Gökleri Mühürleyeceğim [1]

Bölüm 196: Tüm Gözler İzliyor

Meng Hao elbette bunların hepsinden haberdardı. Onun ifadesi her zamanki ile aynıydı ve herkesi görmezden geldi. Mümkün olduğunca fazla ruhsal enerjiyi emmek için her katta durdu ve daha sonra yukarı doğru tırmanmaya devam etti.

Arkasından birkaç metre diğer tüm Kültivatörlerdi. Meng Hao'ya çaresizce baktılar, kendileri yapmadan önce ilerlemelerini beklediler.

Bu dünyadaki her göz çifti Meng Hao'yu izliyordu. Tüm dikkatin odağıydı.

Bir Şunu arayan Song Clan'ın yarışı Meng Hao'nun basamağına dönüşmüştü. Meng Hao'nun galip gelmediğine bakılmaksızın, Song Jia hakkında derin bir izlenim bırakmıştı. Ziyafet başlamadan önce yaşanan olaylarla birleşince, herkesin kendisini görmezden gelmesine ve yalnızca Meng Hao'ya odaklanmasına neden oldu.

Belki de kaderdi; Bugünden sonra, beş Klan ve Üç Kesim, Meng Hao'nun da Seçilmiş olduğunu bilirdi!

Belki de kaderdi; Zhao Eyaleti'nden bilim adamı Meng Hao'nun hikayeleri günümüzden sonra Güney Bölgesi'nin tamamına yayılacaktı. Seçilmişler arasında artık bir tane daha vardı!

Ayrıca daha önce bilinmeyen Meng Hao'nun dikkatin tam merkezi olacağı kaderdi. Daha çok kültivatör kendisinden ve özellikle de onun ve Chu Yuyan'ın konusunu duyacaktı. Söylentiler, Güney Bölgesi'nin tamamında yangın gibi yayılacaktı.

Meng Hao, sayısız erkek kültivatörün kıskançlığının nesnesi olurdu. Tabii ki birçok kadın kültivatörün dikkatini çekecektir. O şimdi Güney Alanında en güzel dört kadınla ilgili büyük bir skandal konusu oldu. Herkes şimdi ona dikkat ediyordu.

Aynı zamanda, Meng Hao'nun Zhao Eyaletindeki Violet Fate Sect'le olan ilişkisini duymamış olan herkes mutlaka şimdi bunu biliyor olacaktır. Meng Hao'nun adı sadece giderek daha iyi bilinirdi.

Gerçekte, insanlar Kara Elek Tarikatı ve Meng Hao arasındaki kavgayı ya da Kan Ölümsüz Mirayı nasıl aldığını bilselerdi anında tüm Güney Bölgesindeki en ünlü Kültivatör olurlardı. Sonuçta, şimdi Chosen'i tarayarak Dao Çocuklarını itebilirdi.

Ancak bugün, yalnızca neyin geleceğinin ilk işaretiydi. Bu, Meng Hao'nun Güney Alanına girmesi idi!

Zaman Geçti. Meng Hao, ifadesi her zamanki gibi yavaş yavaş yavaş ilerledi. Arkasında Kültivatörlerin çoğu sabırsızlanıyordu. Violet Fate Sect'ten bir genç, yavaşça manevî enerjiyi emen Meng Hao'ya baktı ve kaşlarını çattı. Durumu artık kabul edemedi, ileri attı.

Torbasını tokatladı ve etrafında dolaşan sekiz tılsım vardı. Parlak bir parlaklık çıktı, bir çeşit koruyucu büyü. Zafer ağlamasıyla, Meng Hao'yu geçip bir sonraki katmana ötesine geçerek suçladı.

Violet Fate Sect Nascent Soul Kültivatör soğukkanlı bir şekilde "Bu Mor Morit Çekimi Seçilmiş, Liu Gao." Onun yetiştirme tabanı sıra dışıdır. Sekiz tılsım hazinesi baskı kuvvetini yüzde seksen azaltabilir "sözleri ağzından çıktı bile yüzü aniden çirkinleşti.

Liu Gao Meng Hao'dan geçip bir sonraki bölgeye girer girmez vücudu sarsıldı. Yüzü sıktı ve ağzından kan püskürtüldü. Vücudu sanki saldırıya maruz kalmış gibi titredi. Herkes o kadar uzun süre öfkeyle baktı ve katlanmak istedi. Meng Hao boğazını temizledi. Bir anlığına durdu, yukarıya bakıp bekledi.

Birkaç nefes alanından sonra, Menekşe Kaderi Sect öğrencisi daha fazla kan döşürdü. Tek tek, sekiz tılsımı parçalandı. Sefil bir çığlıkla aşağıya doğru denize düştü. Birkaç dakika sonra ortaya çıktı, soluk görüldü ve tekrar tırmanmaya başladı. Ona korku ve saygı ile bakan Meng Hao'nun altındaki insanlar grubuna tekrar katılmak için uzun sürmedi.