Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 140: Kuralları Bilmiyor musunuz?

Meng Hao köşkeye yaklaştı, elini kaldırdı ve kapıdan üç kez çaldı. Kapı içe doğru sessiz açılıyor. İçerde, her şey adım siyahtı. Bir yerde siyah renkli kalkan var gibi görünüyordu.

Ona baktığımızda, Meng Hao yüzeyinde büyülü dalgalanmalar görebiliyordu, ancak ona işaret eden hiçbir şey ona saldırmıyordu. Sadece hangi Kültivatörlerin girebileceğini kontrol etmek için tasarlanmıştı. Meng Hao, bir süre gözlemledi; kendisinden önce gelen birkaç kişiyi düşünerek. Çabucak anladı.

"Bu, Kuruluş Kuruluşu Kültivatörleri dışındaki kişilerin girmesini engelliyor." Yüzü sakin ama bambu şapka ile örtülü, kalkanın önüne geçti.

Birkaç nefes alanında, gözlerine parlayan yumuşak bir parıltı ortaya çıktı. O şimdi ölümlü bir prensin sarayı olduğu görülenin dışında durdu.

Saray, görkemli ve heybetli, yeryüzünde eğilimli bazı muazzam yaratıklar gibi. Çok ciddi bir havası vardı. Sarayın dışında Daoist giymiş yaşlı bir adam duruyordu . Onun ifadesi sakin ve onun Yetiştirme Bürosu Vakıf Kuruluş Aşamasının geç dönemindeydi. Meng Hao'yu görünce yaklaştı, gözler parlıyordu.

Üzerinde Meng Hao'ya baktı ve sonra sessizce, "Lütfen davetiye fişini, Şef Taoistini üret." Dedi. Davetiye fişiniz yoksa, Sect kimlik madalyonunuz yapılacaktır. "

Meng Hao'nun gözleri bambu şapkasının altında titriyordu. Tek kelime bile etmeden elini salladı ve bir madalyon yaşlı adamın eline karaya doğru uçtu. Yaşlı adam ona baktı ve bir anda gözlerine bir saygı durdu. Madalyonu iki eliyle geri verdi.

"Yani, sen mordan ..."

Meng Hao çığlık attı ve yaşlı adam konuşmayı bıraktı. Başka bir kelime bile etmeden Meng Hao'nun devam etmesine izin vererek hafifçe eğildi.

Meng Hao madalyonu geri aldı ve yaşlı adamı saraydan geçirdi. Madalyon, Ding Xin'den aldığı madalyonla aynıydı. Bu, onun ikinci kez atandığı bir isimti ve bu sefer ona biraz alışmıştı. 1

Buranın ejderha ve balıkların karmakarışık olacağını, oldukça kaotik olduğunu biliyordu. Katılımcıların kimliklerini gerçekten çok sıkı denetliyorlarsa, gizli toplantı nasıl denilebilir? Durumu analiz etmek için bir süre dışarı gördükten sonra, şimdi sakin ve telaşsız hissetti.

Saraya girdikten sonra kemerli koyu yeşil ahşap köprülerin üzerine süs kaya görüntüleri ve akarsuları gördü . Çok uzak değil, yaylı çalgılar çalanlarla çevrili bir köşk idi. Ürettikleri ses dikkat çekiciydi. Pavyonda yedi kişi oturuyordu. Çoğu, diğerlerinden biraz alan sürdürdü. Tahmin edilebileceği gibi, sessizce oturdular, birbirlerini şekillendirdiler.

Meng Hao girince, bakışları hepsi onun üzerine oturdu.

Yedi kişiden üçü maske taktı. İçlerinden biri kaşlarını çattığını söyleyen Lu Tao'ydu. Bakışları Meng Hao'ya kısaca geçti.

Diğer ikisi yüzlerini örtmüş değillerdi. Bir kadın gibiydi ve yaklaşık otuz yaşında gibi görülen bir kadıntu. O muhteşem kıyafet giyiyordu ve oldukça iyi görünüyordu. Gözlerine cazibe dolu olan çekici bir bakış vardı. Meng Hao'ya bir süre baktı, sonra gülümsedi ve başını salladı.

Sonunda orta yaşlı bir adam uzun sarı bir bornoz giyiyordu. Yalnız bir ifade yüzünü örttü ve sürekli içtiği alkollü bir bayrağı elinde tuttu . Meng Hao'ya alkollü ağır gözlerle hızlı bir bakış fırlattı.

Dört kişinin özellikleri maskeler tarafından gizlenmişti. Erkek olup olmadıklarını söylemek bile mümkün değildi.

Bir gözkapağı atmadan Meng Hao pavyona girdi ve oturacak bir masa seçti. Etrafına baktığında, pavyonda sadece dokuz tablo vardığını gördü. Onu içeren sekiz tanesi şimdi işgal edildi.