Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 191: Yenilgiden Sonra Yenilgi!

Wang Klan Nascent Soul Cultivator kafasını çevirdi ve Eksantrik Şark'a baktı. Meng Hao geri çekilen Wang Tengfei'ye doğru ilerlemeye devam etti. Elini kaldırdı ve Wang Tengfei'nin işaret parmağını tuttu.

"O zaman bu işi parlattığım parmak bu," dedi serin bir sesle. Wang Tengfei'nin gözleri nefretle yanıp sönerek şaşırdı.

Bu zehir parmağını büyük bir maliyetle geliştirmişti. Normal bir parmakla yeniden büyüdüğü halde azim azami derecede hak iddia etti ve bir zehir parmak büyütmek için gereken acıyı çekti.

Tahmininde, bu bir metamorfozdu. Bu sonuca aydınlanma flaşıyla ulaşmıştı; Yenilgisini alıp parlak zafer haline getirirdi.

Acıyı ona az acı çektiren acı vardı, ama acı çekti ve kişisel değerli bir hazine gibi bir zehir parmağı yarattı.

Wang Tengfei, tüm insanların hayatlarında gerilemelere katlanacağını biliyordu. Bununla birlikte, bir gerilimi bir hazineye dönüştürmek, hayatı gerçekten görkemli yapabilir.

Belki haklıdır, ama bazen kader zalimane olabilir. Bugün ... Meng Hao ile karşılaştı.

Meng Hao'nun kasıtlı olarak yapmadığı bazı şeyler vardı. Öyle ya da böyle değil, üç renkli Kıyamet Kurbanları onu diğer tüm zehirli maddelere karşı dirençli kılmakla kalmadı aynı zamanda cesedini hiper toksik kıldı.

Wang Tengfei, Meng Hao'nun zehirli parmağını kaptığını görünce, güldü. Kahkaha nefret ve tedirgin tezahürat içeriyordu. Meng Hao'nun, sadece anlarda, nasıl boşa çıkıp sonra bir kan havuzuna dönüşmeye başlayacağını hayal edebilirdi.

Bununla birlikte, kahkahası çınlamaya başlayınca bile aniden durdu. Yüzünde mutlak güvensizlik bir görünüm ortaya çıktı. Parmağı Meng Hao'nun elinde kayboldu ve ardından birkaç nefes alanından sonra bir patlama sesi duyuldu. Karanlık bir sis görkemli görünüyordu, sanki Meng Hao'nun yakınına cesaret edemiyordu sanki titredi.

Meng Hao kavramını gevşetti. Wang Tengfei'nin tüm vücudu sarsıldı ve ağzından kan püskürtüldü. Ardından geriye doğru sırıttı, işaret parmağının bir zamanlar işgal ettiği boşluğa tersledi. Aniden yedi ya da sekiz yıl önce yenilgiye uğradığında olay yerine geri döndü. Her zaman onun Seçilmiş olduğunu düşünmüştü ve rakibi sadece böcekti. Daha önce yenilgisi kaza geçirmişti ve şimdi Kuruluş Kuruluşu'na vardı. Rakibi onun altındaydı.

Ama bugün....

"Haklısın, sen ve ben büyükelis değiliz," dedi Meng Hao ilgisizce. Solgun yüzlü Wang Tengfei'ye bakarken ifadesinde aynı eski şaşkınlığın bir kısmını yaşıyordu. "Bu terim çok anlamlıdır. İlişkimize uygun değil. "Wang Tengfei'yi öldürmek için hiçbir girişimde bulunmadı. Onu öldürmenin buna değmez, daha doğrusu bu durumda onu öldürmek çok fazla komplikasyona neden olur.

Her şeyin en önemli noktası, Meng Hao'nun daima Wang Tengfei'ye ait olanlarla sonuçlandığı gibiydi. Onu aniden kendisini daha az istekli yapan garip bir his bıraktı.

Onları çevreleyen her şey sessizdi. Görünmeyen kadın, Meng Hao'ya doğru bakıyordu. Yüzünde bir gülümseme çıktı ve Meng Hao'nun zehirli parmağı çözdüğünü görünce sevgiye dönüştü.

Meng Hao'nun çekingen gülümsemesini gören kadın güldü ve başını salladı. Sevecen görünüm daha da güçlendi.

"Bu çocuk her zaman bir oyuncu oldu ..." dedi kadın sessizce. "Sadece kızlar onun gibi olmasına yardım edemez" dedi. Han Bei'ye, sonra da Li Shiqi'ye baktı, sanki onları pota kızları gibi büyütüyorlarmış gibi.

"Han Klanı kan çizgisi standartlara uygun değil. O yapmaz. Bu diğerine gelince ... ilginç görünüyor. En azından yeterince güçlüdür. "

Utanarak gülümseyerek, Meng Hao, Chen Fan'ın yanındaki yerine geri döndü. Yağmur bitti ve Meng Hao'ya göz kırpdı.