tarihini değiştirip elimize almak için en güzel fırsat!"
Herkesten haince kahkahalar yükselmeye başladığında baş köşedeki cüppelinin görünmeyen yüzünde büyük bir tebessüm oluştu. İçlerinde büyüyen bu zafer nidaları yanan mumları korkudan tir tir titretirken baş köşedeki tuttuğu beyaz örtüyü hızla çekerek örtünün altındaki büyük ve garip şekilli makineyi ortaya çıkarttı.
"Bu, sevgili yoldaşlarım, Zaman Makinesi."
***
Zamanda kayıp başka bir mekan...
Dev bir meclis salonu haddinden fazla gürültüyle resmen yıkılıyordu. İçeride yaklaşık otuz kişi meclis koltuklarında oturuyor ve her bir birey kimseye saygı göstermeden kendi fikrini beyan etmek için yüksek sesle adeta bağırarak konuşuyordu. Bu salon hiçbir zaman bu denli büyük bir yaygaraya ev sahipliği yapmamıştı. En kötü durumlarda bile sadece seslerinde ufak öfke belirtileri olmuştu. Fakat bu... Bu beterin beteri bir durumdu.
"Dostlarım!"
Meclisin başında bulunan fazlasıyla yaşlı beyazlar içindeki adam elindeki tokmağı kürsüye vururken bir kez daha seslendi kalabalığa.
"Sessiz olun lütfen!"
İhtiyar adama saygılarından mecliste bulunanlar bir bir sessizliğe gömülürlerken ihtiyar adam sakalını sıvazlayarak derin bir nefes aldı. Herkesin yüzündeki endişeyi görebiliyordu. Yılların verdiği birikim ve tecrübe ile hepsinin aklından neler geçtiğini anlamak zor değildi onun için. Az önce aldıkları haber herkes gibi onu da telaşa sürüklüyordu. Bunca zamandır karşılarında her türlü mücadeleyi verdikleri kişiler şimdi kalkmış bütün dünya tarihini değiştirecekleri araca ulaşmışlardı. Bir Zaman Makinesi icat etmişlerdi. Her ne kadar dünyadaki tüm insanlar bu cihazı yıllardan beridir hayalini kursa da icat edilmemesi gereken bir cihazdı bu. Dünyadaki bütün zaman ve mekan dengesini altüst edebilecek bir kader belirleyiciydi.
"Sevgili dostlarım!" diye seslendiğinde yorgunluktan bitap düşmüş sesi çatallaşmış ve boğazını hafifçe tahriş etmişti. Ufak bir öksürükle ve kürsüde bulunan bir kadeh yaşam iksiriyle ses tellerini biraz yumuşatmayı başarmıştı. Öte yandan kendinde konuşma enerjisini toplamaya çalışırken meclistekileri de bekletmek istemiyor, bunu haksızlık olarak düşünüyordu.
"Az önce aldığımız haber hepimizi tedirgin etmiş olabilir ancak asırlar boyu bizim birliğimiz ve beraberliğimiz sayesinde bu güruhu her adımlarında durdurmayı başardık. Ancak yıllar geçtikçe bunlar kendilerini daha da güçlendirmeye başladılar, ki en sonunda başardılar. Fakat onların bilmediği ve bizim bildiğimiz bir şey de var."
İhtiyar salona bakarken diğer yandan hafif bir tebessümle onlara cesaret vermeyi de ihmal etmemişti. Salondakiler ihtiyarın neyden bahsettiklerini anladıklarında kendilerinden emin bir şekilde oturdukları koltuklarda dikleşerek göğüslerini kabarttılar.
"Bizler, bunun için hep hazırlıklıydık. Biliyorsunuz bizler AYDINLAR'ız. Bizler bu kainatın koruyucularıyız! Ancak yeni bir icada yeni bir savunma alma vakti geldi!"
Salondakiler tezahüratlar eşliğinde ayağa kalkan ihtiyarı alkışlarlarken, ihtiyar kapıda bekleyen iki haberciyi kendine doğru çağırdı. Haberciler hızlı adımlarla ihtiyarın yanına geldiklerinde ihtiyar önündeki kürsü de duran ufak isim listesini ve beş ayrı zarfı habercilerin ellerine vererek onları omuzlarına dokunarak yüreklendirdi.
"Bunları listede adı yazılı olan o beş çocuğa ulaştırın. Aileleri sizi kapıda gördükleri zaman onlara sadece her şeyin yeni başladığını ve bu mücadeleye en büyük desteği verdikleri için teşekkür ettiğimizi iletin."
Haberciler ufak bir baş selamı verdikten hemen sonra ihtiyarın huzurundan çekilerek açık olan meclis kapısından hızla çıkıp gözden kayboldular.
Her şey asıl şimdi başlamıştı.
*****
Herkese Merhaba canlarım. Yeni bir fantastik serimiz ile beraberiz. Ben çok heyecanlıyııııım! Üçgen Serisi'nin ilk kitabı olan ZAMANSIZLAR ile beraber sizin karşınızdayım. Temellerini 06.08.2019 da attığım serinin bölümlerini daha paylaşmadan sadece ismini duyurduğumda eserin adını (ç)almaktan çekinmeyen büyük kitleye sahip yazarlar, sanki ben onların kurgusunu çalmışım gibi tepki gösterdiler.
Artık hepsi geride kaldı.
Siz değerli ve minnoş ailemle beraber kurgularımı asla ama asla yayımlamaktan, paylaşmaktan geri kalmayacağım. Hem eserlerimin kurgu patentini hem de isim patentini olası bir hırsızlığa veya kopyalamaya karşı almış bulunmaktayım. Varsın kitlesiyle beni linç etmeye çalışan yazar bozuntuları esip gürlemeye devam etsin. Bu saatten sonra bana ve okurlara sadece adalet önünde hesap verecekler.
Tanıtım bölümünü paylaşmaktan duyduğum guru ve sevinçle beraber sizlerle yeniden farklı bir dünyaya açılan pencereden bakmanın yarattığı haz tarif edilemeyecek kadar güzel! :))
Bana ve kitapla ilgili duyurulara ulaşabileceğin instagram hesaplarını aşağıya bırakacağım. profilimdeki linkten de ulaşabilirsiniz. Yeni bölümler için beklemede kalın. Sizleri çoooooooooook seviyorum <3 <3 <3
yazar hesabı: @lordist.official
kitap hesabı: @ucgen_serisi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçgen Serisi 1 - Zamansızlar (+18)
FantasySırlar yıllarca saklanan ama elbet bir gün ortaya çıkmaya çalışan birer yaramaz çocuk gibidirler. Fakat çoğu zaman ortaya çıkmaları büyük felaketlerin geleceğinin habercisidir. Aymira o gün hayatına başlarken kaderini büyük bir sırla değiştireceğin...