2- İftar

47 12 6
                                    

Keyifli okumalar!

Elif'den...

Kübra'nın o efsanevi lafından sonra yavaşça çıktık Merve'nin evinden -pek yavaş olmamış olabilir-

Merdivenlerinden inerken yine hayal dünyasına dalmıştım.Benim bir iç dünyam vardı, pek kimseyi dahil etmediğim ettiğimi de kolay kolay çıkarmadığım.

Eskiden böyle değildim bu kızlar beni çok değiştirdi diyorum bazen, artık sıcak ve espritüel biri oldum iyi ki tanıdım bu kızları.

Ayağım boşluğa gelince kendime geldim resmen hani asansör düşüyormuş gibi hissedersiniz ya ve o şoktan bağıramazsınız bile heh işte öyle hissediyorum şu an.
Ama gel gör ki merdivenden düşüyorum, Zelal'in kolumu sertçe tutmasıyla kendime geldim.

"Salak dikkat etsene!" Dedi kızgın boğa gibi.

"Tamam be anacım ne bağırırsın?" Gözlerini devirmeye çalışarak önüne döndü ,hiç durur muyum dil çıkardım arkasından;
"Gördüm dilini."
Allah Allah nasıl ya neyse çok takılmadım bu Zelal sonuçta. Biraz hızımı arttırıp yetiştim bizim kızlara ve onları dinlemeye başladım,değişikler falan ama seviyordum bu kızları ya.

Aslında herkes çok severdi Merve'yi o da bizim küçük ailemizin bir üyesiydi bunun herkes farkındaydı ama bu sadece onun bir şeyleri farkına varması içindi umarım anlardı hatasını, umarım.

Sessizliği bozan Gizem olmuştu.Bal köpüğü renginde ki saçlarını savurarak
"Yeter be o akıllı kızdır yani umarım öyledir o kadar kitap okuyor sonuçta, anlar o hatasını asmayın yüzünüzü" Ve Kübra göz devirdi.

Zelal ortalıkta ki gerginliği azaltmak istercesine bir tebessüm takındı hemen.Bu kız normal değil .

"Evet hanımlar iftara bendesiniz itiraz istemem isteğe özel her türlü yemek itina ile Sedef'e yaptırılır."

Bu biraz dağıttı ortamda ki hüznü anlaşılan.

Gizem'den de onay gecikmedi.

"Anlaştık ee hanımlar şimdi ne yapalım?" Yine kocaman tebessüm etti, o güldüğün de sizde kendinizi değişik bir şekilde tebessüm ederken buluyorsunuz. Diğer herkes gibi Zelal'de tebessüm edip: "Bence bu sıcakta daha fazla ortaklıkta dolaşmayalım gelin bize geçelim biraz hem kafa dağıtırız" Gerçekten bunaltıcı bir sıcak vardı. "Vallaha beynim buharlaşacak ben gelirim".

Ve Kübra Hanım durur mu mırıldanarak söylese de herkes kıkırdamıştı. Duydum tabiki de "Beynin varsa tabi "dediğini ama duymamış gibi yaptım.

Biraz sevinsin yavrucak.

Sonunda(!) bir boş dolmuş bulup binebildik ve inanabiliyor musunuz oturdukta. Şöför dik dik bakmaya başlayınca aklıma parayı veremediğimiz geldi ve Zelal'i dürttüm. "Kanka pamuk eller cebe." Kafa sallamakla yetinip çıkarıp on lirayı uzattı ve itiraz nidaları yükseldi.
"Ya kızım."
"Gerizekalı!"
"Bu son olsun bak."

Gibi Zelal hep böyleydi gerçi ama. Zelal "Yahu tamam sonraki sizde ben bilmiyor muyum yanınızda para olmadığını söz son" diye hayıflandı.

Zelal bu artistliklerini ek işine borçluydu. Bazen kızsam da biz yakındık Kübra ile de Gizem daha yakındı bazen düşünmüyor değilim acaba Merve yalnız hissettiği için mi bizden uzaklaştı.

Olabilirdi.

Ben yine dalmışken Gizem'in sesiyle irkildim. "Hadi Kanka geldik." Onaylanıp indim, kızlar apartmana girmek üzereydi. Depar atıp yetiştim. Zelal'in, "Mallık yapma." deyişine gülüp kapıya vurdum. Biraz abartmış olacağım ki Sedef korkuyla"Kim o?" dedi. Sesi hepimizi güldürürken Zelal "Kuzum biziz işte kapıyı başka böyle çalan mı var ?"

UKTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin