Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 132: Mükemmel Ahşap Direk!

Meng Hao platforma çıktı ve arkasında, altıncı matris çöktü ve tamamen yok oldu. Dış dünyadan gelen seyirciler bunu görebilseydi, şok olurlardı.

Blood Immortal Legacy turnuvasının tüm tarihçesinde, daha önce hiç büyü matrisi yok edildi!

Orada durmadı .... Altıncı matris çökertmekle kalmadı, daha geride, ilk matris de titremeye başladı. Bir patlama ile parçalanmış ve yaptığı gibi, büyük miktarda manevi enerji yayılmıştı.

Ruhsal enerji hemen Meng Hao'ya ve her ikisini de emen mastıfe doğru uçtu. Sınırsız manevi enerji Meng Hao'nun içinde sıkıştı.

Şu an, onun ikinci Dao Yaylası birleşti. En ufak bir çatlak bile görmeden mükemmeldi. İkinci bir Perfect Dao Sütunu! Meng Hao'nun Yetiştirme tabanı patlayıcı bir momentumla yükseldi.

Meng Hao'dan şiddetle güçlü bir ses yükseldi ve yaptığı gibi cesedi parladı. Arkasında, ikinci matrisin yanı sıra üçüncü de aniden parçalara ayrılmaya başladı. Sanki Kan Ölümsüz Legacy turnuvasının tamamı sekizinci turnuvaya devam etmeyecekmiş gibi görünüyordu.

Meng Hao başını kaldırdı ve yedinci matriste baktı. Gözleri içeriye girerken niyetini öldürerek yaydı.

Mastı başını kaldırdı ve kükredi, sonra bir ışık demetine dönüştü ve Meng Hao'yu yedinci matrise kadar izledi.

Yedinci matriste, üzerinde şaşkın, kan kırmızısı karakterlerin üzerinde yazılı muazzam bir mezar vardı.

Cennet Mezarı!

Meng Hao içeriye girdiğinde Cennet Türbesi sarsıldı. Ahşap tabutta çatlaklar göründü ve sayısız beyaz kemik parçalanarak kül haline geldi. Harap durumda olan bayraktan siyah bir kurşun yayıldı.

Patlama!

Cennet Türbesi patlayan patlayan bir yanardağ gibi patlayan geniş bir ses yankılandı. Üç bölümlü bayrak uçtu havada çırpınarak aniden Meng Hao'ya dar gözlerle bakmasına neden olan bir güç yaytı. Bir anda, yedinci matristan yükselen ve dokuzuncu matrisin ve tahtın ötesinde sunağa doğru uçarak ortadan kayboldu. Bayrak, cesedin siyah baş tüyünde üç beyaz tüy haline dönüşen, özelliksiz maske giyen cesedi geçti.

Aynı zamanda, yedinci matris Meng Hao'nun gözlerinin önünde parçalara ayrıldı. Çöküşü ile birlikte, ona büyük miktarda manevi enerji şimşek yandı.

Görkemli ruhsal enerjinin neredeyse tarif edilemeyecek kadar kuvvetli olması, üçüncü bir Dao sütununun Meng Hao içinde ortaya çıkmasına neden oldu. Yedinci matris sütununda durmaya başladı. Arkasında, ikinci, üçüncü ve dördüncü matrisler parçalara ayrılmıştı. Artık geri dönüş yolu yoktu. Arkasında yalnızca beşinci matris kaldı ve parçalanma belirtileri de gösteriyordu.

Birden fazla matris çöktü ve yoğun bölgenin gökyüzünü örten sis oluşturan yoğun bir manevi enerji gönderdi. Sis tam ortasında Meng Hao'dan başka bir girdapta dönmeye başlamıştı!

Uzaktan bakıldığında, görüş şok edici bir şey değildi.

Mastie'nin yaptığı gibi Meng Hao da manevi enerjiyi emdi.

Hem adam hem de köpeğin yetiştirme üsleri yükseldi. Meng Hao'nun soğuk gözleri sekizinci matriste doğru baktı. Figürde bulanıklık olmasına rağmen, tabii ki başkanı Meng Hao'ya bakmak için geri dönen Li Daoyi idi.

"Matrisleri nasıl çabucak yok edebilir!" Li Daoyi'nin kalbi titredi. Meng Hao'nun Legacy'nin kaderi olan ardılı olduğunu biliyordu, ancak yine de tamamen şok oldu.