ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-

Deli

Tolgayı orada bırakıp dışarı çıkmıştım. Biraz yalnız kalıp yürümeye ihtiyacım vardı.Aldatılmak kime yakışırdı ki? Aklıma onunla geçirdiğimiz zamanlar geldiğinde çıldıracak gibi oluyordum. Bana dokunmuştu,bana beni sevdiği söylemişti defalarca. Onun için değerli olduğumu sanmıştım.Onunla mutluluğun anlamını bulmuş gibi hissetmiştim. İlk defa değerli oduğumu hissetmiştim...ilkimdi o benim, hayatıma aldım onu.Bir parçam gibi olmuştu onunla tamamlanıyormuş gibi olma duygusu ne güzel bir şeydi.Şimdi ondan ölesiye nefret eder olmuştum.Onunla konuşmayı bırak yüzünü dahi görmek istemiyordum artık.Nereye gideceğimi de bilmiyordum. Sadece ben ve evimden başka kimsemiz yoktu.Telefonumda ki son mesaj annemden gelmişti fakat onun beni isteyebileceğini de artık sanmıyordum.Öyle bir savaşın içinde kalmıştım ki.Sadece yürüdüm, taki karanlık üzerime çökene kadar. Yürümeyi asla yarıda kesmedim. Ciğerlerim parçalanana kadar, nefesim durana kadar yürüdüm.Belki de kırgındım, öfkeliydim, tükenmiştim.Koşmak istedim deli gibi ama önüme çıkan arabayla kendime gelip önümde ki kaldırıma tökezledim. Etrafımı bulanık görüyordum. Tek farkettim ışıklı bir gece kulübüydü.Gözlerimi kamaştıran kapıdan içeri girdiğim de biran herkesin gözdesi olmuştum ama sonra herkes kendi işine baktı. Tüm gücümü toplayıp barmenin bulunduğu köşeye geçtim.Son kalan boş yere oturduğum da yanım da ki çocuk kalkıp uzaklaşmayı tercih etti.Takmadım bile.Artık dünya bile umrumda değildi. Barmen en sert içkiyi bana uzattığında kafaya dikmiştim ki boğazımın yandığını hissettim.Sanki parçalanıyor gibi.

"Yavaş ol evlat burda sızmanı istemeyiz."

"Doldur" diye bağırdım.

Adam itiraz etmeden bir kadeh daha uzattı bana.

"Sana başka bir şey vermemi ister misin, genç adam?" dedi sırıtırken.

Bende başımı sallayıp kadehimle ilgilendim. O kadar çok susamış hissediyordum ki.

"Bu benim özel tarifim.Beyaz ölüm denir buna.Bunu içtiğinde dünya güneşin değil de senin etrafında dönüyormuş gibi hissedeceksin ama yavaş ol, bu senin için tehlikeli bir seçimdir."

Umursamadan onu da kaldırıp bir yudumda içtim. Dilim öyle bir uyuşmuştu ki konuşma yetimi kaybediyorum sandım. Başım deli gibi dönüyordu. Her yer o kadar karanlıktı ki. Boğazım düğümlenmiş yutkunamazken etrafımda dolanan bedenler kararmaya yüz tutmuştu. Belli belirsiz seçmeye çalışıyordum.

" Tek misin? "diye bir ses duydum sonra

Sade bir ses tonu işte. Bu yerden çıkmak istiyordum bu seferde.

" Sanırım teksin!" diye devm etti.

Kolumda hissettiğim parmaklar beni çıkıştan daha uzak yerlere götürmeye başlamıştı. İnsanlar tek tek kayboluyordu.Kurtulmaya çalıştım. Beni daha çok kendine çekiyordu. Boş bir oda bulduğunda beni içeri sokarken bağırmak istedim ama ağzımı çabucak kapattı.

"Korkma hoşuna gidecek"

"Bırak beni lan istemiyorum" dedim tekmelerken

Ama umrumda bile değildim. İlgisini çeken başka şeyler vardı sonuçta.Beni öpmek istediğinde hayalarına tekmeyi geçirmiştim. Gerisi bir çığlıktan ibaretti. Hızlıca odadan çıkıp piste doğru yürümeye başladım. Etrafımda tanımadığım bir sürü yüz.O kargaşada kolumu çeken birine yumruğu indirmek istemiştim ama bunun tolga olduğunu görünce vazgeçtim.

"Bir yerinde dursan da beni yormasan diyorum taşkın. Beni bırakıp buraya mı geldin?"

Kafam bulanıktı. Resmen bayılacak gibiydim.Ayakta zor duruyordum.