Aramızın düzeldiğini hissedebiliyordum. Hatta Jimin bana karşı daha yakın ve sıcaktı. Öyle ki sarılıyor. Yüzüme,saçlarıma ve ellerime dokunup duruyordu. Açıkçası bu yakınlığı garip ama o kadar güzeldi ki. Kendimi evimde hissediyordum. Kafamı omuzuna yaslamamı sağladığında o yuva sıcaklığını alabiliyordum.
Yine dersteydik ve yine parmaklarımla uğraşıyordu.
"Parmakların minik olduğu için imreniyor olabilir misin?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fısıltıyla konuştuğumda kıkırdanıp parmaklarımızı birbirine kenetledi ve sıranın altına indirdi. Arkamızda oturanlar umrunda değildi açıkçası bende bu heyecanla arkadakileri düşünemiyordum.
"Hayır. Sadece hoşuma gidiyor."
Omuz silkti. Parmaklarını daha sıkı kenetlediğinde karşılık verdim ve yüzümdeki kocaman sırıtış ile hocaya döndüm.
Ders boyunca böyle durmuştuk. Elim heyecandan terlemişti buna rağmen elini çekmemiş aksine mümkünmüş gibi daha çok sıkmıştı parmaklarını.
Ders bittiğinde ise yanaklarımın al al olduğunun farkında olduğum için kısa süreli rahatlamak adına dışarıya çıkacaktım. Tabi Jimin kalkmamı engellemiş ve tuttuğu elimi bırakmayıp birde elini karnıma koyup kafasını omzuma yaslamıştı.
"Jimin lavaboya gideceğim."
Dediğimi umursamadan bir soru yöneltti.
"Benden hoşlanıyor olma ihtimalin yüzde kaç Kim Taehyung?"
Anlamış mıydı? Bastırmaya,gizlemeye çalıştığım ilgimi,sevgimi fark etmiş miydi? Peki şimdi ne yapacaktım. Vereceğim cevap olumlu olursa biliyordum ki çoğu şey değişecekti.
Yutkunup dudaklarımı araladım. Yalan söylemek ve inandırıcı olmak zorundaydım.
