🌼 Bölüm 13 "Karar" 🌼

179 15 14
                                    


Tekrar ofladım. Düşüncelerim nefes almamı engelliyordu. Ben bir öğretmendim. Uysal insanların yaptığı bir meslek vardı elimde. Kabul etsemde bir şey kaçırmazdım ya. Milano...

Düşüncelerimi yok edip telefonumu elime aldım. En iyisi Ceren ve Ömer'e sormaktı.
İnternetimi açarak WhatsApp grubumuza girdim.

***Yalaksınız WhatsApp Grubu:
Beste: Ya şu iş teklifi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ömer: Şu an bir şey düşünemiyorum. Çünkü içimi boşaltmakla meşgulum.
Ceren: Bir gün o telefonun tuvalete düşecek o zaman göreceksin.
Ömer:  Sus kız, ağzını hayıra kıçını bayıra aç.
Beste:  hu hu. Bir şey sorduk. Doğru düzgün cevap verin.
Ömer:  bir saniye. Şimdi çıkıcam biraz bekleyin.
Ceren:  valla kardeşim bjr şey diyemiycem. Sen bilirsin. Hangi kararı alırsan al arkandayız.
Ömer:  kendi adına konuş. Kız hadi 'Ömer' i öldürme' kararı aldı. Bak işte o zaman arkasında olamam.
Ceren:  terk et burayı Ömer.***

Daha fazla bu saçma mesajları okuyarak gözlerimi yormak istemiyordum. Bora teklifi sunduğunda biraz zaman istemiştim. İki işi birden yürütecektim. Para gözlü değildim ki ben. Gayet memnundum hayatımdan, mahallemden, yaşamımdan.  Fazlasında gözüm yoktu. Gayet iyi geçiniyorduk. Sanırım en mantıklı yol reddetmekti.

🍁🍁🍁

Telefonumun çalması ile gözlerimi açtım. Yastığımın altından çıkardığım telefonumu açarak hoporlere aldım.

"Hı?" dedim gözlerim kapalı bir şekilde.

"N'yapıyorsun? Ne düşündün teklif hakkında? Kapınızın önündeyim. Kıçım dondu lan. Aç şu kapıyı!!!"

"Rüyanda mı gördün kızım bizim evi?"

"Aslında evet, gördüm. Seni istemeye geliyorlardı. Bende hemen sizin eve geliyordum. Nasıl heyacanlıydı. Sonra sen kahveleri yaptın salona geçerken annem uyandırdı. Yani damadı göremedik!"

"Allah rızası için git. Uyuyorum ben. Açamam!"

"Beste!!!"

Bağırdığında telefonu kapattım ve saate baktım. Ohaa! O kaar uyumuşmuydum ben. Saat dokuzdu. Allahım ne beyinsiz bir kızım ben. Hızlıca kalkarak banyoya gittim. Ceren o kadar beklemişti biraz daha bekleyebilirdi. Rutin işlerimi hallettikten sonra turuncu kazağımı giydikten sonra beyaz dar paçamı üzerime geçirdim. Böyle bir hatayı nasıl yapmıştım. Siyah kolsuz montumuda giydikten sonra saçlarımı gelişi güzel bir topuz yaptıktan sonra aşağı indim.

"Beklettim ya, kusura bakma!"

Dişlerini birbirine vurarak ellerini birbirine sürttü.

"Seni ölesiye dövücem. Ama şimdi değil donuyorum. İş yerinde!"

Konuştukça ağzından çıkan duman gülümsetmişti beni.

🍁🍁🍁

"Anne ne olmuş haber vermediysem?"

"Ben burda ne düşüncelere girdim haberin var mı? Yok. 'Anne ben gidiyorum' demek çok mu zor geldi? Çok değişti bu neslin çocukları. Sende haklısın tabi. Allah bilir o iş yerinde ne yakışıklı çocuklar vardır. Kız yoksa sen kendine cıvır mı yaptın? Valla kırarım o bacak-"

"Anne beni çağırıyorlar. Seni sonra ararım. Öptüm!" dedikten sonra bir şey demesini beklemeden telefonu kapattım.

"Beste? Baran Bey çekim odasında seni bekliyorlar!"

Bana seslenen kıza elimi havaya kaldırarak başımı salladım.  'Tamam' demek oluyordu bu.

Çekim odasına doğru ilerlerken aklımdan neler geçmedi neler. Annemin zeytinyağlı sarmasından tut Baran'ın neden beni çagırmasına kadar. Canım nasılda sarma çekmişti öyle. Ya mumbar dolmasına ne demeli... İşim bittiğinde anneme mesaj atmalıydım.

Mucize "Umutlarım Sende Saklı" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin