○ŞİDDETLE ÖNERİLEN BÖLÜM ŞARKISI ;
TUNA KİREMİTÇİ - BANA SEBEPSİN○"Defne beni kendinle tehdit etme. Bunu yapma."
"Sende mecbur bırakma o zaman Ömer, anlat ne biliyorsan. Ne bu herkesin Defne öğrensin diye tutturduğu gerçekler ?"
"Bunları duymaya hazır değilsin demiştim sana."
"Bırak da o kadarına ben karar vereyim."
"Sen iyileşmeden hiçbir şey anlatamam."
"Ömer beni çıldırtma !"
"Tamam."
"Ne ?"
"Tamam ama tek bir şartım var. Benimle geleceksin."
"Ne, nereye ?"
"İtalyaya. Konuştuğumuz gibi gideceğiz, orda da ne istiyorsan anlatacağım."
"Ben..." dedi ve duraksayıp düşündü bir süre.
"Söz veriyorum gelirsen her şeyi bir bir anlatacağım Defne."
"Tamam."
"Güzel, hazırlanalım o zaman." dememle birlikte tek kelime daha etmeyip direk hazırlıklara başladık, dün aldığımız biletlere göre 4 saatimiz kalmıştı çünkü.
Sonunda her şeyi hazırlayıp çıktığımızda Defnenin ne kadar heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Belli etmemeye çalışıyordu ama hem anlatacaklarım için meraktan ölüyordu, hem de birlikte İtalyaya gidiyoruz olduğumuz için mutluluktan dört köşe olduğu aşikârdı. Havalaanına giriş yaptıktan sonra gerekli olan tüm işlemleri halledip sonunda uçağa binebildik. Tam koltuklara oturduğumuz sırada kemerleri bağlamamızla birlikte Defne bana döndü yavaşça.
"Sana güvenmek istiyorum."
"Bana güvenmeni bende istiyorum inan ki."
"O zaman bana geçerli sebepler sun. Beni o adamın, o iğrenç adamın söylediklerinin ağırlığıyla bırakma."
"Bundan sonra asla yalnız değilsin Defne. Artık ben varım. Sen beni bırakmak istesen de benim seni bırakmaya niyetim yok."
"Teşekkür ederim..." dedi gülümseyerek ve başını omzuma yasladı.
Defne böyleydi işte, siniri bu kadardı. Ne kadar çılgına dönerse dönsün eğer karşısındaki insan sevdiği bir insansa bir iki harekete hemen yumuşayıveriyordu. Tabiki bundan faydalanmıyordum, böyle bir şeyi asla yapmazdım ama Defneyi buradan götürmek zorundaydım. Her şeyi burada öğrenmesi onun için bir yıkıma yol açardı. Ki her şeyi anlatıp anlatabileceğimden zaten emin değildim... Ne İtalya turumuzun mahvolmasını istiyordum, ne de Defnenin kalbinin zarar görmesini. Kendime söz verdiğim gibi onu kaybetmemek için elimden ne geliyorsa yapacaktım.
Birkaç saatlik yolculuğun ardından akşam sularında varabilmiştik İtalyaya. Özel bir araç eşliğinde otele vardığımızda Defnenin gözlerinin içinin parladığını görebiliyordum, ve onu böyle görmek beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Onu böyle mutlu görmek için nelerimi vermezdim ki...
"Ömer, ya burası gerçekten muhteşem bir yer, ben hâlâ geldiğimize inanamıyorum !" diyip ani bir hareketle sarıldı bana.
"Emin ol daha iyilerini hak ediyorsun ama şimdilik elimden gelenler bunlar."
"Saçmalama, bu kadarı yeter de artar bile. Rüyada gibiyim."
"Hiç uyanmayalım o zaman."
"İşte bak o dediğin mümkün değil...," dedi birlikte odaya çıkmak için asansöre binerken.
"Bana her şeyi anlatacağına söz verdin, ve bende sana güveniyorum."
"Anlatacağım. Odaya bir girelim, bir yerleşelim her şeyi baştan sona anlatacağım."
Odaya girip yerleşmeyi tamamlayana kadar, tabi bir de uçakta Defnenin heyecandan ölmediği ve beni sorulara boğmadığı zaman içerisinde gerçekten her şeyi anlatıp anlatmayacağımı düşünüp durmuştum. Onun bana o sana güveniyorum diyişi, masum bakışları beni her şeyi anlatmaya itse de bunu yapamazdım. En azından iyileşene kadar, gerçek ailesinin onun hayatını mahveden insanlar olmadığını söyleyemezdim. Bunu öğrendiği an orada kalpten gidebilirdi, buna normal bir insan bile dayanamazken Defnenin dayanması kat kat kat daha zordu. Sonunda her şeyi bitirdiğimizde Defne kafasındaki tatlış saç bandanasıyla, elleri belinde bana döndü.
"Evvvet, şimdi konuşma zamanı artık kaçamazsın."
"Tamaaam, ama önce ilaçlarını içiyorsun ve bende balkona geçip seni bekliyorum."
"Peki..." diyerek itiraz etmeden ilaçlarını içmeye gitti ve bende balkona geçip birer kadeh şarap doldurdum ikimize de.
"Hadi bakalım, seni dinliyorum." diyerek oturdu karşıma birkaç dakika içerisinde.
"En baştan başlıyorum o zaman." diyip içkimden bir yudum aldım.
"Başla." dedi ve bardağını önüne doğru çekti, bende derin bir nefes alıp girdim lafa.
"Annem, Tekinin anneni aldattığı kişi."
"Tahmin etmiştim." dedi ama şaşırdığı belliydi de.
"Olayın aslı şöyle. Annem uzun bir zaman babanın evli olduğunu bilmiyormuş, hep evlendim boşandım çocuğum için arada bir onlarla görüşüyorum demiş. Annem de öyle öyle zamanla kendini ondan kurtaramaz olmuş, çok aşık olmuş Tekine. Sonra bir gün evli olduğunu öğrenince ortalığı birbirine kattı. Ben o zamanlar 5 yaşında falanmışım, hayal meyal hatırlıyorum ama annem resmen kıyameti kopardı. Beni de aldığı gibi anneannemin yanına gitti. Tabi baban bırakmamış peşini, sürekli gelip gitmeye devam etmiş. Artık bir gün anneannem daha fazla dayanamayıp kalpten gitti tabi. Ben 9 yaşındayken."
"Başın sağolsun, mekanı cennet olsun..." dedi kısık bir sesle.
"Amin."
"Ee, sonra ?"
"Sonra baban temelli bizim evden çıkmaz oldu, artık annemi nasıl ikna ettiyse araları düzelmiş gibiydi. Sonra bir gece bir ses duydum, cam kırılma sesi. O zamanlar 10 yaşımda falanım, korktum hemen annemin yanına koştum. Bir de baktım ki baban onu öldüresiye dövmüş." diyip sıktığım bardaktan büyük bir yudum aldım.
"Pislik herif." dedi Defne gözleri dolu dolu ve anlatmam için susup beni dinlemeye devam etti.
"Meğerse ilk dövüşü değilmiş. Ara ara böyle sinirlenir bütün hıncını annemden çıkarırmış. Tabi ben görüyordum annemin kötü olduğunu, yaralarını berelerini ama küçük olunca hep geçiştirdi beni, bende inanıyordum tabi. İşte tam da o gece her şeyin farkına vardım. Tekinin nasıl bir insan olduğunu o gece anladım ben, annem sinirle birsürü şeyi açığa çıkarıp bağırırken bende oradaydım ve kelimesi kelimesine hatırlıyorum söylediklerini. Hayatım boyunca unutamadığım tek an o."
"Çok zor günler atlatmışsın." dedi gözünden birkaç damla yaş süzülürken.
"Gerçekler bunlar Defne. Tekin annemi işkence ede ede öldürdü derken kast ettiğim şey buydu. En son yaptığı şey... Yani o geceden sonra, annem intahar etti."
"Hii !" dedi Defne kendini tutamayıp fakat sonradan yaptığı şeyin farkına varıp elini ağzına götürdü hızla.
"Senin annen de onun yüzünden intahar etti, biliyorum."
"Ben... Çok üzüldüm..." dedi gözlerinden yaşlar hızla almaya devam ederken.
"Biz seninle birnevi kader ortağıyız Defne. İkimizin de hayatını mahveden insan bu adam."
"Beni niye her şeyin Bedeli olarak seçtin ?"
"Bu hayatta Tekinin değer verdiği tek şey sen kalmıştın çünkü. Seni kullanarak ona her şeyi yaptırırım diye düşündüm, ki çoğunu da yaptırdım, yalan yok."
"Ne mesela ?"
"Mesela şirketinin yüzde onluk hissesi şuan üzerimde. Ve de birkaç evi falan benim ama onları satıp bağış yaptım direk. Amacım para falan değil Defne, ben sadece o adamın son nefesine kadar sürünmesini istiyorum. Hepsi bu."
"Haklısın, sonuna kadar haklısın. Bende bunun için elimden ne geliyorsa yapacağıma söz veriyorum. Sonuna kadar yanındaydım bu konuda."
"Biliyorum...," dedim elini tutarken.
"Sana ihtiyacım olacağı zamanlara gelmek üzereyiz. O zaman gelince anlatacağım sana neler yapacağımızı. Sana söz veriyorum Defne, o adam yaptığı her şeyin bedelini bir bir ödeyecek. Beni öldürün diye yalvaracak gözümüzün önünde. Bunlar son iyi günleri, az kaldı, çok az."
