20-

3.8K 137 13
                                    

*********

"Düşeceksin ama in!"

"Elimi tutuyosun ya! Nereye düşeyim!"

Onu daha fazla germemek için kayalıkların arasından çıkarak elini bırakmadan yanına geldim.

Bu gün havadan dolayı Deniz oldukça dalgalıydı.
Beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma sürterken dayanamadım.

Nefesi mis gibi kokuyordu..

Parmaklarımı ensesine koyup kendime daha çok çektim ve dudaklarımı dudaklarıyla  buluşturdum.

Hiç kimse umrumuzda değilmiş gibi..

Öyle mutluyum ki,bir tarafım sonunda derken diğer yanım hala kararsızdı..
Bir oğlu vardı..
Ortada bir çocuğu vardı,ve tekrar diğer yanım çocuğun olması aranızda yaşananlara engel değil diyor..

Dudaklarım dudaklarının öyle yumuşaklığına kapılmış ki,  parmaklarım resmen sakallarını okşuyor,onun kolları ise sıkıca belimi ve sırtımı kavramış..
Teninden kopmak istemedim,ondan bir anlığına olsa dahi ayrılmak istemedim.

Saniyesinde dili ağzımın içinde dolandı.Alt dudağını emerken nefes almak için geri çekildim.
Kalbimin içini turlayan kelebekler, içimde çeşitli halay çeken hayvanlar mı desem...?
Nasıl tarifi yapılır ki bunun?

Gözlerim kapalı,az önce yaşadığım olaydan çıkmak istemezcesine alnımı alnına yaslarken seri nefes alış verişini fark etmemle gözlerimi güçlükle açtım.

Gülümsüyordu..

"Kalbim..."

Güldüm..
Ellerim ensesine gitti ve başımı boynuna gömdüm.

Biliyorum,artık ondan başka hiçkimsem yoktu. 
Kalbimin içinde ince bir sızı kan basıncımı bozguna uğrattı.

Gözlerimi kapattım ve sadece nefesini duydum.

Öpmemle gözlerim ağırlaşmıştı ve resmen sarhoş olmuş,uykum gelmişti.

"Sinirlenmemem için yanımda olman gerekiyor.."

Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım.
"Kalbim emrine amade,al senin olsun.."
"Benim zaten.." dedi eli yavaşça kalbimin olduğu yere giderken.Güldüğümde, güldü..

 

Her hikâyedeki gibi bir erkeğin ilk öpücüğümü alması olayı  olmamıştı bu,ama değişen hiç bir şey olmamıştı.

Evime geldiğimizde Koray içeriye girer girmez sehpanın altına eğildi."Aman Allah'ım,kim varmış burada?"
Elini uzattığı anda içeriye girmemle Kömürü  almış koltuğa oturmuştu.

"İlk aldığımda zayıftı sanki biraz,toparlamış kendisini.Bi veterinere götürelim en kısa zamanda."

Başımı sallayıp saçlarımı kulaklarımın arasına alarak yanına oturdum ellerimi bacaklarımın üzerine koyup.

Kömür'e  bakıp gülümsedim.Patisini kaldırıp Koray'ın şıklattığı parmağına ulaşmaya çalışıyordu.

"İsmini ne koydun?"

"Kömür.."

Gülümsedi ve başını okşadı.

"Saat epey geç oldu,ben kalkayım artık.."

"Gitme!" Kolunu tuttum.Geri oturup noldu dermiş gibi bakarken Kömürü yere bıraktı.Kolunu havaya kaldırıp altına girdim ve başımı göğsüne koyar koymaz elimi karnına sardım."Burda kalsan.?"

YASAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin