Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 71: Dong Hu

Daqing Dağı'ndan çok uzak olmayan uzaktaki vahşi doğada Meng Hao Ölümsüz Mağarasında oturarak bedenini salladı. Yoğun bir ısı yayması için ter onu dökülerek döktü. Bu da mağaranın etrafında dolaşan kalın bir buhar üretti ve ter kokusu ile doldurdu.

Meng Hao'nun tüm vücudu parlak kırmızıydı ve içlerinde büyük bir ateş yanıp sönüyormuşçasına eti ve kanı azarlayıp kül yığını haline getirecekmiş gibi hissettim. Şu anda, vücudu tamamen sert, en ufak bir hareket yeteneğine sahip değildi.

Aslında bu, Vakıf Kuruluş Hapı'nın tüketilmesinin zararlarından biridir. Yuttuktan sonra vücut taşınmaz olur. Hapın gücü yayılıncaya kadar bir sel ya da fırtına olup olmadığı önemli değil ya da bir kişi önünüzde kılıçla durup sizi bıçaklamaya hazır haldeyken kıpırdayamazsanız Bir kas. Bu nedenle, Kültivatörler, bir Vakıf Kurulum Hapı kullanacakları bölgeyi seçerken çok dikkatli davrandılar.

Sonuçta, şaşkın bir hapın yan etkisiyle muzdarip bir düşmana rastlarsanız, ölüm olur.

Meng Hao, Qi Yoğunlaşmasının sekizinci seviyesinde iken bir Vakıf Kurulum Hapı tüketiminin ilk kişi oldu. Dahası, bu hap bir Grandmaster tarafından hazırlanmıştı.

Ancak başka seçeneği yoktu. Sekizinci seviyedeki Qi yoğunlaşmasının darboğazını, bazı servet talimatı veya özel tıbbi hapların yardımı olmadan kırmak çok zordu.

Yaylası Şarj Eden Haplar etkili değildi, şimdi bıraktığı tek şey Vakıf Kuruluş Hapları idi. Tabii ki, bir seferde çok fazla cesaret edemiyordu. İnanılmaz derecede güçlülerdi ve bedeni değildi. Onları tüketmek aslında kendi hayatıyla kumar oynuyordu.

Şimdiye kadar Meng Hao, sekizinci seviyedeki darboğazın neden bu kadar zor olduğunu bildiğinden emin görünüyordu. Kesinlikle çok şeytani Çekirdek tüketen yıllarıyla bir ilgisi vardı. Kuzey Denizi'ndeki yeniden doğuşuna rağmen, kemiklerindeki şeytani güç kolaylıkla yokedilemedi.

Bu nedenle tıkanıklığın yol açtığı tıkanıklık, ortalama bir kişinin yaşadığı tecrübeden daha kalıntı. Elbette, bu durumun avantajları da vardı. Darboğazdan kurtulduktan sonra dokuzuncu Qi Yoğunlaşması ortasına patlardı. Dahası, vücudu zayıf gibi görünse de, şimdi bilimsel günlerine kıyasla çok daha sertti. Değişiklik yavaş, ama tabii ki.

Bu değişim, onun yetiştirilmesiyle değil, vücudundaki Şeytani gücün yanı sıra Temel Denizindeki Demonic Core'dan kaynaklanıyordu.

Günler ve günler geçti. Kısa süre sonra iki ay geçti, bu süre zarfında Meng Hao, Vakıf Kurulma Haplarının yetersiz tedarikini tüketmeye devam etti. Hemen şimdi, bir hap gücünü tamamen emmişti. Birdenbire gözlerini açtı. Tekrar hareket edebilir! İçinde şiddetli bir acıyla birlikte kükreyen bir his vardı, sanki vücudunun çeşitli kısımları parçalanmış gibi duruyordu. Bir avuç dolusu kara kan döktü.

Kanı tükettiğinde gözleri sanki bilinç kaybetmek üzereymiş gibi sönmüştü. Bunun yerine dilini ısırdı ve kendisini uyanık kalmaya zorladı. Qi Condensation'un dokuzuncu seviyesine doğru çektiği gibi, Yetiştirme tabanını döndürdü.

Bir karanlık bakış gözlerini doluydu. İçindeki patlayıcı ruhsal gücü bir araya getirerek, ileriye doğru itti.

Bir anda, manevi enerji ileriye doğru şarj edildi, başını bir gök gürlemesi gibi kükreyerek doldurdu. Vücudu patlamak üzereymiş gibi hissetti. Sonra aniden, ruhsal enerji onun içinde yeni bir bölge açmış gibi hissetti. Anında, tarif etmek zor, harika bir sansasyon hissetti. Karmakarışık bir duygu, sanki biri onu sayısız tüylerle okşuyor gibi duruyordu.

Kendini duyguya daldırdı ve gözlerini açmadan çok uzun zaman geçti. Göz kamaştırıcı bir şekilde parladılar. Sanki mağaranın karanlığı parlak yıldırımlarla bölünmüş gibiydi.