"Teşekkür ederim.," dedi gözlerini gözlerime kenetlerken.
"Bunları bana anlattığın için çok teşekkür ederim. Senin için hiç kolay olmadığını biliyorum ama..."
"Sen yanımda olduğun sürece bana her şey kolay geliyor Defne. Ben... Ben daha önce hayatım boyunca hiç böyle hissetmedim. Annemden sonra hiç birini kaybetmekten bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum."
"Bende hayatım boyunca asla kimseye ihtiyaç duymadım ama sen... Sana çok ihtiyacım var benim Ömer, içinde senin olmadığın bir hayatta ben yaşamak istemiyorum."
"O konuya gelirsek..."
"Ne konusu ?" dedi gözleri merakla açılırken.
"Yaşaman konusu."
"Ömer ben çok düşündüm. Yani söylediklerini-"
"Defne ben seni de kaybedemem. Sen olmazsan hayatıma devam edemem ben, nolur yapma."
"Dur da bi cümlemi bitireyim demi ? Söylediklerini çok düşündüm ve bende iyileşmek istediğimi fark ettim. Hayatımda ilk kez bu kadar mutluyum ve ilk kez tamam işte benim yerim burası, benim isteklerim de bu, yaşamam için sebebim var diyebiliyorum. Sen, benim yaşamam için en büyük ve en güzel sebepsin Ömer İplikçi. O yüzden, iyileşmek için elimden gelen her şeyi yapacağım artık."
Mutluluktan gözlerimizin içi parlarken kocaman gülümsedim ve daha derin baktım gözlerine. Bu kızla, burada oturup bunları konuşuyor olacağımızı ölsem tahmin etmezdim. Hayat süprizlerle doluydu, her günü farklı bir oyundu... Şu cümlelerden sonra Defnenin benim hayatımdaki en doğru, en güzel şeyin olduğunu bir kez daha anladım. Daha her şeyi tam anlatmamak içime dokunuyor olmasa da onu kaybetmemek için kendimi biraz daha sıkmak zorundaydım. Zamanı gelince her şeyi öğrenecekti zaten, ve bizde bu yükten tamamen kurtulmuş olacaktık.
"Seni seviyorum." dedim tüm düşüncelerimden sıyrılıp Defnenin dünyanın en güzel tonunu içinde barındıran bal gözlerine bakarken.
"Bende seni seviyorum." dedi kocaman gülümserken.
Tabiki daha fazla dayanamadım ve yerimden kalkıp onu da kaldırdım ve kalktığı gibi de dudaklarına yapmıştım. Ters bir tepki vermemesi artık onun da hazır olduğu anlamına geliyordu.
Biraz önce de söylediğim gibi, Defne benim hayatımdaki en güzel ve en doğru şeydi, ve birazdan da tamamen birbirimize ait olacaktık. Bu günü tarihe geçin...Anam anam anaaam, ne bölüm yazdım ama beee 😝 Bence hem Defnenin hem de sizlerin kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi anlamında güzel bir bölüm oldu, evet biraz ekşınsız bir bölüm fakat belirtmek isterim ki önümüzdeki 1-2 bölüm böyle olacak. Onları romantik mi romantik, eğlenceli mi eğlenceli bir İtalya turuna çıkarmak istiyorum, e bende biraz ekşınsızlık tatiline ayrılayım değil mi ama ? Hem bizimkiler de mutlu olmayı artık hak ettiler sanki 😍
Hepimizin bayramı mübarek olsuuun ! Musmutlu, bol harçlıklı bol baklavalı bir bayram diliyorum hepinize ❤ Allah tuttuğumuz oruçları da kabul etsin inşallah...
Bu arada geçen bölümün final olduğunu sanan canım temiz kalpli okuyucularım yorumları okuyunca inanın çok güldüm, bölüm ismi seçerken vallahi bir kez olsun böyle anlaşılacağı aklıma gelmedi, kıyamam size nasıl da korkmuşsunuzzzzz 💕💕 Ama merak etmeyin Allah korusun bir gün final yapacak olursam sizlerin öncesinden haberi olur, ki böyle güzel devam edersek düşünmüyorum da final falan içiniz rahat olsun 🙏 Lütfen düşüncelerinizi yorum olarak benimle paylaşmayı da unutmayın, sabırsızlıkla bekliyor olacağım ! 😻
Okuyan herkese kocamaaan teşekkürler, sizleri seviyorum.
-Selenay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedel (DefÖm)
Fanfiction"Senin baban, benim annemin sonunu getirdi. İşkence ede ede öldürdü onu, zamanla, canından can kopara kopara... Şimdi de ben senin sonunu getireceğim Defne Topal. BEDEL sen olacaksın."