DM-17

251 32 4
                                    

Medya:Kızlar
Bölüm şarkısı:Titanium-David guetta

EVREN'DEN :

"a=48,b=1 ve c=4,d=4 Hayır anlamıyorum madem beni sevdiğini söyleyecekti o zaman neden 1 hafta geçmesine rağmen hala söylemedi."
Ayağımı yatağın başlığından çektim ve Milaya dönüp bu sefer karın üstü uzanmaya devam ettim."Tamam sonra?"

"a.b/c.d=48/16=3 Hem okula da hiç gelmedi.Neden acaba?" Emirle yarım kalan konuşmamızın arasından tam 1 hafta geçmişti ama o,bu süreçte ne okula gelmiş ne de konuşmanın devamı için yanıma gelmişti.Bugün pazardı ve ben evde bu sorularla kafayı yemek yerine Mila'nın yanına biraz konuşmak için gelmiştim ama hanımefendi sağolsun yarına vermesi gereken ödevi yapmadığı için bana yaptırıyordu.Ben de onun yatağına uzanmış bir yandan onun sorularını cevaplarken diğer yandan kendi kendime kendi sorularımı cevaplıyordum ama yerimde durmadan saçma sapan yatakta dönüyordum.Tekrardan baş aşağı uzandım ve ayağımı yatak başlığına dayadım.Mila ise çalışma masasına oturmuş cevapladığım soruları yazıyordu."Tamam devam et." Gözlerimi devirdim.Sorunun cevabını söylüyorum hala devam et diyor! "Mal cevap 3 zaten neye devam edeyim?Neyse ödevini yapmam bittiyse artık sen benim sorularımı cevapla!"

Kalktım ve bu sefer de bağdaş kurarak oturdum.Mila da masadan kalktı ve yanıma geldi."Sen bu kadar seviyor musun gerçekten Emiri?" Ne saçmalıyordu bu kız?Ben neyden bahsediyorum o ne diyor? "Mila bak böyle saçmalayacaksan giderim ona göre?" Hafifçe gözlerini devirdi ve tamam dercesine başını salladı."Madem bu kadar merak ediyorsun o zaman git sor." Bu sefer ben gözlerimi devirmiştim sanki gidip sorabilirdim de öyle.Yani Emir olmasa sorardım ama karşımdaki bir adet Emir Ilhandı."Yok ben soramam." Eliyle 1 dk işareti yaptı ve odadan çıktı.Bir süre sonra geri geldiğinde elinde birkaç tane tablet çikolata vardı.Gözlerimden kalpler fışkırırken Mila da gülerek çikolataları fırlattı.Hemen fıstıklı olanını açtım ve ağzıma olabildiğince tıkıştırdım.Aynı zamanda diğer paketi açmaya başladım."Madem soramıyorsun,sorma tamam.Ama eğer o sana gelmiyorsa sen ona git.Zaten o zaman söylememek gibi bir şansı kalmaz." Ağzımdakileri bitirdiğimde ikincisini yemeye başlamadan önce Milaya cevap verdim."Haklısın.Haklısın da ben Emiri nerden bulayım.Evine gidemem ya.Hem evde olduğunu da sanmıyorum." Gerçekten de Milanın fikri güzeldi yani benim aklıma Emir'in yanına gitmek gelmemişti.Tamam kabul ediyorum söz konusu Emir olunca pek de mantıklı düşünemiyordum."Orası kolay canım.Yalına sorarım.Söylediğinde de sen gidersin."

Mila yaklaşık yarım saattir Yalınla konuşuyordu.Sadece Emir'in yerini soracak,yarım saat mi tutuyor yani bu?Ben içimden soru cevap şeklinde söylüyorum ama taş çatlasın 2 dakika.Bu sırada ben de bir sürü çikolata bitirmiştim.Zaten güzel olan yanı da buydu."Ofisteymiş." Yüzümü buruşturdum.Bir insan neden pazar günü çalışır ki?Emir'den bahsediyoruz gerçi,unutmuşum.Hem o piskopat iş olsun diye değil de sırf çalışanlara eziyet olsun diye yapmıştır."Pazar Pazar?" Mila omuz silkti ve elleriyle bilmiyorum işareti yaptı.

"Neyse boşver sen onu da hadi gel hazırlayalım seni."

Toz pembe bluzun altına koyu renk, kısa kot etek giymiştim.Ayakkabı olarak da beyaz conakerslar geçirmiştim ve beyaz küçük bir deri sırt çantası takmıştım.Yani daha doğrusu hepsini Mila seçmişti.Etek biraz kısa olsa da Mila'nın zoruyla giymiştim.Saçlarımı yapmak istese de çok uzun süreceği için izin vermedim.Hem zaten böyle de oldukça güzeldi.Tamam hazırım ama gidip de ne yapacaktım?Ne diyecektim ki?"Mila ben vazgeçtim.Kızım senin aklına uydum hazırlandım bir de.Nereye gidiyorum ya ben allah aşkına?" Mila gözlerini devirdi ve ellerini omzuma yerleştirdi.Oldukça güven veren sesiyle konuştu."Bana bak.Kendine gel!Sen Evren Alkan'sın.Nerde o kararlı,dediğim dedik,dik duruşlu kız?Gidersen bir şey kaybetmeyeceksin. Hem Sen bugüne kadar kimden korktun da şimdi Emir'den korkacaksın?" Evet ben Evrendim ve kimse o kızı değiştirmezdi.O da benim gibi bir insan yani?Başımı hafifçe salladım ve tebessüm ederek sarıldım."Tamam o zaman ben adresi sana mesaj atarım ama sonra bana haber ver olur mu?" Milayı onayladım ve telefonumu alarak aşağı indim.Arabama bindim navigasyona telefonu yerleştirip beni Emire götürecek olan yol haritasını çıkarmasını bekledim.Arabayı çalıştırdım ve yolu takip etmeye başladım.Bu arada radyodan Sia-Chandelier şarkısını açıp huzurla dinledim.Bir süre sonra kocaman bir şirketin önünde durdum.Kocaman "İlhan Mimarlık Ofisi" yazan tabelayı gördüğümde aklıma okulun ilk günü gelmişti.Orada da yine kocaman bir tabelalayla "İstanbul Özel İlhan Koleji" yazıyordu.Bir de karşısına çıkıp babanın okulu mu demiştim.Düşüncelerimden sıyrılıp kapıda duran iki görevliye hafifçe gülümseyip içeri girdim ama girmemle geriye çekiştirilmem bir oldu.

Dört MevsimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin