10

1.4K 78 14
                                    

Gülerek bana bakıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Arabanın kapısını açtı bense bi adım geri gittim.

Orospu Melih neredeydi!

Arabadan inip ellerini ceplerine soktu ve ileri geri salındı.

"Gerçekten nereye gidecektin?"

Suratı gerilmişti. Kızgın olmalıydı ama alaycı tavrı ağır basıyordu.

"Senden uzağa!"

Sert bi kahkaha attı. Bu içimi dondurmaya yetiyordu. Tüylerim diken diken olurken ateş saçan gözlerinin aksine dudağında bir sırıtış vardı.

Böyle bile şeydi..

Çekici.

" Anlaşmayı sen istedin değil mi Buse?"

Bana yaklaşıyordu ve ben geri geri gidiyordum.

"Cevap ver!"

Telefonum ötünce olmayan şansıma tekrar sövdüm. Şarj bitiyordu.

Diğer araba sesi gelince Melih olma ihtimali yüksek olduğu için hızla o yöne koştum. Arkama baktığımda gergince bana bakıyordu. Yolun ortasında arabaya koştuğum için iyi bi deli damgası yemeliydim. Ama öyle bakıyordu ki..

Endişeli gibi?

Onu onayladım.

Araba inleyince reflexle durdum ve elimi yüzüme kapayıp arabanın durmasını bekledim. Arka fonda Baha nın sesiyle araba durdu ve sadece Karnıma değdi. Nefes nefese kalmıştım.

Elimi yüzümden çekip mavi gözlerle karşılaştım güzel zamanlama.

" Buse!"

Melihin haykırışıyla hızla yan kapıya ilerleyip açtım

Nasıl göründüğümü bilmiyordum ve Melih garip garip bakıyordu

Şey gibi..

Deli.

Veya zamanında deli damgası yediğim için öyle düşünüyor olabilirdim.

" Sür Melih lütfen çabuk!" Diyerek koltuğa kendimi attım

Şaşkınlığını atıp bana baktı.

" Sen iyi misin? "

Baha ya baktım.

Sanki taş kesilmiş gibi kımıldamadan Melihe bakıyordu.

Taş olduğunu biliyoruz zaten de niye Bana değil Melih e bakıyorsun?

"Hemen sür!"

Bişe demeden gaza bazıp arabayı inlettiğinde koltuğa yapıştım.

Baha'ya tekrar baktığımda kaşlarını acayip çatmış ve gerilmişti.

Onu böyle hiç görmediğime yemin edebilirim.

Umursuyor olabilir miydi?

İç sesime bir güzel küfür edip göz devirdim. Umutlanmamalıydı.

Tam gözden kaybolduğumuzu düşünürken arkadaki arabayı görüp sert bi tekme savurdum.

" Siktir!"

Melih bana tekrar baktı

"Neler olduğunu anlatacak mısın?"

Ve araba öne savruldu.

" Ne yapıyor bu piç!"

Ona sadece ben piç derim piç deyip üstüne atlamak istesem de yapmadım.

"Ondan kaçıyordum!"

Ve bir savrulma daha.

Melih gazı kökledi. Söylediği küfürler kelime hazineme küfür katarken.

" Onun için çalıştığını sanıyordum." diye mırıldandı

Sertce ona döndüm ama diyecek hiçbirşeyim yoktu.

" Eve gitmek istiyorum"

Başıyla onayladı.

" Bende ama arkamızda bu pezevenk varken çok zor"

Güldüm

"Sen bi yolunu bulursun. "

Gülerek bana döndü.

" Bulurum değil mi?"

Gülerek onayladım ve içimi birden suçluluk duygusu kapladı. Bu duyguya alışıktım ama bu tuhaftı.

Melih farları söndürüp motoru kapadı ve karanlığa girdi. Hava O kadar karanlık değildi.

Hızlı bir araba sesinden sonra derin bi soluk verdim ve yüzümü ellerimin arasına aldım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

"İstersen...Sana yardım edebilirim. "

Gülerek ona döndüm.

" Teşekkürler ama o kadar kolay değil."

Biraz sessiz kaldı.

" İşinden memnun olduğunu sanıyordum?"

Niye birden değiştin diyordu yani.

" Bende öyle."

İma ettiği soruya cevap vermemiştim.

" Sana en başında söylemiştim ama sen..."

Ellerini saçlarına geçirdi. Devamını söylemeyeceğini biliyordum. Onu onayladım.

"Özür dilerim onu... seviyorum"

"Voah şunu yanımda deme bari cidden tha" diye tislayip göz devirdi ve arabayı çalıştırdı. Ben de dudaklarımı sıkıp dışarıya baktım
"Özür dilerim

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin