MAVİ DÜNYAM

rüya::::

MAVİ DÜNYAM 3. BÖLÜM

YAZAN: FATMA FADİME

Sinem bu konuşmanın üzerine gülümseyip Rüya'ya göz kırptı. Bu bakışmayı Yusuf'da fark etmiş ve anlamayan gözlerle iki kıza bakıyordu. Oda bu sorunu Rüya'nın çözeceğine inanmıyordu ama çok yanılıyordu Rüya için bu çocuk oyuncağıydı Sinem'de gayet farkındaydı bunun.

''Eee madem iddaya döktük olayı sende benim istediğim bir şeyi yapacaksın Rüya. Karşılıklı'' dedi Anıl. Rüya ise sakince ''Anlaştık o dosya yarın elinde olur. Kendini kaybetmeye hazırlasan iyi edersin'' dedi muzipçe. Anıl alayla karışık bariz bir tutkuyla genç kızın mavilerine bakarak ''Bence fazla büyük konuşuyorsun, senin yapabileceğin bir iş değil'' dedi. Rüya cevap vermekte gecikmedi ''Benim yapabileceğim işler ne sence?''

''Alışveriş, gezip tozmak falan bunları bilmekten daha kolay ne var ki'' Bu cevap üzerine Rüya alınmış gibi dudak büküp ''Öyle mi?'' deyip sustu. 

''Öyle'' dedi Anıl. 

Rüya bu söz üzerine gülümsedi ama aynı anda da gözleri sinirle parladı Bu adam onu ne sanıyordu da bilip bilmeden bu şekilde rahat konuşa biliyordu.
Sinem ve Yusuf bu gergin ortamdan rahatsız olmuş, bu olay fazla uzamıştı. ama Rüya ile Anıl sadece birbirlerinin gözlerinin içine baktıkları için bunu fark edemediler.

Yusuf daha fazla dayanamayarak ''Eee artık kalkalım yemeklerde bittiğine göre'' dedi. Herkes onu onaylayarak kalktılar. Onlar şirkete, Rüya'da bu işi halletmek için arkadaşının yanına gitti. 


Akşam yemekte Rüya, ailesi ile birlikteydi, Sinemle birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı. Yemekten sonra Rüya odasına çıkmış hemen arkasından Sinem'de yanına gelmişti.

''Of kızım ya neydi bugün Anıl'la aranızda olanlar?''

''Beyfendi beni süs bebekleriyle karıştırıyor''

''Fark ettim. gerçi sende öyle gözüküyorsun''

''Süslenmeyi seviyor olmam sadece süs bebeği olduğum anlamına gelmiyor! Hem sen beni bırakda sevgili nişanlınla nasıl gidiyor?''

''Aynı işte nasıl olsun?''

''Kızım siz evleneceksiniz''

''Biliyorum'' deyip iç çekti Sinem. Evet Yusufla evlenecekti ama onu sevmiyordu. Aşk onun hayatından çıkalı çok olmuştu.

Onun dalgınlığını gören Rüya konuyu değiştirmek için ''Al bakalım işinize yarar mı bir bak'' diyerek arkadaşından aldığı dosyayı Sinem'e uzattı.

Sinem şaşkınca ona bakıp ''Bu kadar çabuk mu yani'' demişti.
Rüya kardeşine gülümserken ''Bu işi bekletmek doğru olmaz gerçi kendim verip yüz ifadesini görmek isterdim ama başka işlerim var'' dedi.

''Ne işin var ki?''

''Galip'in okuluna gideceğim yarın, bir sitem bir sitem etti bugün''

''Hahaha eder tabi banada neler yapmıştı bilmez miyim''
Sabah herkes kahvaltı sofrasında kahvaltı yapıyordu. Rüyanın babası Rüya'ya''Kızım sende artık yavaştan işin başına geçmeye ne dersin daha ne kadar tatil yapacaksın?'' dediğinde Nermin Hanım ağzının içinde homurtuyla ''Aman kızından ayrı kalma'' demiş, tabi kimse duymamıştı bu sözleri.

