Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 27: Rüzgar Yeniden Esiyor

Yağ Meng Hao'ya baktı, gözyaşları yüzünden aşağıya aktı. Devrildi, kahkahalar atarak ilerledi.

"Sen ölü değilsin. Meng Hao, sen ölmedin! "Diye bağırdı Fatty, Meng Hao'ya sarıldı. "Son birkaç günden beri çok korktum. Herkes senin öldüğünü söyledi, ben çok üzüldüm. Sen benim tek arkadaşımsın. Öldünse ne yapardım?

"Kesiyi terk etmeyi düşündüm. Dişlerimi açma konusundaki ilgimi bile kaybettim. Ama eğer gidersem, nasıl intikam alabilirim? Ben de gitmedim. Yemin ederim size intikam almak için bir yol bulacağım ... "

Yağ Meng Hao'ya samimi bir samimiyetle baktı ve biraz konuştıktan sonra gözyaşları kurumaya başladı. İkisi akarsunun yanına oturdu ve Meng Hao ona Kara Dağda yaşananları anlattı, elbette Uçan Yağmur Ejderhası ve Wang Tengfei ile ilgili konuları terk etti. Yağ dikkatli bir sesle dinledi ve Meng Hao'nun Qi Yoğunlaşmasının altıncı seviyesine ulaştığını duyunca, sinirli davrandı.

"Qi Yoğunlaşmasının altıncı seviyesi ..." Yağ çok heyecanlı görünüyordu. "Kutsal saçmalık, sen ... sen Qi yoğunlaşmasının altıncı seviyesine ulaştın! Yaşlı Rahibe Xu bizi buraya getiren yıl, yedinci seviyedeydi. Meng Hao, sen gerçekten Ölümsüzsün! Uçabilir misin?"

"Fly ..." Meng Hao, Wind Walking tekniğinin açıklamalarını Qi Condensation el kitabından görselleştirerek gözlerini kapadı. Tekniğin altıncı sırada beşinci aşamadan daha kolay gerçekleştirilmesi doğal olurdu, ancak birkaç kez denedikten sonra yapabileceği en iyi şey, düşmeden önce bir süre havada kaldı. Mutlu bir süre denedi, sonra ilaç kullanmaya başladı. Sonunda, havada yaklaşık beş santimlik bir kaldıraç başardı. Yağlı gözleri geniş gözlerle baktı.

Meng Hao aniden gözlerini açtı ve parlak bir şekilde parladılar. Ayağa kalktı, sonra etrafında birkaç tur yaparak rüzgar gibi ilerledi. Yağ izledi, nefes nefese.

Birkaç kez bu şekilde hareket ettikten sonra, Meng Hao tekniğe alışmaya başlamıştı. Çantasını tokatladı ve flaşla uçan bir kılıç ortaya çıktı. Ayağa kalkıp havaya fırladı. Fatty sanki ne gördüğüne inanamıyormuş gibi şok görünüyordu.

"Uçuyorsun ..." diye mırıldandı.

Meng Hao inanılmaz derecede heyecanlı hissetti. Rüzgar Yürüyüş tekniğini kılıçla uçurmak için kullandığı gibi rüzgar yüzüne çarpmıştı. Yaklaşık otuz nefes sonra, dengesiz hissetmeye başladı, sonra dengesini kaybetmeye başladı. Olayı yaşanırken, Meng Hao'nun zihni birdenbire sarsıldı ve kafasında bir konuşma metni çıktı.

Anımsanat, sözcüklerden ibaret değildi ve fantastik bir biçimde esrarengizdi. Aklında bir içgüdü gibi göründü ve yaptığı gibi vücudundaki ruhsal enerji aniden dolaşmaya başladı. Sağ elini kolunun kanat çırpmasına benzer şekilde bilinçsizce salladı. Aniden, önünde bir Rüzgar Kılıfı çıktı!

Rüzgar Kanadı çıktığında, ayağının altındaki uçan kılıç titredi. Rüzgar Kenedi ormanda ilerledi ve üç sıra ağaçlar derhal yarıldı. Bitki örtüsü boyunca gürleyen bir ses vardı ve Meng Hao yere yuvarlandı.

Yağ çok iyice şaşkına döndü ve duyularını düzeltmek biraz zaman aldı. Yüzü kızardı, gözlerinde saygı ile Meng Hao'ya baktı.

"Gerçekten yaptın! Sana sadık kalırsam kim beni zorbaya cüret eder? Ve işimize bulaşmaya cüret ederdi! "Bunu düşünürken, Fatty aniden yüksek sesle güldü.

Meng Hao gözlerini kapadı ve Rüzgar Blade'i hakkında heyecanla düşündü. Akıllıydı ve garip rüya ve Şeytani Çekirdek ile bir ilgisi olduğunu fark etti. Kafasında görülen havalık da Demonic Core ile bağlantılıydı. Birdenbire Kanatlı Yağmur-Ejder'in gölgesi Çekirdek gölde göründü. Meng Hao, Ejderha ile ilgili olarak hissettiklerini hissettirmek ve gökyüzünde egemen olmak istediğini söyledi, ancak yapmayı beceremediğini deneyin.