🌼 Bölüm 12 "Tanışma" 🌼

196 17 27
                                    

"Kızım kalksana, işe geç kalacaksın. Allah Allah. Kime diyorum kız ben. Kalk diyorum, iş diyorum, geç kalıcan diyorum. Beste diyorum. "

"Tamam anne yaa!"

Geç kalınacak bir iş yok ki ortada geç kalayım.

"Yağ değil yoğurt. Hadi kalk!" dediğinde gülümsedim ve annemin yanağından öperek banyoya doğru yürüdüm.

Aynadan kendime baktığımda korkuma yenik düşerek zoraki bir gülümseme ile aynaya baktım. Ne yani siz aynaya gülümsemiyor musunuz?

Saçlarım birbirine karışmış, alnıma kadar uzanan perçemlerim perçemden başka her şeye benzer bir hal almıştı. Gözlerim ise kançanağı olmuş altları şismişti. Umursamayarak suyu açtım. Elimi yıkadıktan sonra iki avucuma suyu doldurarak yüzüme çarptım. Bir kaç kez tekrarladığımda havluya kuruladım.

Banyodan çıkarak odama ilerledim. Mavi kotumu ve lacivert balıkçı kazağımı üzerime geçirdikten sonra saçlarımı taradım. Kısa bir fönden sonra aşağı indim. Bugün zor bir gün olacaktı. Ne kadar erken başlarsam o kadar erken biterdi iş arayışım.

"Anne ben çıkıyorum!"

"Kahvaltı hazır gel bir şeyler ye. Aç aç gitme!"

"Yerim ben iş yerinde. Hadi bay!" dedikten sonra montumu giyerek çıktım.

Kapıyı kapattıktan sonra mahalleye baktım. Gözlerim kocaman açılıp parıldarken çığlık attım. Anneleri sıkıca giydirmiş ellerinde kar topu koşuşturan çocuklar ve her yer bembeyazdı. Gülümsedim. Hızlıca kapıyı çaldım. Çocukluğunu yaşayamamış birisi için bunu yapmam lazımdı. Niye bu kadar şaşırdığımıda bilmiyorum. Dün gece kar yağıyordu ama yavaş yavaş. Açıkçası böyle bir manzara ile karşılaşacağımı sanmıyordum.

"N' oldu kız?"

"Eldiven... Eldivenlerimi getir anne!"

"Bkr şey oldu sandım" dedikten sonra annem vestiyerin çekmecesinden top yapılmış eldivenlerimi verdi.
Hemen elime geçirdikten sonra evimizin önünde hiç ayak basılmamış kara bastım. Ayaklarım bileklerimden fazla içine gömüldü. Sebepsiz bir şekilde mutlu oldum.

Eğilerek yerden biraz kar alarak elimde yuvarladım. Koşuşturan çocukların her hangi birisine rastgele elimdeki top yapmış karı attım. Çocuk çığlık atarken yere tekrar eğildim ve top yapmak için kar aldım. Tam kalktığımda kafama gelen kar topu ile kahkaha attım. Kim attı diye etrafıma bakınırken elinde diğer topunu yuvarlayan bir adet Baran gördüm. Kırgınlığı bir kenara bırakıp hazırladığım kar topunu bende ona attım. Koluna temas ettiğinde parçalanmış kar topunun montundaki parçalarını temizledi. Baran bana attığında bende ona attım.

Sıra sıra birbirimize atarken yakalşıyorduk üstelik. Kar almak için eğildiğimde bir çift ayakkabı gördüm. Ve korkak bir şekilde başımı kaldırdım. Baran sinsice sırıtıp elindeki topu gösterdiğinde alt dudağımı ısırdım.

"Teslim oluyorum!" dedim ellerimi önümde siper ederek.

"Iıı! Teslim olarak kurtulamazsın!" dediğinde topu attı. Elinin hareketi ile ellerimle yüzümü kapattım. Baran'ın güzel kahkaha sesi kulağıma dolduğunda ellerimi cebime kattım.

"Iskaladın!"

Kar topu hiç bir yerime gelmemişti.

"Emin misin?" dediğinde elindeki kar topunu gösterdi. Gözlerim kocaman açılırken başımı salladım.

"Kandırdın!"

Arkamı döndüğümde eve doğru ilerledim. Enseme değen soğukluk ile başımı arkaya doğru atarak omuzlarımı kaldırdım.

Mucize "Umutlarım Sende Saklı" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin