Keyifli okumalar!
Gizem'den...
Sabah kalkınca elimi yüzümü yıkadım ve hızlıca ağzıma bir şeyler tıkıştırdım. Bugün kızlarla okula gidecektik ve alanımızı seçecektik. Aralarından sadece ben ATT bölümü seçmek istediğimden sınıfta tek kalacaktım. Elif ile Zelal, hemşirelik, Kübra ile Merve'de anestezi istiyordu.
Tabi bunun için önce puanımızın yetmesinin gerektiğini de biliyordum. Benim sayısalım iyi olduğu için ve meslek derslerimde de başarılı olduğum için rahatlıkla girebilirdim istediğim bölüme.
Evet bu arada sağlık meslekte okuyoruz, şaşırmayın bence.
Bizimkilerle iletişime geçmek için Whatsapp'a girdim ve KEMGZ'e mesaj yazdım.
Gizem: Bugün gidiyoruz değil mi okula?
Zelal: Ulan ben onu unuttum tamamen!
Kübra: Ya uf, ben de unutmuşum be.
Gizem: Aferin, aferin böyle mal gibi davranmaya devam edin. İster gelin ister gelmeyin bugün kesin giderim ben. Haberiniz olsun.
Kübra: Hemen satmasana mal!
Zelal: Aynen, hemen nereden çıkardım gelmeyeceğimizi...
Gizem: Tamam tamam susun. Bu arada Elif nerede Zelal?
Zelal: Hiç bilmiyorum ki.
Kübra: Bir de Kübra'ya sorun bence o biliyordur belki.
Gizem: Anlamadım.
Kübra: Ya bir de zekiyim diye geçinir. Anlama özürlüsü ya!
Gizem: Benim sözelim berbat zaten. Ben mi diyordum sınav yaklaşınca; "Ya Gizem ne olur bana fonksiyonları anlat." Diye.
Kübra: Haritaları kimden anlıyorsun?
Gizem: Ya he he.
Zelal: Susacak mısınız artık?
Gizem: Yoo.
Zelal: Oruçlu oruçlu pek çekildiğiniz söylenemez.Saatin geç olduğunu fark edince Whatsapp'tan çıkıp giyinmeye başladım. Aynadan kendime bakınca somurtgan yüzüme takıldı gözlerim. Bir de bal köpüğü rengi saçlarıma. Herkes çok güzel derdi saçlarım için. Ama benim beğendiğim söylenemezdi. Saçımı hep kısacık kestirmek ve simsiyaha boyamak isterdim. Çünkü dışıma inat içimde ruhu yaralı bir kız çocuğu vardı.
Elim komodonin üstünde ki makasa giderken saçlarıma bakıyordum aynadan. Kapı aniden açılınca elimde ki makas yere düşerken sıçrayarak kapıya döndüm. Annem bana bakarken en az o da benim kadar korkmuş gibi görünüyordu.
"Kızım, hazırlanıyor musun diye bakmaya gelmiştim." Annemle aram hiçbir zaman mükemmel olmamıştı. Sebebini bilmiyordum ama anneme hiçbir derdimi anlatamazdım. Belki de bu yüzden bu kadar içimde yaşıyordum her şeyi bilmiyorum.
"Tamam, hazırlanıyorum." Annem dışarı çıkarken yere düşen makası geri eski yerine koyup üstümü giyinmeye koyuldum.
Hazırlanınca evden çıkıp Zelal'in evine doğru gitmeye başaldım. Yol üstünde zaten Kübra'nın evi vardı. Ordan da onu alacaktım. Kübra'nın evinin önüne gelince telefonunu hızlıca çaldırıp kapattım. Aşağı inince bu sefer de Zelal'in evine doğru yürümeye başladık. İkimizde sessizdik. Anlamıştım ki, canı bir şeye sıkkındı ama sormak istemedim. Zelal'i de evden aldıktan sonra tamam- Bir dakika! Elif'i unutmuştuk. Küfür ederek Elif'in telefonunu tuşladığımda uzun süre çalıp kapandı.
Hepimiz gidip Elif'e bakma kararı alırken aslında Merve'yi de yanımıza çağırmak istiyordum. Ne de olsa o da bizim dostumuzdu ama beni engelleyen bir şeyler vardı; mesela gurur.
Elif'in evine gitmeye koyulduk. Sessizlik cidden can sıkıcı olmaya başlamıştı. Bunu tek ben fark etmemiştim anlaşılan.
Kübra"Havalar da çok ısındı ya." Demesi üzerine kahkahamı engellemeyemedim ve Zelal'de ağzını gülmemek için kendini sıkıyordu ama bozuntuya vermeyip; "Aynen ya,sizce Elif neden telefonuna bakmadı sonuçta telefonu onun bir organı gibi duymadı desek olmaz." Genelde olduğu gibi yine haklıydı. Kübra da "Bilemedim ki şimdi az kaldı zaten öğreniriz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKTE
Teen FictionBeş dost... Hepsinin birbirinden farklı iç dünyası ve farklı bir yaşantısı var. Kırılan kalplerle mücadele etmeye çalışırlarken onları çok büyük bir çıkmaz sokak bekliyor olacaktı. Aşka direnecekler mi, yoksa diz mi çökecekler? Bu maceraya beraber...