#Hızlı gitmiş olabilirim umarım beğenirsiniz ve yorum yapsanız sevinirdim -.-
"Geç otur ben geliyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cihan üstünde ki ceketi koltuğa atıp mutfağa girdiğinde taşkın da ürkek adımlarla içeri girdi. Bir başkasının evine ve hatta bu tanımadığı biriyse. Neden geldiğini anlamasada geriye dönemediği için ilk bulduğu kanepeye oturup etrafa bakındı.Ortada kocaman bir sehpa üzerinde kalın kitaplar. Yanında bulunan yarı çıplak bir heykel. Duvarları soluk renkli ve bir o kadar gizemliydi. Sanki duvarda ki tablolar ona bir şey anlatır gibi. Çoğuda aile fotoğrafları kısaca eski anılar. Biraz ilerde asılı olan geyik başı ve zemini kaplayan bir ayı postu. Ya bunlar avcılık yapıyor ya da hobi olarak böyle tuhaf eşyaları biriktiriyorlardı.Başını kaşıyıp sehpada duran kitaplardan birini aldı ve karıştırdı ki bu hiç hoşuna gitmemişti. Kitabın ismi bile ürkütücüydü zaten. "Ölüm felsefesi", "İntihara meyilli duygular", "İşgence yöntemleri". Büyük bir yutkunuşla kitapları sehpada bırakıp ayaklandı. İnceden inceden terliyordu.Ev sanki bir karabasan gibi üstüne çöküyordu genç adamın. Pencerenin kalın perdesini araladığında bir toz katmanıyla karşılaştı. Eliyle ovalayıp görüş mesafesini temizlediğinde sokağın sessiz olduğunu farketti. Sanırsınız bir ölü.
"Beğendin mi? "
Korkuyla sıçrayıp perdeyi kapadı. Cihan elinde bir poşetle içeri girmiş onu süzerken gülümsemeyi eksik etmedi.
" Ne oldu? Korkmuşa benziyosun. "
" İyiyim ben sorun yok. O elindeki ne? "
" Görürsün"
Elindeki poşeti sehpaya atıp kanepeye oturduğunda mızmılanıp düğümlenmiş yeri tırnağıyla açmaya çalıştı. Dayanamadı ve poşetin iki tarafından tutup çekti. Tüm kartlar masaya saçıldığında taşkın gözlerinde ki anlamsız belirtiyi sildi. Aslında bir nevi rahatlamıştı. Ayağına kadar uzanan kartları teker teker topladığında cihana uzattı. Cihanda otur der gibi gözünü yanında ki boşluğa kaydırınca pencereden uzaklaştı ve yanında ki boşluğu doldurdu.
"Bunlar ne? "
" Sabırsız olma! "
Kartları ters bir şekilde yan yana dizerken dişlerini sıkıyordu.Aslında gergin olduğunda taşkında hep bunu yapardı ama onun yüzünde çirkin bir görüntü oluştuğu için parmaklarıyla oynamak daha cazip geliyordu.
"Seç?"
"Efendim!"
"Seç dedim taşkın hadi? "
" Neyi seçiyim? "
"Taşkın bir beyninin olduğuna emin misin? Yani varsa diyorum bu kadar anlama güçlüğü çekmezsin.Biraz yor kendini darling. Lütfen artık konuya odaklan olur mu? 6 tane kart seç şimdi"
"Tamam"
Parmaklarını kartların üzerinde gezdirmeye başladı. Cihana baktığında bakışları çok derindi. Sanki içinde birkaç parçayı söküp alacak gibi.Terlediğini belli etmesede bu çocuk onun ödünü patlatıyordu. Sonunda art arda seçtiği 6 kartı diğerlerinden ayırdı. Cihan dudaklarında gezdirdiği parmaklarıyla ilk kartı açıp gülümsedi
