...

2.2K 196 111
                                    

Ordaydım, evlerinin bir milim uzağında. Karanlığın içinde parlayan sigaram ve geceye karışan dumanımla. Boşluğa dalmış gibi izliyordum odasında volta atışını. Gitmek için bir nedenim olmasada ona dokunmak istiyordum. Tek sorunum vardı aslında 'aşık olamam' istediğini veririm ama olamam. Reddedilmekten korkuyorum belki ya da kendimle barışık değilim, güvenmiyorum. İçime çektiğim dumanın etrafa dağılmasıyla yürüdüm. Çakıllı yol gecenin sessizliğinden muzdarip olmuş gibiydi adımlarıma atarken. Büyük adımlar, büyük umutlar demiştim.Kapıya ulaştığım da tereddüt etmeden zile bastım. Önce içerden sesler gelmeye başladı tabi ben rahat olmaya çalışıyordum. Şuan tam anlamıyla gergindim.Bana yaklaşan ayak sesleriyle daha çok gerildim. Kapı yavaşça açıldığında gözlerim ışığın verdiği yansımayla kamaştı. Kısa boylu, tombul bir kadın karşıladı beni ki çıkarmaya çalışacak gibi dikkatli bir şekilde beni süzüyordu. Rahatına düşkün olduğunu giydi kıyafetlerden anlamıştım.
"Merhaba" dedim sesimi incelterek. Kaba gibi görünmem alkolün etkisindendi. Bana bakıp kaşlarını kaldırınca melih arkasında belirdi. Kapıyı sevinçle kendine çekip gülümsemişti.

"Hoşgeldin barış" diye atıldı öne.

"Annen sanırım" dedim birkaç adım yaklaşıp. Kadın başını iki yana sallayıp "teyzesiyim" dediğinde melih kolumdan çekip içeri soktu.

"Odama çıkalım" dedi ikiletmedim bende. Teyzeside mutfağa doğru gidince amma da geniş aile dedim merdivenlerden çıkarken. Melihin suratı perişan halde ama umrunda değilmiş gibi davranıyordu bu da haliyle sinirimi bozmuştu.

"Yüzünü görünce kızdımı teyzen!?"dedim

Cevap vermeden yürümeye devam etti.

"Melih sana diyorum kızdılar mı?"diye tekrarladım

"Kızsınlar ya da kızmasınlar umrumda mı barış? Sus ve yürü."

Dediğini yaptım. Bu konuda sadece biraz fazla aceleci davranıyordu. Odaya girdiğim de bana sarılınca olacaklardan habersiz değildim. Güçlü bir sarılma olsa da şuan bende bir etki yaratmıyordu. Sadece karşılık verdim.

"Kıyamadın dimi bana geldin"dedi

"Odan güzelmiş" dedim açılan kolları itelerken. Güzel  renk seçimi vardı, portre çizmeyi de seviyordu anlaşılan. Cam kenarında ki maket eve yürüdüm, susmuştu. Arkamda neler karıştırıyordu kim bilir? Belki de o pembe yanakları saklıyordur.

"Aç mısın ya da soğuk bir şeyler içmek ister misin?" dediğinde güldüm.

"Kışın ortasındayız güzelim :D sen bana sıcak bir şeyler getir." dediğim de yanaklarını tutup gülümsedi. Çok tatlıydı kabul edelim. Beni kendine çekmesi saçmalamasıydı sanırım ha! birde utanınca renk değiştiren yanakları.

"Aslında seni ısıtabilirim... Yani üşüdüysen diyorum yanlış anlama sonra"

"Yanlış anlarsam ne olucak. Beni nasıl ısıtabilirsin ki? Haa!!"

Ona doğru yaklaştım. Direk göz teması kuruyordum. Onun ise bakışları hep kaçamaklıydı. Gelmemi bu kadar istediği halde utanması tuhaftı. Başını eğmiş parmaklarıyla oynarken çenesinden tutup kaldırdım. Hala gözlerini kaçırıyordu benden. Önce yanağını, sonra da burnunu öptüm usulca. Nefesi soğuk yüzümü ısıtırken, hızlıydı. Şimdi sadece gözlerimin içine bakıyordu. Kabarık kazağının içinde kaybolmuştu minik melihcik.

"Şeyyy.. Ben-nn sana içecek bir şey getiriyim." dediğinde gitmemesi için kolumu engel yaptım. Hala ona bakıyor olmam ve onun kaçmak için çırpındığını görmem hoşuma gidiyordu.

"Beni buraya çağıran sensin, çıplak vücudunu sergileyen de sensin.Şimdi neden kaçmak istiyorsun minik serçe" dediğim de yutkundu. Dudakları titriyor ve bir gözü seyriyordu. Kalbinin sesini duymak kan akışımı hızlandırsa da dayandım, dayanmalıydım.

ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin