Keyifli okumalar!
Bölüm şarkısı :
Ali Kınık ;Ben seni severken çocuk gibiyim
(Bu şarkıyla okursanız sevinirim)Ömer'in ağzından;
Benim içimde yıllardır izini silmeye çalıştığım biri var.Şöyle bir düşününce 4 yıl oluyor onun tebessümlerin de hayat bulalı,ilk sesini duyuşum çıkmaz aklımdan gerçi sonrası da çıkmadı da neyse.
Okulun ilk günüydü üzerinde turkuaz rengi bir gömlek vardı çok güzeldi be.Yanında ki kız Zelal'di tabi o zamanlar tanımıyorum kimseyi ona bişey anlatmıştı,ve o kahkaha atmıştı
O zaman kadar kadınların kahkahasını itici bulan ben,nefesim kesildi keşke diyorum keşke o an tam o dakika dursaydı zaman daha çok izleyebilseydim kısılan gözlerini.Şimdi diyeceksiniz madem bu kadar sevdin açılsaydın.O işler öyle olmuyor ışte istemezse beni kahrolurdum.Ben yok olurdum.
Düşüncelerimden onun sesiyle ayrılacağımı bilmiyorum"Nereye daldın öyle hem o kantinde ki tavrın da neydi"Ah kadın aklım fikrim sen,tabiki diyemedim"Hiç ya "ve kadın güler .Adam sizlere ömür.
Beni biraz inceledikten sonra"Ya anlayamıyorum
Bu tavırlarını neyse kızlar kafede toplanacak larmış seni de almak bana düştü"Canıma minnetti doğrusu onunla daha fazla vakit gecirecektim sesime sevincimi yansıtmamaya çalışarak "Olur tabi."dedim.Yakındı bana şu 4 yılda olduğu gibi ama acı gerçek su ki çok uzak bana...
Önüme uzatılan kulaklıkla kendime geldim.
"Al istersen hem sıkılmazsın"senin yanında nasıl sıkılırım diyemedim."Oluur tabi ama radyodan dinleyelim hem farklılık olur "Allah'ım başka bir şey hayal etsem olacakmış onunla aynı şarkıyı aynı kulaklıkla dinlemek.O an dedim ki böyle de olsa olur yeter ki yanında kalabileyim.Onay gecikmedi
"Olur aslında bana da değişiklik olur"Ve müziği başlattı,tanıdık olan melodiye gülümsedim.Belki de bu bir fırsattı bizim için şarkıyı mırıldanmaya başladım.
"Ben kumdan kale yaptım ki bize,
kimse dokunmasın bu sevgimize,
bu masalı gören olmasın diye,
kağıttan gemiler saldım denize."Yüzümü ona döndüm biraz şaşkınlık biraz da hayranlıkla izliyordu beni gözlerimi ondan ayırmadan devam ettim.
"Ben seni severken çocuk gibiyim,
ben seni severken çocuk gibiyim,
seni seviyorum çocuk gibiyim.
Sen iste emrinde kurşun askerlerim,
oyuncaklarım,
seni üzerlerse haber ver bana,
Nöbet beklerim çünkü ben seni severken çocuk gibiyim"Devamında sustum,çünkü daha önemlisi gözlerim konuşuyordu.O kalabalıkta onca insanı arasında,öylece durduk.Ve tekrar tekrar aşık oldum ona oracıkta.Bana beni anlamaya çalışarak bakıyordu,bu bana yeter de artardı.
Ölürüm sana ben.Birisinin Merve'm e çarpmasıyla çıktık o boyuttan onunla olan bu tarz anılarım nadirdi,ve benim için bu boyuttu...
Fakat sinirime engel olmadım puşt özür bile dinlemeden çekip gitmişti.Onun canını yakmak öyle kolay değildi."Lan yavşak"onun da burda olduğunu hatırlayıp mahçupça"pardon merve"edip,itin yakasına yapmıştım.
"Özür dile la hayvan bu kıza dua et yoksa ebeni bellerdim senin ben"puşt atarli çıktı"Napcan lan "deyip bıçak çekti.Böylelerini iyi bilirdim bende öyle bir ortamda büyüyüp sıyrılmıstım zor da
olsa.Korku bedenimi sararken onu hemen arkama çektim onun canı yanarsa benim ki daha çok acırdı.Tek endişem O'ydu .Anlaşılan beni tanımıyordu arkadaş ani bir hareketle kolumu çizdi bu benim için avantajken Merve'mın çığlığı kulaklarımı doldurdu.Ve bende film koptu tekme atıp bıçağın düşmesini sağlayıp dinlene dinlene dövdüm.
