Bölüm şarkısı ; Galantis -Runaway- (U & I) official video..
Resimde karakterler var
Medyaya bıraktım..İyi okumalar..
*****
"Okulun önündeyim.."
Ders sonu, sınıftan çıkarken yüzüm ve vücudum son derecesine kadar mutluluk hormonu salgılıyordu..
Sınav için çalışmak üzere aldığım ders notlarını Şükran hanıma geri götürmek için acele ile odasına çıkarken Koray'ı bekletmemekti amacım.
Her şey ani gelişmişti.
İş yemeği teklifini diyorum.
Tabiki akşama daha çok vardı ama ne bileyim,yabancısıyım...Kapıyı tıklatarak Şükran hanımın odasına girdim.
Gördüğüm yüz karşısında ayaklarım yere çakılı kaldı aniden. Kalp atışlarım ani bir şekilde düzensizleşti ve sakince yutkundum.
Buğra'nın burada ne işi olduğunu tam anlayamasam da bu koca odada tek onun oluşu beni oldukça korkutmuştu.
Önüme bakarak Şükran hanımın masasına doğru ilerledim hızlı adımlarla.Selin'i parkta bulduğum günden beri bir iz vardı suratında.Kaşında büyük denilebilecek bir kesik..
Ekimdeki kağıtları Şükran hanımın masasına bırakırken burada ne işi olduğunu düşündüm.
Evet,okulun yönetim kuruluyla ilgili kişileri fazlasıyla tanır ve sohbet ederdi.Bu benimle ilişkisi olduktan sonra daha da sıkı fıkı haline gelmişti.
Buğra,bizim fakültede okuduğu falan yoktu. O mesleğini tamamen eline almış basit bir adamdı şimdi benim gözümde.
Odadan tam çıkmamla arkamdan kapıyı kapatıp beni sıkıştırması bir olmuştu.
"Ne yapmaya çalışıyorsun sen! Çekil!"
Ellerimi göğsüne koyup ittirmeye çalışsam da boşuna çıkmıştı.
Karşıma birden nereden çıktığını da anlamasam da hiç iyi şeylerin olmayacağını söyleyebilirdim..Bana iyice yaklaşıp gözlerimi sonuna kadar açmamı sağlayacak bir hareket yaptı.
Kollarıyla belimi ve sırtımı sıkıca kavrayıp beni iyice kendine çekti."Ya çeksene ellerini üzerimden!" Omuzlarına vurmaya başlarken kulağıma eğilip "Ah keşke olanları bil bilsen,keşke gerçeklerden bir haberin olsa, koşa koşa gelirdin bana!"
"Ya ne diyorsun be! Kendin çekip gittin, bıraktın beni! Biraz zor gelirim o dediğin gibi koşa koşa!"
"Seni çok özledim bebeğim.."
Beni bırakması için elimden geleni yapsam da üzerinde hiç bir etki yaratmıyordu.İçim öyle buruktu ki,hem burada olmasıyla hemde içeriye birinin girme olasılığı beni delirtiyordu.
Hiç bir şansımın kalmadığını anlayıp tek bir çare ile baş başa kaldım.Dizimi kırıp olabildiğince güçlü bir şekilde karnına tekme attım.
Acı içinde iki büklüm olup kolları üzerimden çekilirken kapıyı açtığım gibi koşarak dışarıya çıktım.
Nefes nefese korku içinde gözlerim Koray'ı ararken,sonunda kapının hemen önünde arabasına dayalı bir şekilde saatine baktığını gördüğümde yanına aceleyle koşturdum.
Ona doğru koşturarak geldiğimi görmüş, yüz ifademden bir şeylerin olduğunu anlamış olacak ki yanına varır varmaz kaşlarını çatarken kollarını açıp bana sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
ChickLit©Tüm Hakları Saklıdır. O renklerle karanlık bir biçimde ahenkle dans etmiş adamdı. O her zaman hayatında gökkuşağının yerini bulundurmamış,içi kadar hayal kırıklığıyla doluşmuş,acılı bir kadındı. Hep mi adamlar karanlık olurdu? ''Renklerime karış...