Unutma,sana ışık tutanlara sırtını dönersen, göreceğin tek şey kendi karanlığındır -DESCARTESHayat ne güzeldi öyle değil mi?
İçinde bulunduğu durumu bile umursamadan hoyratça yaşayanlar vardı.Elim ayağım,nefesim, yüzüne doğru titremeye devam ederken sessiz diye adlandırabildiğim bir şekilde hafifçe yutkundum..
Nefesi yüzüme vuruyor,kokusu tütsü gibi etrafımda dolanıyordu.Çok fazla ayırt edemediğim,daha doğrusu bakmaya utandığım göz renkleri öyle koyu bir renkte benimkilerle birleşmişti ki.
O an,bir anlığına nefesimi tuttuğumu fark ettim.Aramızdaki bu derin sessizliği bozan telefonum olurken,istemsizce kendimi geriye itmiş parmaklarımı alnıma yerleştirerek boşta kalan elimi arka cebime atarak telefonumu almıştım.
Selin Arıyor...
Ekrandaki ismi görür görmez meşgule verip Koraya doğru başımı yeniden kaldırdım.
"B-benim acil gitmem gerekiyor.Yarın olmazsa-" dedim bir an duraksayıp."Görüşürüz."
Arkama döndüğüm gibi bir şey demesine müsaade etmeden konferans salonundan çıktım.
Kalbim hızlı hareket etmekten mi yoksa gerçekten üzerimde yarattığı etkiden mi bu kadar çarpıntı yapıyordu bilmiyorum.Ona karşı bu kadar rahat olabilmem de benden beklenmeyecek bir vukuattı aslında.
Sakin bir köşeye geçerek Selin'in numarasına yeniden girerek telefonu kulağıma dayadım. Bir yandan da etrafımı kontrol ediyor kendimi daha da kuytu bir bölüme çekmeye çalışıyordum.
4. çalışta açan Seline hemen karşılık verince,sesinin bir anda ağlamaklı bir tonda gelmesiyle kaşlarım olabildiğince çatıldı.
"Selin ne oldu? Neredesin ve neden ağlıyorsun!?" şu an ne gibi ciddi bir durum olabilirdi anlayamasam da şu anda nerede olduğunu deli gibi merak ediyordum.
"Eslem! O-o vuruldu.Bilmiyorum aldılar arabaya yaka paça götürdüler onu.Eslem lütfen gel yalvarırım.Yalnızım"Beynimde hiçte iyi olmayan çanlar çalmaya başlarken etrafımdaki kişilere dikkat çekmemeye özen gösterip "Selin ne diyorsun sen? O dediğin kişi kim? Neden vuruldu ve sen neden bu kadar çok ağlıyorsun!? Söyle artık nerede olduğunu da geleyim.."dedim.
Selin tam olarak çatlak bir kızdı.Bensiz illaki başına bela alır,ailesinden önce ilk arayacağı kişi de ben olurdum muhakkak.
"Ben, kampüsün arka tarafındaki büyük parkın oradayım." Deyip yerini belli etmesiyle ilk önce doğru duyduğuma emin olmaya çalıştım."Ne!? Selin senin bu saatte okul dışında ne işin var Allah aşkına!? Allah'ım delirteceksin sen beni! Kapat geliyorum." Telefonu kapatıp elimde eşyalarla koşar adımlarla dışarıya attım kendimi.
Bir taksiye atlayıp Selin'in söylediği yere geldiğimde nefes nefese ücreti ödeyip ağaçlık alana açılan yola doğru ilerledim.
Onu nerede bulacağıma dair en ufak bir fikrim dahi yoktu.Sadece artık ciğerlerim patlayacak noktaya gelmişti onu söyleyeyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
ChickLit©Tüm Hakları Saklıdır. O renklerle karanlık bir biçimde ahenkle dans etmiş adamdı. O her zaman hayatında gökkuşağının yerini bulundurmamış,içi kadar hayal kırıklığıyla doluşmuş,acılı bir kadındı. Hep mi adamlar karanlık olurdu? ''Renklerime karış...