Kahvaltı bitti, ben de bitmiştim. Karnım davul gibiydi. Ben tabakları mutfağa taşıyordum. Ada bardakları ve çatalları taşıyordu. Ece ise bulaşıkları makineye yerleştiriyordu.
İşler bitince kızlar
"Biz artık gidelim Edacım. deyip toparlanmaya başladılar.
Ben de "Tamam kızlar yarın okulda görüşürüz." deyip geçirdim. Birden içimde spor yapma isteği uyandı. Ben de odama çıkıp üzerimi değiştirmeye karar verdim. Odama girince hemen giyinme odama doğru hızlı adımlarla ilerledim. Gardırobumun kapağını açtım. İçerisindekilerden siyah sporcu atletimi giydim. Sporcu atletinin üzerine buz mavisi spor ceketimi giydim. Altımada bileğimin biraz yukarısında biten siyah taytımı giydim. Ayakkabı olarakta siyah nike ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Saçımı at kuyruğu yaptım. Makyaj aynamın önüne geçip oturdum. Aynada kendime baktım. Siyah bir göz kalemini elime aldım. Göz kalemini sürdükten sonra bıraktım . Dudak nemlendiricimi sürdüm. Yanaklarıma hafif bir allık sürüp parfümümü elime aldım. Kapağını açıp üzerime sıktım.
"Öfff Öfff ne o Eda parfüm banyosumu yapmaya karar verdin. "
İç sesimi takmayarak odamdaki komidinin üzerinden kulaklığımı aldım ve yanıma biraz para alıp aşağıya indim. Telefonumu koltuğun üzerinden aldım. Paramı, kulaklığımı ve telefonumu ceketimin cebine koydum ve evden çıktım.
Sahilin oraya geldim. Bir banka oturdum. Telefonumu ve kulaklığımı cebimden çıkardım. Kulaklığımı takıp telefondan müzik listesine bir göz gezdirdim. Bir tanesine rastgele bastım ve ayağa kalkıp denizin ve gökyüzünün birleştiği ufka doğru baktım. Sahilin kenarında yürümeye başladım.
2 saat spor yaptıktan sonra bir markete girip bir şişe su aldım. Boş bulduğum bir banka oturdum. Suyumdan iki üç yudum aldıktan sonra biri omzuma dokundu. Kafamı kaldırmamla şok oldum. Karşımda ben onu çok severken deli gibi aşıkken beni bırakıp Paris'e giden eski sevgilim olan Berk duruyordu.
_Eda bi konuşabilir miyiz?
_Konuşamayız Berk. deyip ayağa kalktım. Hızlı adımlarla yürümeye başladım ama galiba arkamdan geliyordu. Berk'i görünce beni bırakıp gittiğini öğrendiğim an aklıma geldi. Gözümden yaşlar akıyordu. Niye ağladığımı da bilmiyordum. Ama onu görünce beni bırakınca çektiğim acılar aklıma geldi. Ben onun yüzünden psikolojik tedavi görmüştüm. Artık önümü göremiyordum. Gözümden yaşlar akıyordu. Birden ayağımda kötü bir acı hissettim. Başım dönüyordu. Ayakta durmakta zorlanıyordum. Sahile çok yaklaştığımı fark ettim. Ama geri gidemiyordum. Ve kendimi bıraktım. Birinin beni belimden tutup çektiğini anladım. Zorla gözümü açtım. Bana korkulu gözlerle bakan iki çift göz gördüm. Beni kucağına aldı.
"Sakin ol, denize düşmedin.Şuan güvendesin. İyi misin? Bir yerin acıyor mu? Hastaneye gidelim mi? "
" İyiyim çok teşekkür ederim kurtardığın için. Başım döndü. Hastaneye gitmeye gerek yok. Sadece şuan ayak bileğim acıyor. "
" Öyle şey olmaz. Madem ayağın acıyor hastaneye gidiyoruz. İtiraz istemiyorum. " dedi ve arabasının arka koltuğuna beni yavaşca bıraktı. Diğer kapıya gidip ayaklarımı uzattırdı. Bagajı açıp iki tane yastıkla geldi. Yastıklardan birini sırtıma diğerini de ayağımın altına koydu. Ön koltuğa geçip arabayı çalıştırdı. Hızlıca hastaneye sürüyordu. Sanırım 100 de gidiyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM ADAMIM
Genç Kız Edebiyatıaşk bir oyundur. Kimi bu oyunda başarılı olur, kimi başarısız... Ben aşkımı buldum. Onu kimse elimden alamaz. Seni seviyorum adamın. Hiç bırakmaya da niyetim yok.