''Of baba ya daha yeni geldim önce biraz kendime zaman ayırıp arkadaşlarımla hasret giderim'' dedi ama babası bu konuda susmaya niyetli değildi.

''Kızım bir haftadır zaten onlarlasın bizi gördüğün mü var?''

''Tamam baba bunu sonra konuşalım, hadi Galip kahvaltın bittiyse gidelim'' deyince Galip ablasına mutlulukla baktı ve ''Beni okula sen mi bırakacaksın?'' diye sordu. 

''Evet canım ben götüreceğim sonra da yine ben alacağım. Söyle arkadaşlarına size öğle yemeği ısmarlarım hı ne dersin?'' dediğinde Galip hemen masadan kalktı ve ablasına sarıldı.

''Sen birtanesin'' dediğinde Sinem alınarak ''Ben neyim peki o bitaneyse'' dedi küskünce, Galip ablasına gülümseyip öptü ve ''Sende tek tannemsin'' deyip ablasının gönlünü aldı ve Rüya'yla birlikte okula gittiler. 

Okulda Rüya'yla Galip'i gören herkes durup onlara bakıyordu. Özellikle Rüya yine güzelliğini konuşturmuştu. 

Kardeşini yanağından öpüp ''Gelip seni alacağım unutma sakın, arkadaşlarına da söyle oldu mu yakışıklım'' deyip okuldan ayrıldı.


Anıl'sa bu sırada Sinem'in ona verdiği dosyayı inceleyip kaşlarını çatmakla meşguldü, Yusuf da onadan farksız değildi. Sinem dosyayı önce ona göstermiş sonrada beraber Anıl'ın odasına gitmişlerdi.

Anıl ''Nasıl ya o kadar adam işe yarar bir şey bulamadı da bu kız bir günde buldu aklım almıyor'' dediğinde Sinem ona bakıp ''Ben ona teklif ederken gülmek yerine nedenini sorsaydın şimdi bu durumda olmazdın kendini Rüya'nın senden isteyeceği şeye hazırlasan iyi edersin'' dedi.

Anıl derin bir nefes alarak ''Ceza neymiş? hem nasıl bulmuş bu kadar kısa zamanda bu kadar şeyi?'' demişti.
Sinem gülmemek için kendini zor tutarken iki adamda sorunun bu cevabını merak ederek ona döndü. Yusuf da hala inanamıyordu o kadar adamın öğrenemediğini bu kızın bu kadar ayrıntılı olarak öğrenebilmesini..

Sinem''Cezayı bilmiyorum. Nasıl öğrendiğine gelince ona sorarsın alışverişinden, gezip tozmaktan nasıl zaman bulmuşsa bunları öğrenmiş'' deyip dün yaptığı hatayı yüzüne vurmaktan çekinmedi. Anıl derin bir nefes daha alıp verdi. Anlaşılan sorularının cevabı Rüya'daydı. 

Sinem'den Rüya'nın numarasını alıp aradı. 

Genç kız bilmediği numaraya bakıp sonra da açmıştı.

''Alo?''

''Merhaba Rüya benim Anıl''

''Ne için aramıştı Anıl? Hem numaramı kimden aldın?'' diye sordu alayla. arayacağını tahmin etmemişti açıkçası.

''Dosya elimde. Bu kadarını beklemiyordum ama hala kazanmış sayılmazsın daha adamın anlaşmayı imzalayacağı kesin değil'' dedi ama Rüya'nın cevabı hazırdı.

''Ben anlaşmayı imzalar demedim ki. Sadece öğrenmek istediklerinizi öğrendim işine yarayacaktır ama sunacağınız dosya yeterli gelmezse o sizin beceriksizliğiniz olur'' dedi.

Anıl sinirle ''Tamam adam memnun kalırsa sende ne istediğini söylersin ama kalmazsa'' dediğinde Rüya hemen sözünü keserek ''Kalacak!'' dedi ve devam etti ''Neyse kapatmam lazım işlerim var, görüşürüz'' deyip telefonu Anıl'ın cevap vermesini beklemeden suratına kapattı.

Anıl elinde telefonla kalakalmıştı..