Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 168: Xiao Klanı, Gölü Hediyeleri

"Biliyorsun, bu yanlış. Ahlaksız. İşleri yere atamazsın. Ya küçük bir çocuğa vurursan? Bu bir günah olurdu. Küçük bir çocuğa vurmasanız bile, göldeki balıklardan birine veya belki biraz karidese basabilirsin. Bu da yanlış olur. Dinleyin. Beni dikkatli bir şekilde çıkarman lazım. Sen yapmalısın ki ... "Şapka vaazıyla kesintisiz konuşmaya devam etti.

Meng Hao kaşlarını çattı ve Xu Luodi hayrete dikti. Çevreleyen Klanlar, Meng Hao'nun şapkasına inanamayarak baktılar. Bir süre sonra, Xu Luodi'nin yüzü acımasızca büyüdü. Bu erken Vakıf Kuruluşu Kültivatörünün bunu bilinçli yapıyormuş hissi uyandırıyordu.

Xu Luodi "Yeter!" Dedi. "Bu, sadece istediğin gibi gelip gidebileceğin bir yer değil. Gerçeği söylemeyecek olursan, o zaman seni kapar ve gerçeği senden zorlarum "Bu adamın Xiao Klanına yardım etmek için olup olmadığına karar veremezdi, şu an şu an. , Meng Hao çok can sıkıcı davranıyordu. Daha da önemlisi, Meng Hao'nun Yetiştirme bölgesi yalnızca Vakıf Kuruluşunun başlangıcındaydı. Onu yakaladıktan sonra buraya gelme amacını belirleyebilecekti.

Konuşmayı bitirmeden önce Xu Luodi ileri doğru yürüdü. Sağ elini kaldırdı ve kırmızı bir kamçı halinde birleşen koyu kırmızı bir ışık ortaya çıktı. Kırbaç çatırdayarak havada çığlık atarken çırpınıyordu ve ileri ve geri fırladı. Kırbaçın sonuna gelince, vahşice, çatala yılan bir yılan başı belirdi. Doğrudan Meng Hao'ya doğru ateş etti.

Xu Luodi hareket ettikçe arkasındaki Xu Clan üyeleri inanılmaz derecede heyecanlı görünüyordu. Klan Lord saldırıya her zafer kazandı; Deneyimlerinde gördükleri buydu. Clan Lord'un erken Vakıf Kuruluşu Kültivatörü ile kat döşemek için sabırsızlanıyorlardı.

Meng Hao, Xu Luodi'ye hoş bir görüntü gösterdi. Siyah Sieve Sect'in Blessed Land'inde Xu Qing'i koruma döneminde birçok Kültivatör ile karşılaştı. Koyu kırmızı bir meyveye sahip olan elini kaldırdı. Onu yere fırlattı.

Meyve yere düştüğü anda boğuldu. Aniden, yer salladı. Karanlık kırmızı kırbaç Meng Hao'ya yaklaşırken bile bir patlama havayı doldurdu. Meng Hao'nun önündeki zemin, dışarı atılan koyu kırmızı sarmaşık yığınları patladı. Bir düzine ya da daha fazla metre havaya yükseldi, Orta Hazırlık Teşkilatı safhasına denk gelen dalgalanma gücü yayarak. Göründükleri an, kamçı vurdu.

Patlama yankılandı. Kırbaç bir darbeye bile dayanamadı ve parçalara ayrıldı. Vahşi asmalar geniş ağızlarını açtı ve Xu Luodi'ye doğru vuruldu.

Yüzü düştü ve Arkasındaki Klan üyeleri kendisinden daha hayret verici bir şekilde inanamayacağına baktı. On taneden fazla asma yaklaştığını görünce alarm sesiyle bağırdı. Gözleri kısıldı ve birden midesinin çukuruna bastı. Sonra bir sis haline dönüşen geniş bir avuç dolusu kan tükürdü. Duman daha sonra sarmaşıklara çarpıp kan renkli bir kafa haline geldi.

Patlama yinelendi ve Xu Luodi'nin yüzünden kanlar boşaltıldı. Solgun yüzlü Clansman'a birkaç adım geriledi ve hepsi kan dolaşımında kan dolaştırdı.

"Şaman Kültivatörü" yine Xu Luodi'yi soluk soluğa kavuşturarak geri döndü.

Böyle bir tepki gösteren tek kişi o değildi. Xiao Chang'en'in gözleri aniden genişledi. Çevrili Xiao Klan üyelerinin yüzleri titriyordu. Xiao Chang'en'in yanındaki genç kadın hızla nefes almaya başladı.

"Şaman Kültivatörü olsanız bile, Ruhaniyet görevlisiniz yalnızca Vakıf Kuruluşunun orta safhasında ..." Gözleri kasıt öldürerek dolmuştur. Şaman Kültivatörleriyle uğraşırken en önemli şey onların Ruh minionları olduğunun çok iyi farkındaydı. Bu tür Kültivatörler zayıf cesetlere sahipler ve kesilme korkusu duyuyorlardı. Ancak, cezasını tamamlamadan önce, sanki bir şey çenesine sıkışmış gibi konuşmayı bıraktı.