DM- 13

255 51 2
                                    

Medya:Emir - Evren
Ara görselde Evren...

EVREN'DEN:

''Emir ,yeter artık bana böyle davranamazsın! Hayır anlamıyorum her istediğini,her söylediğini yapıyorum ama yine de sana yaranamıyorum.Evet o bilekliği istiyorum ama sırf bunun için de bana köle hayatı çektirmek zorunda mısın sanki?...Günde en az 3 kere hepsi farklı fincanlarda tam 21 çeşit kahve yap-" Dudaklarımda hissettiğim sıcaklık Emir'in dudaklarından başka bir şey değildi.Nasıl yani?beni öpmüş müydü? Emir,Emir İlhan şuan beni öpüyordu.Peki ben neden engel olmuyordum buna? Neden onu itip suratına sert bir tokat atmıyordum ki?

İstiyordum,çünkü istiyordum...Ben de onu istiyordum.Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında doğrudan gözlerimin içine bakıyordu."Ama sen...Nasıl? Yani sen benden hoşlanıyor musun? Peki onca iş,bağırış ve emirler?" İşaret parmağını dudaklarıma bastırdı ve "şşşt...Evet ben senden hoşlanıyorum ve sırf seni yanımda tutabilmek için de böyle bir oyun planladım. Bütün o bağırışlar ve emirler ise duygularımı senden saklamak içindi..." Dedi ve beni kendine çekerek tekrar öpmeye başladı.

Gözlerimi araladığımda ortada Emir falan yoktu ve ben Emir'in evinde değil de kendi evimde,odamda,yatağımda yatıyor vaziyetteydim.Nasıl yani rüya mıydı?...Yerimde doğruldum ve elimle saçlarımı geriye doğru attım.Parmaklarım istemsizce dudağımın üzerine gitmişti.Elim hala dudaklarımdayken " Of ya rüyaymış!" Dedim.Of ya mı? Kendine gel Evren,kendine gel! sadece bir rüya...

Yarın şu kölelik işi akşam bitecekti.Bugün ise Emir beyin isteği üzerine akşam 8'de kendisiyle birlikte bir bar veyahut eğlence yerine gidecektik ama sağolsun kendisi giyimimle bir güzel dalga geçmiş ve bu akşam ona uyum sağlamam için biraz daha olgun giyinmemi söylemişti.Artık beyefendinin olgunluk anlayışı nasıl oluyorsa?.

Ben de Milayla anlaşmış ve beni giydirmeye ikna etmiştim.Emir bu akşam beni yeterince meşgul edeceği için akşama kadar bana izin vermişti kendince.Ben de bu süre boyunca tabi ki okula gidecektim çünkü kızlarla neredeyse bu hafta Emir yüzünden hiç görüşmemiştim,sadece telefon yoluyla olanları anlatmıştım.

Yüksel bel kot şortumun üstüne düz,gri,salaş bir tişört giymiştim.Altına da kahverengi ayakkabılarımı giydikten sonra saçlarımı saldım ve evden çıktım.Arabama binip okula doğru yol aldım.Okula geldiğimde bizimkileri bahçede göremeyince kantine çıktım.Hepsi tam kadro buradaydı.Yağız okulda olduğu günler Derini yanından ayırmıyor sürekli arkadaşlarıyla oturuyordu.Derin onlarla oturduğu için biz de otomatikmen öyle yapıyorduk,zaten bu durumdan şikayetçi kimse yoktu,Gölge hariç.Bulutla olanlardan sonra çok nadir onların bulunduğu masaya oturuyordu.Hoş ben olsam ben de aynısını yapardım.Evet Bulut'u seviyorum ama sonucta Gölgenin ilk öpücüğüydü ve onun bunu çalmak gibi bir hakkı yoktu.Bu da Gölge'nin bizimle oturduğu nadir zamanlardan bir tanesiydi.

Cam kenarında oturan Emire gözlerim kaydı.Siyah bir tişört ve siyah bir pantolon giymiş,rampalı saçlarını bir kenara atmıştı.Bana baktığında gözlerimi hızlıca çekmiştim ondan.Hadi ama sadece bir rüyaydı,beni bu kadar etkilemek zorunda mıydı sanki?.

Olduğum yerde dikildiğimi anlayınca daha fazla kendimi rezil etmeden yanlarına doğru ilerledim.Oturduğumda sanki herkes bana bakıyormuş,sanki herkes gördüğüm rüyayı biliyormuş gibi hissediyordum ama tabiki de öyle bir şey yoktu.Emire göz ucuyla baktığımda bana bakıyordu.Tekrar baktığımda durumun farksız olmadığını gördüm.Başımı kaldırıp tam bir şekilde baktığımda hiç hareket etmeden tuhaf bir şekilde bana bakıyordu,sanki inceliyormuş gibiydi.Gözlerime baktığında hemen gözlerimi çekmiştim ama o bir şeyler olduğunun farkındaydı...

Siyah mini elbiseyi giydikten sonra kabinden çıktım ''Nasıl?'' dedim ürkek bir şekilde çünkü artık bu da olmasaydı kafayı sıyırabilirdim herhalde.Mila önce benim dolabıma bakmış hepsini tek tek denettirmiş ve beğenmediği için bu sefer kendi dolabını neredeyse yarısından fazlasını denettirmişti ki bu Milanın dolabıydı!!!.

Dört MevsimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin