- 32 -
Parmakları avucumun içini sıkarken otomatik kapı önümüzde ikiye ayrıldı.
Ardından bize gelen rüzgar saçlarımı etrafa yayarken gözlerimde aynı etkiyle kısılmıştı.
Sağ elimle siyah montumun yakasını biraz daha birleştirdim.
Mart ayındaydık ve gerçekten soğuktu.
Hayatım boyunca soğuktan hoşlanmayan bir tip olmuştum.
Ellerimi çatlatıyordu, cildime zarar veriyordu, kıyafetlerim ıslanıyordu, hasta oluyordum ve en önemlisi üşüyordum.
Bu fazla bencilce olmalı ama dediğim gibi soğukla ilgili hiç bir şeyi sevmiyorum.
Botlarım soğuk betonda ilerlerken onunda kırmızı sporları bana eşlik ediyordu.
Otomatik kapı arkamızdan kapanırken omuzlarımın üzerinden son kez içeride kalan sıcak havaya baktım.
Önüme yeniden dönerken ona göz ucuyla bakmayıda ihmal etmedim.
Gözleri kısılmıştı belli ki esen rüzgardandı.
Saç uçları havalanırken onlara dokunma isteğimi bastırarak bakışlarımı yere kaydırdım.
Güneş arkamızda kalıyordu ve gölgelerimiz tam önümüze düşüyordu.
Adımlarını otoparka çevirirken elimi çekerek beni yönlendirdi.
Dün gece hayatım boyunca unutamayacağım bir itiraf almıştım.
Yanaklarımın ısındığını hissederken alt dudağımı dişlemek için ağzımı açtım fakat dudaklarımın arasından kaçan kıkırtıya engel olmak için çok geçti.
Utanarak başımı sanki daha fazla eğebilirmişim gibi önüme düşürdüm.
"Neye gülüyorsun?"
Bakışlarının benim üzerimde olduğunu yerdeki gölgeden görebiliyordum.
Kafamı iki yana sallayıp, omuzlarımı silktim.
Parmaklarını avucumda açarak yeniden sıkıca kapadı.
Bunu kasti olarak yaptığının farkındaydım.
Karşıda bekleyen siyah cipi hatırladığımda oda sinsi bir ses çıkardı.
"Hmm demek bilmiyorsun."
Gri numaralı duvarların arasından geçerken dikkatimi onlara verdim.
27, 28, 29, 30...
Bu numaralar muhtemelen insanların arabalarını park ettikleri yeri unutmamaları için yapılmıştı.
"Bilmeni tavsiye ederim Alice." sesi araya girdi.
31, 32, 33, 34..
Yada belki doktorlara özel alanlardı.
Hepsinin arabası için özel bir kısım olmalıydı.
"Aksi takdirde seni babamın karşısında büyük bir arzuyla öpmekle tehdit etmek zorunda kalacağım."
Acaba katlar halinde miydi?
Yukarıda da arabalar olabilir miydi?
Burada bir yerde merdiven olması gerekmez mi?
"Demek sessiz kalmakta ısrar ediyorsun."
Neden hiç bir yerde lanet olası her hangi bir çöp kutusu yok.