UKTE

13- Ev Arkadaşı Sorunsalı

Keyifli okumalar UKTELERİM")!

Kübra'nın ağzından...

Yüzüme vuran güneş ışığıyla kocaman gülümseyerek uyandım, yeni bir gün yeni bir umut demekti... Yeni açan çiçekler demekti.

Benim içimde de sanatsal bir ruh vardı, ki bence herkesin de var.

Telefonumun sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

Bilinmeyen numara: Günaydın sevdiğim bakalım bugün nasılsın?

Birkaç kez okuduktan sonra göz devirmeden edemedim artık ne kadar olduysa... Keyfimi kaçırmadı bu aldığım mesaj açıkçası sadece onu daha çok merak etmeme yol açtı, sanki tanıdığım biri ve benimle dalga geçiyor.

Sende onunla dalga geç o zaman diyen iç sesime çok biliyorsun sen deyip mesaj yazmaya başladım.

Kübra: Ah bilinmeyen numaracığım sana da günaydın bugün çok mutluyum açıkçası peki ya sen?

Bu her kimse şaşırmış olmalı ki on dakika kadar bekleyip yazan olmayınca kahkaha atıp yataktan çıktım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aklıma kızlar ve geçen gün olanlar geline dudaklarım kıvrıldı.

Merve'nin numarasını bulduktan sonra aramaya başladım bir yandan da simit yiyiyordum sabah kahvaltısında çay ve simit vazgeçilmezimdir.

Sonunda telefonu açan Merve'ye tabiri caizse şakıyarak "Nasılmış bakalım benim domatesim?"

Hanımefendi Ömer'e sarıldıktan sonra resmen dometes gibi kızarmıştı.

Cıyaklayan Merve'ye önlemimi alıp telefonu biraz kulağımdan uzaklaştırıp

"Ya kızım uzatmayın utanıyorum zaten çocuğun yüzüne nasıl bakıacağım ben yaa..." demesini bekledim.

Kahkahama engel olmadan "Kapandı sanma bu konu neyse neredesiniz, ben staja geçiyorum"

"Valla ben de hastaneye geçiyorum, ne oha ya biz Ömer'le aynı hastanede aynı kattayız." Telaşlı sesi beni güldürürken ayakkabılarımı giymeye calışıyordum sonunda kapıyı açıp oturup giymeye karar verdim.

"Ya kızım sen beni dinlemiyor musun?"

Kendimi öyle kaptırmıştım ki onu unutmuştum bunun iki işi aynı anda yapamamla hiçbir ilgisi yok arkadaşlar.

"He tamam hastanede görüşürüz." deyip bir şey demesini beklemeden kapattım ve sonunda ayakkabılarımı giyip pansiyondan çıkabildim. Paspasın altında ucu sokulan kağıt dikkatimi çekmişti. Kağıdı alıp okumaya başladım...

Akıntıya karşı kürek çekiyorum ben

Gerçi küreklerimi de kırdın sen

Şimdi boğuluyorum burada ben

-Bilinmeyen numaranız

Amatörce ve etkileyiciydi tamam itiraf etmeliyim baya iyiydi ama hangi sorunlu canlı bilinmeyen numara yazar ki altına diye düşünürken iç sesim çünkü bilinmeyen numara yazmış gerizekalı diyen iç sesime kapa çeneni deyip, kağıdı çantama sokarken böylesine güzel bir yazı gördüm mu acaba hayatımda diye de düşünmeden edemedim.

Hızlı adımlarla durağa gidip ilk gelen dolmuşa bindim binmez olsaydım..

Öyle yoğun bir koku vardı ki şu an kelimelerle ifade edemiyorum sabah sabah ne yedi diye düşünmek istemedim. 

Çok geçmeden ücreti ödeyip hastanenin önünde indim ve koşarak soyunma odasına geldim ve direk girdim.

"Bacım kapıyı çalsaydın." diyen Merve'ye öpücük attım.