🌼 Bölüm 15 "Gizli İş" 🌼

189 17 32
                                    


~~~Ceren~~~

🍁🍁🍁

Duyduklarımla dengemi kaybettiğimde yere yapışacaktım ki Ceren koluma girerek dengemi sağladı.

"İyi misin?" sorusuna başımı sallayarak onayladım.

Ilk defa böyle bir duyguya şahit oluyordum. Kalbim ezilirken gözlerim sulanmıştı. Psikolojim bozuldu yeminle. Demek evleniyorlardı.

"Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Dağılabilirsiniz."

Alev'in emri ile herkes dağılmaya başladığında sonunda görüş alanıma girdi. Koca alanda Ceren ben ve Alev kalmıştık.

"Beste, senide bekliyorum. Mutlaka gel."

Alaycı sesi ile kaslarımı cattim. Bu nasıl bir duyguydu? Tarif edilemezdi. Sevmiyordum ama kalbim açıyordu işte sebepsiz yere. Tabi Alev'in ömür boyu gazabını çekecekti. Bak şimdi acıdım, Baran'a.

"Ne gelicem be senin sözüne! Daha çok beklersin!" Dedikten sonra odama doğru ilerledim.

"Beste! Bekler misin? Kime diyorum?"

"Yalnız kalmak istiyorum Ceren! Gelme!"

Arkamdan Ceren'in haykırışlarını dinlemiyerek odama ilerledim. Odaya geldiğimde sandalyemi alarak kapıya yalayarak oturdum. Malum kapının kilidi yoktu ve Ceren beni zorlayacaktı.

"Kapıyı acar mısın? N'oluyor?"

Kapıyı biraz zorladığında açmıyacağımı anlamış olacak ki. "Peki" diyerek ayak sesleri geldi gittiğine dair.

Dolan gözlerimi kapayarak başımı kapıya yasladım. N'oluyor hakikaten? Niye ağlıyorum? Hayatımda yer edinmeyen birisi nişanlanıyor ben ağlıyorum... Tebrik etmek yerine ağlıyorum.

🍁🍁🍁

Kendime geldiğimde oturduğum yerden kalkarak sandalyeyi yerine koydum. Üzerimi düzellikten sonra saçlarım elektriklendiği için havalanmış olan tellerimi de düzelttim. Son olarak göz yaşlarımın yanaklarımda bıraktığı ıslaklığı silerek odadan çıktım. Bence bir tebriği hak etmişti.

Baran'ın odasına yol aldım. Ben neden ona Baran diyordum. Onunda dediği gibi'Baran Bey' demeliyim. Içimdende olsa...

Kapıyı tıklatıktan sonra gel sesini duymadan odaya girdim. Ve yoktu. Ardımdan kapıyı kapatarak odasına ilerledim. Kokusu odayı hükümetmişti. Yedekte duran smokini, koltuğunun yanında yer alan askıda düzenli bir şekilde asılmış lacivert ceketi...
Odaya ilk girişim değildi ama ilk defa farklı hissediyordum.

"Off!" dedikten sonra derin bir nefes alarak sesli bir şekilde geri verdim. Ceketine doğru ilerliyerek dokundum. Ne kadarda pamuksuydu. Ee adam yedi yirmi dört takım elbiseli. Rahat etmesi lazım. Biraz daha yaklaşarak kokusunu içime çektim. Nane ve limon gibi kokan ceketi tinerci gibi tekrar içime çektim. Ve uzun bir süre nefesimi tutarak gözümü kapattım.

"Beste?"

Gözlerimi hızlıca açarak konumumu bozmadım. Basılmıştım. Ah salak Beste. Gerizekalıyım ben ya, valla. Ne bu salak haller. Kendine gel.

"Şey..." dedikten sonra hızla arkamı döndüm. Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıvamış elinde ki peçete ile yüzünü kuruladığı belliydi. Alnında kalan şu tanecikleri açıklıyordu.

"Ceketimin ırzına felan geçmeyi düşünmedin inşallah?" dedi dalga geçerek. Tek kaşınıda kaldırdığında gelde ölme.

"Yok... Ben şey için gelmiştim."

Mucize "Umutlarım Sende Saklı" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin