DONDURMA 2

259 41 6
                                    


''Merve,biraz daha yavaş yürürsen okula geç kalacağız.''
''Yürüyorum ya işte Derin.Daha ne kadar hızlı yürüyebilirim ?''

''O zaman koş Merve,koş.''

Neden bu kadar yavaş yürüdüğünü hiç bir zaman anlamadım.Hala da anlamıyorum.Merve koş diye diye okula varmıştık ve tabi ki ilk derse geç kalmıştık.Sınıfın kapısını tıklayarak içeriye daldık.Sınıfı şöyle bir süzerken gözlerime o güzel kahverengi gözler takıldı.Bana bakıyordu.Bütün dikkatimi oraya odaklamayı bırakıp hocadan özür dileyerek Merve ile en arkada bulunan yerimize geçtik.O güzel kahverengi gözlü çocukta tam yanımdaki sıradaydı.Defterde bir şeyler karalıyordu ama görememiştim.Zil çaldığında yerimden kalkıp koridora yöneldik.Merve'de arkamdan geldi.
''Lavaboya gidelim.Sana yetişeceğim diye koşturmaktan bütün saçım bozuldu.''

''O zaman sen de biraz hızlı yürü.'' diyerek lavaboya doğru yürüdük.Lavabo da oramızı buramızı düzelttikten sonra merdivenlere doğru yürümeye başladık.Ben önüme bakmadığım için önümden gelen meteor taşını görmedim.Ve bana çarptı.Malum ben önüme bakmadığım için bana çarpmıştı.Fakat ben her zaman yaptığım gibi üste çıkmaya çalıştım.

''Önüne baksana,kaya.''diyerek gözlerimi kısarak çocuğa baktım.Fakat başım döndüğü için düşüyordum ki bana çarpan çocuk beni kollarının arasına alarak tuttu.Fakat onu göremeden bayılmıştım.

  **************************************

Uyandığımda buranın neresi olduğunu sormayı tercih ettim.O beni kurtaran fakat bizim sınıfta yeni olan o güzel kahverengi gözlü çocuk.
''İyi misin?''
''İyiyim'' dedim gülmeye çalışarak.
''Bayıldın'' dedi ukala bir tavırla.Üzerindeki kıyafetler dikkatimi çektiği için onu süzmeye başladım.Kahverengi okul pantolonu giymişti.Üzerine de beyaz RACK yazılı bir tişörtü vardı fakat deri ceketi ve boynuna doladığı atkıdan pek gözükmüyordu.Ben bu çocuğu yattığım yerden süzerken Merve araya girdi.

''Lavabodan çıktıktan sonra Yağız ile çarpıştın.Sonra da bayılıp düşüyordun ki Yağız seni tuttu ve kucağına alıp buraya getirdi.Revirdeyiz ponçik'' Şimdi anlamıştım bu adı Yağız olan yakışıklı çocuğun neden ukalaca ''bayıldın'' dediğini.Fakat her şeye rağmen bir teşekkürü hak ediyordu.

''Teşekkür ederim,Yağız '' diyerek gülümsedim.

''Rica ederim,isimsiz.''

Ah çocuğa ismimi söylememiştim.Bu yüzden de isimsiz demişti.

''Derin'' diyerek sağ elimi uzattım.

''Memnun oldum,ponçik'' diyerek sırıttı.Bende karşılık verdim.Sonra görüşürüz diyerek çıktı.
Bende kendimi iyi hissettikten sonra sınıfa gittik.Sınıfa girdiğimde Merve'nin yanına yani benim yerime yakışıklı bir çocuk oturmuştu.Normalde yerimi kimseye vermezdim ama Merve için bunu yapacaktım.Sınıfta kendime oturmak için bir yer ararken Yağız'ın yanının boş olduğunu gördüm.Zaten onun yanından başka bir yerde boş değildi.Kafasını sıraya gömmüş bir vaziyette uyuyordu.Yanına yaklaşarak yanına oturdum.Kafasını kaldırarak saçlarını karıştırdı.Tatlı gözüküyordu.Tamam birazdan çarpılacağım fazla tatlı gözüküyordu.Gülümseyerek ''Tek boş yere oturdum.Umarım sorun değildir'' diyerek gülümsedim.

''Alışığım.''diyerek göz kırptı.Ve evet beni yanlış anlamıştı ama bu durum beni biraz değil fazlasıyla rahatsız etmişti.

DONDURMA !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin