10- Telefon Numarası

55 4 15
                                    

Keyifli okumalar UKTELER!

Gizem'in Ağzından...

Birkaç gündür okula gidip gelmekten başka yaptığım pek bir şey yoktu. Bu sırada Ömer ile aynı sınıfta olduğumuzdan onunla bayağı bir yakın olmuştuk. Eskiden Furkan gibi biri olduğunu öğrenince onun adına üzülsemde bu işten kurtulduğu için ayrıca sevinmiştim elbette.

Kafamı sıraya koyup sakince bunları düşünürken aklıma Furkan geldi. Nasıl gelsindi gerçi, hiç aklımdan çıktığı mı vardı? Telefonumu alıp hızlıca mesaj yazdım ona.

Gizem: Pişt Günaydın.

Cevap çok gecikmeden geldi.

Furkan: Günaydın Gizem.

Mesajına bakarken suratım asıldı. Hani nerede sevgi sözcükleri? Mesaja cevap vermeyip en son konuştuğumuz mesajlarımıza baktım. Hep aradan uzun zaman geçince konuşuyorduk. Ve hep ben ilk mesajı atıyordum. Gurur yapmıyordum ama hep benim çabalamam mı gerekiyordu?

Gizem: Gonoydon Gozom.😑
Furkan: Noluyor?
Gizem: Bir şey olduğu yok! Sadece Gizem delirdi, sen işlerine devam et lütfen. İşinden alı koymayayım seni.
Furkan: Gizem saçmalıyorsun? Ne işi, ne delirmesi?
Gizem: O zaman söylesene, neredesin?
Furkan: Evdeyim...
Gizem: Peki.
Furkan çevrimdışı.

Sinirlerime hakim olmayıp telefonu avucumun içinde sıktım. Dana ne olacak! Hep kendini düşünen mahlukat!

KEMGÖZ'e girip yazacaktım ki benden önce Ömer yazmaya başlayınca durdum.

Ömer: Gizem neyin var senin?
Gizem: Ben de tam da onu söylemeye gelecektim.
Zelal: Aa ne oluyor be?
Kübra: Kim üzdü lan Gizem'i!
Gizem: Furkan tabi ki, üzme demeyelim ama kırdı diyelim.
Kübra: Başlarım kırmasına. Ben o mahlukata demedim mi, Gizem'i üzersen karşında beni bulursun diye?
Zelal: Kübra bir yangına körükle gitme.
Ömer: Kızlar sakin olun şuan dersteyiz farkında mısınız?
Kübra: Yoo ben değilim.
Zelal: Ben de.
Ömer: Ya neredesiniz? Kerhaneye mi gittiniz ya?
Zelal: Helelele
Kübra: Aynen kardeşim ya...
Zelal: Ders boş sadece kerhaneye sonra gideriz artık.
Kübra: Bizim de dersimiz beden kanka.
Ömer: Ee Merve'm nerede?
Kübra: Şuan horlayarak uyumakla meşgul kendisi.
Ömer: Hadi canım!
Kübra: Vallaha, ses kaydı atıyım istersen.
Zelal: Cık cık cık... Merve bu grupta yalnız.
Gizem: Aynen Merve sizi keser.
Ömer: At Kübra sen, onun en doğal halini dinlemek istiyorum.
Kübra: Ses kaydı.
Zelal: Bu ne ya valla kulağım kanadı.
Gizem: Allah'ım sen affet.

Gruptan çıkıp biraz da dersi dinlemeye karar verdim. Onların dersi yoktu ama en nefret ettiğim ders hocası olan kadın bağıra bağıra ders anlatıyordu. Sağlık öğretmeniydi. Ve derste İlk Yardım'dı. Dinliyormuş gibi yapa yapa dersin sonuna gelmiştik.

Ömer ile kafeteryaya inip yiyecek bir şeyler aldık. Bu sırada 12-TLAB'tan Aleyna'nın bakışlarını buldu gözüm. Bize doğru daha doğrusu Ömer'e doğru bakıyordu. Gözlerimi kısıp "Ne bakıyorsun?" Dercesine yüzüne baktım. O da gözlerini devirip bakışlarını çevirdi.

Bu kızı hiç sevmezdim. Ömer'e bakışları da bir acayipti zaten. Aklıma gelen fesat fesat düşünceleri defnedip Ömer'i çekiştirip sandalyeye oturttum. Bizim kızlara haber edip gelmelerini bekledik. Dersin sıkıcılığından fark edememişim ama şuan öğle arasıydı.

Kızlar bir bir gelirken Merve Ömer'e sarılıp öyle oturdu, bizimkilerle tokalaşırken bakışların hala üzerimizde olduğunu hissettim. Bu defa Cansu'nun bakışlarıyla şenleniyorduk. Kız baktığımı hissetmiş olacak ki yeniden döndürdü yüzünü. Aptal şey.

"Of ulan canım sıkıldı ne ilk yardımmış. Anlat anlat bitiremedi." Ömer'in yakınmasıyla kahkaha atmaya başladık. Kübra, "O yine iyi be, bizde sürekli sterilde steril. Bir iğneyi yapıp hastayı bayıltmak bu kadar zor olmamalı." Diye yakındı. Hepimiz dersleri farklıydı, bölümlerimiz farklı olduğu için.

