Keyifli okumalar!
Kübra'dan...
Onbirinci sınıf yaz tatili ne kadar eğlenceli olabilirse o kadar eğleniyordum işte. Mesela bizim kızlarla buluşma planlarımızın çoğu plan olmakla kalmıştı. Merve tüm planları bozduğu için grupta tepki çekmeye ve azar işitmeye başlamıştı. Oysa ki suçu olduğunu düşünmüyordum ben.
Bunları düşünürken telefonumla sosyal medyada geziniyor ve müzik dinliyordum. Havanın bunaltıcı sıcaklığı da eklenince derince bir iç çektim. Tamam, okulda harika sayılmazdı ama her günü başıboş bir şekilde geçirdikçe sinir kat sayım artıyordu.
Ani bir kararla telefon rehberimden Elif'in numarasını tuşladım. Cırtlak ses tonunu duyunca yüzümü buruşturdum. Değişmemişti kereta.
"Napıyorsun kanka?" Diye sordum ağzımda ki sakızı cak cak çiğnerken. Kendimi az biraz gerizekalı gibi hissetmedim desem yalan söylemiş olurdum.
"Hiiiç, sen?" Bıkkın ses tonu onunda sıkıldığını gösteriyordu. Demek ki tek sıkılan ben değilmişim, bu iyiye işaret galiba. Ne bir havuz yüzü görmüş ne de adam akıllı dışarı çıkmış ben için en etkili yöntemdi, arkadaşlarla plan yapmak!
"Buluşalım mı artık ya? Merve'nin canı cehenneme adamım!" Kahkaha atmaya başladığında ben de ona katılarak gülmüştüm. Merve bu ara sürekli kitap okuyup duruyor ve karakterlerine aşık oluyordu. Psikoloji bozuldu diyorum inanmıyorsunuz ama!
"Olur kanka. Diğerlerine sen mi haber verirsin, ben mi vereyim?" Elif'e sen ver deyip telefonu kapattım. Bir kaç dakika tavana bakıp hayatın anlamını falan düşünürken Whatsapp'dan mesaj geldi.
KEMGZ grubundan 4 mesaj.
Hemen açıp bakarken yüzüm yavaş yavaş gülmeye başlamıştı bile.
Zelal: Buluşuyor muyuz kızlar?
Merve: Ben gelemem siz gidin ya.
Gizem: Ulan Merve bir kere de plana uy "Geleceğim," de kurban keserim vallaha.
Elif: İyi ki bir buluşalım dedim birden hepiniz canlandınız. Grup bir aydır konuşmuyormuş onu fark ettim.
Ben: Ah, çok güzel. Merve dışında herkes geliyor mu şimdi? *göz deviren emoji*
Merve: Bana laf mı sokmuş oluyorsun şimdi?
Ben: Nasıl anlıyorsan o Merve!
Merve: Boşversene Kübra, beni anlayacağını sanmıyorum.
Merve gruptan ayrıldı.Telefonu sinirle yatağa fırlattım. Bu kızın derdi neydi anlamıyordum! Ama çözecektim, benim adım da Kübra ise çözecektim işte!
~
"Ee, plan nasıl sizce?" Sıcaktan erimiş vaziyette yatağımın içinde olan üç kıza baktım. Elif kahverengi saçlı ve kehribar gözlü bir kızdı. Normalde tanımayan biri olsa ciddi birisi sanardı ama bir kez içini açtınız mı, kapatana aşk olsun!
Gözlerim Zelal'e kaydı. O da kızıl saçlı ve koyu kahverengi gözlüydü. İçimizde ki en sakin ve en bilge olan oydu. Ona bir lakap bile takmıştık: "Psikolog."
Bakışlarım bu kezde Gizem'e kayarken bal köpüğü saçlarına imrenek baktım. Bu kız güzeldi şimdi! Hakkını yememek lazım. Kendini pek beğenmez ama candır o can. Bir de sürekli her şeye gülmesi yok mu, insanı sinir ediyor.
"Lan, dilinizi mi yuttunuz konuşsanıza!" Tamam, sinirlenince biraz bağırıyor olabilirdim ama sizene, sizene yani!
Bağırışımla horlayarak uyuyan Elif yataktan pat diye düştü. Zelal ise telefonla ilgilenen bakışlarını bana döndürdü. Gizem ise farklı bir alemde zuzaylılarla falan iletişim kuruyordu herhalde.
"Ne bağırıyorsun kel!?" Elif'in cırtlak sesi kulak zarımı acıtırken kafasına okkalı bir tokat attım. Evet, biliyorum çok iyi anlaşıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKTE
Teen FictionBeş dost... Hepsinin birbirinden farklı iç dünyası ve farklı bir yaşantısı var. Kırılan kalplerle mücadele etmeye çalışırlarken onları çok büyük bir çıkmaz sokak bekliyor olacaktı. Aşka direnecekler mi, yoksa diz mi çökecekler? Bu maceraya beraber...