Kanlar için de yüzüme bakan soluk tenli çocuk gülümsediğin de arkadaşlarım şaşkınlık içerisin de kalmış olan bitene anlam vermeye çalışıyorlardı. Az önce ona sevgilim demiştim ve bu basit bir sözcük değildi. Birçok erkekle eğlenmiş, sahip olmuş hatta hayallerini elinden çalmıştım ama bir gay değildim, olamazdım.Melih karşımda o ifadeyle bakarken istemsiz bir şekil de belkide ona zarar verecekleri için korkmuştum da bilmiyorum.Birden ağzımdan çıkı verdi her şey. Yanımda ki kısa boylu çocuk beni kendime getirdi ve bana sanki ağzımdan çıkanları duymamışım gibi 'sevgilin mi? " diye tekrar etti.Eğer biraz daha burada kalırsam birçok saçma soru aleyhime olacaktı ki bunları ne duymak ne de karşılık vermek istiyordum. Kafalarda ki soru işaretleri kaybolmadan melihi kaldırıp kendime çektiğimde sendelendi. Kucağıma aldığım bedeni çıkışa götürürken sayıklıyordu. Hayatımı boka çevirmişti sanırım ne demeliydim? Boyunuma yasladığı kıvrımlı, dolgun dudakları içimde ki ateşi körüklüyordu. Bir erkeğe karşı kolay ilgi duyan birisi olarak hormonlarım azat etmiş durumdaydı. Titrek, hırıltılı nefesi tenime temas ederken kalbimin sesini dinledim. Yüksek tempoda devam ediyordu ama farklı olan tek şey birlikte olduğum erkekler de bu kadar istekli atmamıştı. Neden? Diye soruyordum neden bu kadar hızlı? Kafam da oluşan tek bir cevaptı 'aşık oldun' hem de en boktan bir zamanda.
"Eve gitmek istemiyorum?"
Sesi kulaklarım da gezinirken ona bakmamaya çalıştım. Biliyordum ki şuan lanet olası beni izliyordu ve bu hiç hoşuma gitmedi. Aşk meşk işleri kuralıma tersti sonuçta. Daha sıkı tuttum. Kollarını boynuma atınca heyecan patlaması yaşamak zorunda kaldım. Bu nasıl bir işti hormanlarım ve ben acı çekiyorduk.
"Melih?"
"hım!"
"Biraz diyorum kollarını gevşetsen!"
"Sus!!"
"Efendim!"
"Sus dedim! Güzel kokuyorsun ve bu hoşuma gidiyor. Sarılmama izin ver"
"Zaten sarılıyosun! Neyse seni bizim eve götüremem o yüzden arabaya ulaşmalıyım. Küçük bir rica garajda fazla ses yapmasan fena olmaz"
Mırıldanmya devam ediyordu. Dudakları boynumda kıpırdanırken hızlı olmaya çalıştım. Üstü başı kan içinde olması engel bile değildi ona sahip olmam için.Zaten ona sahip olmuştum hiçte güzel bir anı olmasa da isteğim dışı olmuştu. Gelip bana sürtünneye, öyle bayık bayık gülmeye başlayınca kendime zor engel olabilmiştim ta ki kulağıma fısıldayıp seni içimde hissetmek istiyorum dediğin de dünyayla tüm iletişimim kopmuştu. Kafam bir milyon etrafı bile zor görür haldeydim.Aklımdaki tek şey bu gece onunla olmak isteyişimdi ve oldumda. Şimdi ise deli gibi pişmanlık duyuyorum.Yolun ortasına atlamış koştura koştura 'bu herif ne yapıyor' bakışları altında garaja yüklendim.Salak kardeşim kapıyı kilitlemediği için kızsamda ilk defa işime yaramıştı.Melihi tezgaha bıraktıp usulca. Ben sağlık mağzemesi ararken köşe bucak, izlendiğimin farkındaydım. Bu çocuk başımın belası olmuştu ya da birlikte olduğum kişilerin ahını kötü almıştım.
Kafamı aralıklı dolaba itip içindekileri boşaltmaya başladım.Tepemde bir velet ve onun aşığı gözünde bir ben vardım."Güzelsin" dedi
Refleks ya da her neyse başımı hızlıca kaldırıp dolaba kafamı çarptım. Gülme sesleriyle karışık biraz çınlamayla başımı çıkarıp sırıtan çocuğa diktim gözlerimi.
"Ne o hoşuna mı gitti ?"
"Çok tatlısın. Tıpkı bir patates gibi şirin mi şirin tatlı bir patates!"
(anlayanlar anladı yazar susar ve devam eder :D)
"Pardon!Özür dilerim devam et sen.Sadece o halinle tatlı göründün gözüme!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-
RomanceSon nefesim... Bir virüs gibi bulaşıcısın sen be adam!! Ama seni nedense yok etmek içimden gelmiyor,daha çok bağlanıyorum öleceğimi bile bile...