"Pekala, ben böyle olacağını bilseydim kesinlikle gurur yapmazdım." diyen Avril'a baktım. Hepsi gururunun yüzünden olmuştu. Bu işte o da olsaydı kesinlikle hiç bir aksilik çıkmazdı. Buna emindim. Avril, bir sorun çıkacağı zaman hemen anlardı.
"Bunu demek için çok geç." Saçımda ki havluyu koltuğa fırlattım. "Şu depoda ki adamla sen ilgilen. İyice ağzını ara. Bu hatanın sorumlusu kimse bilmek istiyorum." dedim. Yatağa uzanıp telefonumu elime aldım. Demon'un numarasına dokunup onu aradım.
"Evet efendim?"
"Demon, yarın güzel bir yemek planlamanı istiyorum. Bir ortağımız gelecek." dedim.
"Siz nasıl isterseniz efendim. Peki mekan yeri nasıl olsun? Yani sizin önerdiğiniz bir yer var mı?"
"Sadece sessiz, temiz bir ortam olsun. Bu işin de berbat olmasını istemiyorum."
"Pekala efendim. Nasıl isterseniz." dedi. Telefonu kapattım.
"Bu ortak kim? Ben tanıyor muyum?" Avril, kaşlarını çatarak konuştuğunda ofladım.
"Sende hiç bir şey bilmiyorsun Avril." Kahkaha attım. "Şaka yaptım. Bu babamın şirketinin iş yemeği. Babam yıllar önce bir ortak almıştı. Hala da onunla çalışıyorum. Yarın ise tam 11. yılımız. Bunu her yıl kutlarız." Avril, bana tuhaf bir bakış attı.
"Bu şirketten neden benim daha yeni haberim oluyor?"
"Şirket üzerinde bir yetkiniz olmadığı için bunu söylemeye gerek duymadım." dedim.
"Pekala, öyle olsun. Ama sanırım güvenliği artırsan iyi olacak." Kaşlarımı çattım.
"Sen böyle konuştuğuna göre kesin bir şey olacak. Çıkar bakalım ağzında ki baklayı." dedim. Ne gibi bir aksilik çıkabilirdi ki?
"Yani bilmiyorum ama burada kendimi pek de güvende hissetmiyorum. Bence Emily ve bende koruma kısmında yer alsak iyi olacak. Hem senin şu ortağı da görürüz." dedi ve göz kırptı. Bu hareketine gülümsedim.
"Pekala, sen nasıl istersen." dedim.
-
"Her şeyin tamı tamına hazır olduğunu duymak istiyorum Demon." dediğimde seslice yutkundu. Bu adam başından beri benden korkuyordu. Bu korkusunu bir süredir yenememişti. Aslında iyi bir şey. Adamlarımın benden korkması asıl olması gereken bir şey.
"Merak etmeyin efendim. Her şey hazır. Bayan Avril ve Bayan Emily dış kapıda nöbet tutuyorlar. Restoranın her tarafı adamlarımızla çevrili. İçeri girenlerin hepsinden kimlik aldık." dediğinde rahatça bir nefes verdim. Bu gece güzel olacak.
Yaklaşık yarım saat sonra ortağım restorana giriş yapmıştı. 35 yaşında olmasına rağmen 20'li yaşlarda gibi gösteriyordu. Başından beri yakışıklı bir adamdı. İşinde oldukça iyiydi. Dışarıdan iyi bir iş adamı gibi gözükse de aslında berbat biriydi. Karşısında ki insandan nefret ettiği an tek kurşunla onu öldürebilirdi. Bu yüzden onu kızdırmamak en iyisiydi. Benden bile tehlikeli biriyle yarışa giremezdim. Yavaş ve dik yürüyüşüyle herkesin bir an için ona bakmasını sağlamıştı. Restoranı kapatmamıştık. Güvenli olduğu sürece herkes girebilirdi. Yanıma geldiğinde elini uzattı. Uzattığı elini gülümseyerek sıktım.
"Benim canım ortağım." dediğinde, kahkaha attım. Bu adam hiç kimseye güvenmediği kadar bana güveniyordu.
"Canım ortağım Selvester." dedim. Elimle oturmasını işaret ettim. Arkasında 5 tane adamı dikiliyordu. Biri sandalyeyi geri çekip Selvester'ın oturmasını sağladı. Bende hemen karşısında ki sandalyeye oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkness || Jiley
Fanfic"Kaybedecek hiçbir şeyin olmadığı sürece kaybetmiş sayılmazsın." Not : öncelikle bu kitabı forever_jileyforever hesabımdan yayınlıyordum. fakat şifremi unuttum. bu yüzden devam edemiyordum. ama bu hesaptan yayınlamaya başlayacağım. güzelce düzeltip...