Bu bölüm biraz kuru oldu ama diğer bölümde telafi etmeye çalışıcam (:
İyi okumalar" Bir doğan olamam ama iyi öpüşürüm bebek surat!!!"
Pantolonla cebelleşmeyi bıraktığında karşısında duran tanıdık yüze baktı.Onu burda, şuan ve şu durumda görmek istiyor muydu? Hiç sanmıyorum. Tek duyduğu çocuğun parmağını şıklatması ve dolgun saçlarını geriye atıp ona bir adım daha yaklaşmasıydı. Gereyinden fazla yakın temas içerisine girdiği o sahneler aklında canlandı. Kafasını iki yana savurup düşünce karmaşasında kurtulduğu ilk vakitte çocuğun gözlerinin içine kaydı bakışları. Tıpkı iki alev topunun koca bir kaleyi yıkması gibi bakıyordu şuan. Sinsice ve bir o kadar şeytani.
" Senn? Senin burda ne işin var? "
Çocuk aralarındaki mesafeyi bir tık daha kapatırken, taşkın birkaç adım geri sekti. Hantal vücudu çadırın demirine yaslandığında, karşısında ki yabancı katillerin takındığı gülümseyişi ona yaşatmıştı ki bu taşkını daha çok tedirgin ediyordu.Yutkundu,başını eğmek en doğru olandı.Rahatsız olduğunu yeteri kadar belli ediyordu kısa olan. Tabiki karşıdaki de bunu asla anlayamayacaktı.
" Ne yani festivaller sadece senin için mi ?Şuan kalbimi kırmış bulunmaktasın ve bu canımı yeteri kadar acıtıyor.Ama şu da var ki az önce yaptığın şey karşısında şaşkınlığıma engel olamadım.Biran yaşadığın büyüden kurtulmanı istedim" dedi dudaklarını yalayarak ona yaklaşmaya devam ederken
"Marifetli çocukmuşsun doğrusu. Benim kadar olmasada beynindeki şeytani planları ortaya koya bilmek için bir fırsat beklemişsin ve oda senin ayağına koşa koşa gelmiş.Demek sende bizdensin. Ama kendini görmeliydin, manşetli magazin haberi olarak baş sayfada çıkmalık bir öpüşmeydi. Kıskandım biliyor musun. Onu öpmenden, ona dokunmandan, onun her zerresini kıskandım ki bu hiç iyi değil.Anlıyor musun beni? "
"Sen delisin değil mi çünkü bunun başka bir açıklaması yok. Hem ayrıca benimi takip ediyorsun sen. Gözümdeki değerin sadece tacizci bir sapık, şimdi defolup gidebilirsin. "
Çadırdan çıkmak için öne atıldı genç adam.Şuan bu çocuğu düşünmenin ne yeriydi ne de zamanı, doğan gitmişti. Tolga kaşları çatık vaziyette arkasından gelirken köpürdü.En sevmediği şey biriyle konuşurken yüzüne bakılmaması ve şuan onun yaptığı resmen ona arkasını dönmekti.Gözleri bir kat daha koyulaştı. Ondan önce davranıp hızla yaklaştı. Omzundan kavradığı çocuğu çadırın köşesine ittiğinde taşkın daha fazla dayanamadı ve patladı.Ona işkence ediyordu şuan sadece farkında değildi.
"Bana dokunma dedim sana!!"
Avcunu kısa olanın çenesine bastırdı ki bu susmasından çok canını yakıyordu. Şimdide altında kıvranan genç son gücünü kullandı. Bir işe yaramasada yabancı baskıyı arttırmaya devam etti.
"Ban arkanı dönüp gidemezsin. Ben kolay kolay kimseye bakacak ya da kimsenin peşinde koşacak kadar zavallı biri de değilim. Ama seni bana çeken bir şey var anlamıyorum ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Bir konuda anlaşmak istiyorum seninle. Ayrıca,korkma bu gördüklerimi kimseye söylemiycem. Sadece senden hoşlanmaya başladım. Kısaca seni istiyorum. Hemde şuan, şu dakika, şu saat diliminde"
" O-lmm-az"
"Neden?"
"Olmaz dedim lan, sen kimsin? "
Çenesini saran baskıdan kurtulduğunda, yabancıya sinirle harmanlanmış nefesini yüzüne püskürttü. Yeni tanıdığı birisine bu kadar çabuk bağlanması saçma geliyordu sadece. Hem o kimdi ve neden ondan emir alacaktı? Kendi hayatı, kendi kararları özgürdü ve buna karışacak tacizci bir sapık hayallerinden çok uzaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-
RomanceSon nefesim... Bir virüs gibi bulaşıcısın sen be adam!! Ama seni nedense yok etmek içimden gelmiyor,daha çok bağlanıyorum öleceğimi bile bile...