Kolumu çekmeye çalışan güzel kadına bakıp doğruldum bağırmaktan boğazları acıyacaktı.
"Ya senin aklından zorun mu var bir çarpma nerelere kadar geldi bu kadar buyuttun,bakma bana outlet kolu kanayan ben değilim"
Anlaşılan kızmıştı."Tamam bak bittiyse gidelim olur mu kızlar da meraklanmıştır"kafasını olumsuz anlamda sallayıp yürümeye başladı mırıldanmaya yakın bir şekilde "Tabi meraklanmasın kızlar tabi tabi çok düşün onları bekletme"deyişini duysamda ses etmedim.
Içimde ki çocuk bayram ediyordu .Beni kıskanmıştı!!!!
Yüzümde ki gülümsemeyi engellemeye çalışıp kafeye doğru yürüdüm.Sonunda kafeye gelmiştik.Kanayan kolumu fark eder etmez çığlığı basan kızlar kulaklarimin pasını silmisti.
Şimdi ise olanları anlatan Merve'yi dinleyip bana inanmayan gözlerle bakıyorlardı Zelal hariç o benim tüm hikaye mi biliyordu o benim dostumdu,ama ona Merve'yi anlatamamıştım vereceği tepkiden hem çekiniyor hem korkuyordum açıkçası...
Ama o anlardı beni ben yetimhanede büyümüştüm kimin kimsem yoktu yine bir izin gününde tanıştık Zelal'le o benim ablamdı yeri geldiğinde annem.O beni anlardı.
Yine gözüm O'na kaydı,başını Kübra'nın omzuna koymuş telefonuna bakıyordu.Uzun güzel kahverengi saçlara sahipti kokusunu hep merak ettiğim,belki bir gün doya doya çekerdim içime kokusunu belki de sarıp sarmalar beni belki o da birgün yer verir kalbinde bana belki gözleri ona benzeyen bir kızım olur,belki bir gün aynı sabaha günaydın deriz.
Gözümden akan yaşı hızla sildim,hayali bile güzeldi.Ve erkek adamsa aglardı,sevdiği için çocuk gibi aglardı.Gören var mı diye kafamı kaldırdığımda Zelal'le göz göze geldik.Anlamıştı.
Toz olmalıydım.
"Evet kızlar sohbetinize de doyum olmuyor fakat ben kalkayım"bu sefer Gizem
"Ah unutuyorduk,senin senin sayende biz eski biziz "deyip başını Kübra'nın omzuna koymuş Merve'me bakıp devam etti"Nasıl denir ben böyle konuşmaları pek becermem ama gel hem Zelal'le de yakinsınız ayrı gayri olmasın "gülüp"Bak hem sayende KEMGÒZ oluruz"demesi üzerine
"Tabi ki de mutlu olurum"Sonra kalkıp hoşgeldin faslı başladı.Önce Zelal kucak açtı bana bekletmeden sarıldım beline kulağıma eğilip "Hoşgeldin kardeşim,konuşacağız "deyip geri çekildi.Sonra Kübra bu kız da Zelal'in anlattığı kadarıyla sıcak biriymiş bakalım tanıyacagız elini uzatmasıyla afalladım"Hava sıcak bakma öyle sarılamam"demesi üzerine kahkaha tufanı koptu sonra daha ne oldu anlamadan kendine çekip sarıldı bekletmeden sarıldım.Anlaşılan çok kafa kızdı.Ve Gizem geldi "Hoşgeldin aramıza" deyip sarıldı.Saçlarını karıştırıp sarıldım,saçlarını çok sevdiğini duymuştum.
Ve sıra ona geldi ,heyecandan ellerin terlemeye başlamıştı bile ve korku sardı bedenimi kardeşim derse diye o bir kaç dakikada öldüm öldüm dirildim.Herşey agircekimde ilerliyordu sanki .Tapîlası sesiyle "Hoşgeldin Ömer"dedi .Ve ben o saniyeden sonra adımı sevdim,ondan duydum diye .Ve kollarını boynuma doladı...Anında ellerim belini kavradı,kokusu burnuma gelirken gözlerimi kapatmamak için çok çaba sarf ettim.Doya foya çektim içime kolumun sızısı geçti ne kadar yaram varsa izlerine kadar silindi kokusuyla...
Bu beş kızın Dünyam olacağından habersiz ayrıldım ondan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKTE
Teen FictionBeş dost... Hepsinin birbirinden farklı iç dünyası ve farklı bir yaşantısı var. Kırılan kalplerle mücadele etmeye çalışırlarken onları çok büyük bir çıkmaz sokak bekliyor olacaktı. Aşka direnecekler mi, yoksa diz mi çökecekler? Bu maceraya beraber...