"Ya aman neyse, ne güzel meslek. Hayat kurtaracağız fena mı?" Hepimiz başımızı salladık. Sessizlik oluştu ve herkes yemeğini yemeye başladı. Merve çekingen bir ses tonuyla, "Şey Ömer," diye mırıldandı. Ömer gözlerini Merve'ye dikip gülümseyerek, "Efendim güzelim," dedi. Merve "Bugün seninle çıkalım mı okuldan?" Dedi. Merve'nin sorusuyla hepimiz şaşırıken Ömer şaşkın bir gülüşle kabul etti istediğini.

Kübra kuşku içinde bakışlarını ikisinin arasında gezdirirken Merve'ye bakarak sordu, "Hayırdır kanka, bir sorun falan mı var?" Merve kafasını eğip iki yana sallarken suspuş olmuştuk.

Yemeğimizi yiyene kadar öğle arası da bitmişti zaten. Bizimkilere bakınca Kübra'nın üstünde ki gerginliği az çok sezmiştim. Ona yaklaşıp sordum,  "Hayırdır gergin miyiz biraz?" Kübra bana bakış atıp gözlerini önüne çevirdi. Baktığı yere bakınca Aleyna'yla göz göze geldim. Kenafir suratlarını üstümüze dikmiş bakıyorlardı. Ya sabır çekip Kübra'ya döndüm. "Sabahtan beri bana sataşıp duruyorlar. Normalde de çok kavga ediyoruz ama gözlerinde farklı bir şey var. Ben anlayabiliyorum." Aleyna'nın derdini öğrenmek bize farz olmuştu artık. Bugün olanları Kübra'ya da anlattım. Kübra sinirle, "Vay ******.." dedi.

Herkes sınıflara girerken Ömer'in yanından ayrılmamaya özen gösterdim. Malum ortamda gördüğü her erkeğe yavşama potansiyeline sahip bir kız dolanıyordu.(!)

Ders Matematikti. Valla em sevdiğim derstir benim. Ne yapıyım annem beni zeki doğurmuş. Pür dikkat dersi dinlerken zilin ne ara çaldığını bile anlamamıştım. Ömer ile kantine çıkıp kızların yanına gidecektik. Mervegil bizi koridorun sonunda beklerken Aleyna ve Cansu tekrar görüş açıma girdi. Ya sabır! Bugün kaçıncı sabır dileyişimdi ben de bilmiyordum.

Onları umursamadan -umursamamaya çalışarak- Mervegilin yanına gittik. Merve yine utangaçca Ömer'e sarılırken onları gülerek izliyorduk. Ay  salak aşık bunlar! Yanımıza doğru gelen adım seslerini işitince bakışlarımı arkaya çevirdim. Aleyna bizim yanımıza doğru gelirken bu anın şaka olup olmama ihtimalini kafamda tartıyordum.

"Ömer," diye mırıldandı Aleyna özgüven ve büyük bir cilve içeren sesiyle. Ömer olabildiğince soğuk bir sesle, "Efendim?" Diye sordu. Aslanım benim ya! Aleyna çok bozuntuya vermeden gülümsedi. Omzunu silkip seksi olduğunu düşündüğü bir bakışla ona baktı -ki bence çok çirkindi orası ayrıydı.-

"ATT ile labarotuar birleşip bir proje yapacaklar. Hoca beni görevlendirdi. ATT'den seninle bu ödevi yapacağız. Telefon numaranı verirsen rahat rahat haberleşmek için..." Ortamda birkaç saniye ölüm sessizliği yaşanırken hepimiz pür dikkat bir şekilde Ömer'in vereceği tepkiyi izliyorduk. Ömer önce şaşırdı ondan sonra da bakışlarını Merve'ye çevirdi izin almak istermiş gibi. Merve gözlerini yere sabitlemiş bekliyordu. Ömer yarı şaşkınlık yarı kararsızlık içinde, "Ödev içinse tamam ya." Diye mırıldandı.

Ömer telefon numarasını Aleyna'ya verirken kızın Ömer'e haddinden fazla yakın olması benim değil hepimizin dikkatini çekmişti. O zamana kadar hiçbirimi tınlamayan Aleyna giderken Merve'ye bakıp sinsi bir şekilde gülümsedi. Yılan!

Ömer kafasını kaşıyıp, "Ne projesi acaba ya? Hiçte yapasım yok.." dedi. Ortamın gerginliğini azaltmak için söyledikleri sanki tam aksini yapmış gibiydi. Merve gülümseyerek Ömer'e bakınca bunun fırtına öncesi sessizlik olduğundan bihaberdim.

"Yok canım, fena mı okulumuzun en güzel kızlarından biri kendisi. Hem belki evine gidip çalışırsınız. Oh ne konfor, ne konfor!"

Birilerinin kıskançlık krizleri tuttuysa dlflkfkd

Bölüm nasıl olmuş UKTELERİM?

Sorularım şöyle,

Aleyna sizce Ömer'den hoşlandı mı, yoksa daha farklı bir amaç mı taşıyor?

Gizem-Furkan ikilisi hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce ikisi de birbirini yeterince seviyor mu?

Elif şuan nerede? Tahminlerinizi alıyım?

Şimdilik bu kadar canlarım bir daha ki bölüme kadar kendinize çooook dikkat edin.

UKTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin