~KÜFÜR İÇERİR~
☆SİYAHIN İÇİNDEKİ BEYAZ NOKTANIN HİKAYESİNE, VAR MISIN?
☆ÖYLEYSE ŞİMDİ BİR OKUL DÜŞÜN!
YOK YOK... DÜŞÜNME!
☆ŞEY DÜŞÜN... ARDI KESİLMEYEN OLAYLAR? HAYIR, BUNU SİL AKLINDAN!
☆YAŞAMAYI BİLMEKSİZİN NASIL YAŞANIR, BUNU BİR DÜŞÜN?
AYY, BU...
Elbisede bir kusur yoktu ki. Ne yapmaya çalışıyorum. Söyleyecek bir şey bulamayınca "Pembe!" dedim. Ne? Elbise harika. Ama sizcede bir elbise için hem sırt hemde göğüs dekoltesi fazla değilmi?
"Elbisenin pembe olduğunu gösterdiğin için çok teşekkür ederim. Bende yeşil sanıyordum!"
Bu söze tabiikide "Renk körü müsün?" sorumu soracağım. Hatta sordum bile.
"Hazırlanman için yarım saat var. Başka şansın yok!" dediğinde derin bir nefes aldım. Yatağımda duran elbisenin askısından tutarak banyoya sürükledim. Aslında güzel elbiseydi ama ben açık giyinmiyordum. Hatta elbise giydiğim bile görünmezdi...
Hızlı bir şekilde üstümdekilerden kurtularak elbiseyi büyük bir çabayla giydim. En azından bacaklarımı kapatıyordu. Banyodan çıkarak aynanın karşısına geçtim. Ceren saçlarımı kalın bir şekilde maşaya doladıktan sonra tepemize kabartarak örgü yaptı yandan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıra yanda kalan tutamlarıma geldiğinde dikkatli bir şekilde doladı. Alnıma değen sıcaklıkla çığlık attım.
"Dikkat etsene, yandım ya!" derken aynada alnıma bakıyordu. Harika. Kızarmıştı. Şimdi bunu kapatmak için makyajda lazımdı. Çünkü orda 'ben burdayım' diyerek piç smile yapıyordu. Müthiş.
"Şey ben özür dilerim Beste. Valla bilmeyerek oldu. Hemen makyaj malzemelrimi getiriyorum. Kapatırım şimdi ben onu!" diyerek çantasından makyaj çantasını çıkardı. Çantanın içinde çanta.
"Tamam hadi. Acele et!"
...........
Ceren, yüzüme badana boya yapmış harika gözüküyordum. Hafif bir ailenir, ve takma kirpik takmıştık. Göz kapaklarımın şakaklarıma doğru hafif golgelendirme yapmış, elbisemin renginde bir ruj sürmüştü.
Ceren, beyaz benimkinin bir benzeri olan elbisesini giymiş saçlarını alttan sıkı bir şekilde at kuyruğu yapmıştı. Gerçekten güzel olmuştu. Zaten bu elbisenin üzerine açık bıraksa... Ne biliyim olmazdı sanırım. Kırmızı bir ruj sürmüş, gözlerinin etrafınıda simsiyah yaparak gözlerini ön plana çıkarmıştı. Bu kız gerçekten anlıyordu.
Korna sesi ile yerimden sıçradım.
"Zaman geldi!" dediğinde derin bir nefes aldım. Siyah, bilekten bağlamalı ayakkabılarımı giyerek aşağı indim.
"Gidiyor musunuz?"
Annemein yanağını öperek sıkıca sarildim."evet" dediğimde sarılmama karşılık verdi.
"Dikkat edin!" dediğinde evden çıkarak el salladım. Onu bu günde yalnız bırakmak istemiyordum. Çünkü bende herkez gibi 'yeni yıla nasıl girersen, bütün yılın öyle geçer' sözüne tabiikide inanıyorum. Ve ben yeni yıla annemsiz girmek istemiyorum.
