DM-22

153 20 17
                                    

Umarim güzel bir bölüm olmuştur.Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Ve sizden ufacık,minicik bir ricam...Satır aralarına da o güzel parmaklarinızla yorum ekler misiniz????*-*

DERİN'DEN :

''Feride sultan bak valla iyiyim.Arama annemi falan.Hem önemli bir şey değil ki,boşu boşuna kadını işinden etmeyelim.'' Feride sultan düşünürken yavaşça telefonu elinden alacaktım ki,hışımla geri çekti.''Yok olmaz!Tamam anneni aramayacağım.Bilirim ben onu. Orada kıvranıp durur şimdi telaştan.Ama Yağız oğluma söyleyeceğim.''

                    ...        ...       ... 

''Yağız fotoğraf bile yolladım.Lütfen abartma bu kadar!Küçük bir sıyrık sadece.Hastaneye gittim zaten,iyi olmasam yollarlar mıydı beni sanıyorsun?!'' Diye ofladım.Feride sultan bütün yalvarışlarıma rağmen illa Yağız oğlunu(!)aramış ve beni ispiyonlamıştı.Bir de 'Aaa oğlum anlında kocaman bir bant var!' Demez mi?!Koca bant dediği şey yarabandından bile ufak beyaz bir flasterdi o kadar.Sırf bu yüzden fotoğraf bile çekip Yağıza yollamak zorunda kalmıştım.Halbu ki söylemese,Yağız annemle bir hafta şehir dışında olacağı için o dönene kadar zaten iyileşirdi.

''Bir daha araba falan kullanmak yok!Zevk için hız yapmak da neymiş?!'' Öfkeyle bağırdığında gözlerimi devirdim.Sanki eğlence olsun diye yapmıştım?!Sırf Aras aptalını durdurmak için yapmıştım.Ama sonuç olarak elime,hem fiziksel hem de psikolojik acı dışında hiçbir şey  geçmemişti.Söyledikleri birden beynime hücum ederken gözlerim yanmaya başladı.Ben sesimi çıkaramazken Yağız biraz yumuşamıştı.''Sana bir şey olamaz!Olmamalı,anlıyor musun?Senin saçının tek bir teline bile zarar gelirse deliririm ben.'' Tuhaf bir ses tonunda söylediklerine karşın,görmeyecegini bilsem de hafifçe gülümsedim.Zaten o olmasa mahvolurdum.

''Ben zaten 1 haftaya dönerim.Bu süre zarfında Aras seni alıp bırakır.Bu kurala diğer herkes gibi uy ve onun dediklerini yap.Olur mu güzelim?'' Ah!Doğru ya bir de gazete haberi vardı.Kızlar bana kısaca anlatmıştı.Zaten itiraz etme gibi bir durumum olmadığını biliyordum çünkü söz konusu Uras oldu mu hepsi birer piskopata dönüşüyordu.Ama ben bu bir hafta boyunca nasıl Arasla gidecektim?.Söylediklerinden sonra nasıl hiçbir şey olmamış gibi davaranacaktım? Hiçkimseye bir şey söylememiştim zaten.Başım için de herkese bir yalan uydurmuştum.Her ne kadar istemesem de!

''Merak etme sorun çıkarmam.'' Telefonu kapattıktan sonra yatağıma uzandım.Bu bir hafta boyunca ona sadece abimin arkadaşıymış gibi davranacaktım.Madem o beni sadece Yağızın kardeşi olarak alıyordu hayatına,benim de hayatıma sadece Yağız'ın arkadaşı olarak girebilirdi.

Gözlerimi tavana diktim.Avizlerin gölgesi tavana yansırken aklıma Gölge'yi getirmişti bu durum.Her ne kadar istemesek de o gitmek için çok ısrar etmişti.Onu anlıyorum aslında.Bazen ben de boğulacak gibi oluyorum,ki bu onun yaşadıklarının yanında hiçbir şeydi.Yarın sabah annesiyle konuşup gitmek istediğini söyleyecekti.Tabi bizden de bu son günlerimizi dolu dolu mutlulukla geçireceğimize dair söz almıştı...

Ilık su bilincimi açarken,bornozumu giydim ve odaya döndüm.Saçlarımı kuruttuktan sonra gri şortumu ve siyah tişörtümü giydim.Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı hafifçe dalgalandırdım.
Gözlerime rimeli sürdükten sonra dudağıma da vişne tonlarında bir nemlendirici sürüp aşağı indim.Arabamın anahtarlarını sehpadan alıp çantama atarken bade abla dışardan geliyordu.

''Derin,Aras Bey gelmiş.Seni bekliyor.'' Tabi ya Aras!Sabahları evden o alacak akşamları da o bırakacaktı.Doğru ya!Anahtarımı sinirle yerine bıraktım.Ellerim titremişti.Bana söylediği onca laftan sonra hiçbir şey olmamış gibi onun arabasına binecektim.Derin bir nefes aldım ve kapıyı açarak dışarı çıktım.Bahçe kapısına doğru ilerlerken az ötede duran siyah arabasını gördüm.Ayaklarım geri geri giderken içimde anlam veremediğim bir his vardı.

Dört MevsimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin