Lanet Olsun!

1.4K 83 15
                                    

Telefonu çıkarıp rehberde en sona indim. Çocuğu nokta diye kaydetmiştim. Böyle yani; " ."

Derin bi nefes alıp ekranı kaydırdım ve kulağıma götürdüm.

Çaldı

Çaldı

Veee..

Gene Çaldı.

Ben olsam bende açmazdım tabii

"Ebesini siktiğimin sebisi! Saat kaç haberin var mı?! Annen veya baban ölmüş olsun! Yoksa ağzını burnunu sikerim!!"

Tamam Bunu beklemiyordum.

" Melih? "

Sonra ses kesildi. Baya bi ses gelmedi. Uyuduğunu düşünecektim nerdeyse.

" Sen kimsin? "

Anan diyemezdim.

" Buse ben bak dinle bu saatte rahatsız etmek istemezdim ama..." Sessizlikten dolayı susmuştum. Yok yani uyucaksa söylesin piçte polisi bişeyi arayayım.

" Bi sorun mu var?"

"Aslında sayılır dinle istersen uyu zaten aramam saçmalıktı Özür dilerim sen uyuyabilirsin. "

Vee yüzüme kapatılan bi telefon.

Gözümü yumup sinirimin geçmesini bekledim.

Be öküz be hayvan madem konuşmucan niye açion piç kurusu.

Sıkıntılı bi iç çektim.

Olan dakikam da  bitmişti!

Polisi de arayamazdım.

Aramazdım

Telefonum çaldı ve boş - sokak mı desem orman mı - yerde Bon Jovi yankılanınca şaşırdım ve telefonu açıp kulağıma dayadım

"Alo?"

Derin bi nefes aldı.

" Önemli bişe olmasa aramazdın söyle nerdesin? "

Sesi daha netti ve sanırım cekedini giyiyordu. Evet ben erdim.

" Aslında bende bilmiyorum."

Aptal ben! Senin bilmediğin yere çocuk nasıl gelsin Allasen?

" Tamam Gps ini aç bulurum ben seni."

Ah tabi ya teknoloji..

Benden zeki çocuk.

" Peki"

"Cadde falan bi yere çık yola yani. "

Göz devirdim. Falanı bilemem de caddeye çıkarım heralde.

" Tamam"

Cevabını beklemeden kapadım. Hah sen benim suratıma kapatırsın ha?

Hemen GPSi açtım

Cadde falana çıkmışmış sen demezsen çıkmıyodum ben mal. Tek akıllı sensin zaten

Patika gibi bi yol buldum. Tekerlek izleriyle oluşmuştu. O yolu takip ettim. Güneş doğmak üzereydi ve ben üşüdüğümü farkettim. Caddeye vardım ve Onu düşünmeye başladım. Siyah saçları biraz kabarıktı. Yani sürekli dik. Bu inatcılığının bi kanıtıydı.

Gözleri...

Sinirlenince Koyu olurdu. Ve bu benim en çok gördüğüm.

Koyu kehribar.

Gülünce gözleri kısılıyordu. Onu gülerken anımsadım ve bende gülümsedim. Sonra başımı sağa sola salladım. O piç senin kuzenini öldürdü.

Aslında bu olay nasıl oldu bilmiyorum. O malın da bi tekmelik canı varmış gibi hemen öldü. Gözlerimi büyüttüm.

Onu savunuyordum.

Bu tam bi saçmalıktı. Ellerimi saçlarıma geçirdim. Ona karşı bişe hissetmemeliydim bu .. Saçmalık olurdu.

Ondan nefret bile etmemem gerek o hiçbir duyguyu haketmeyen bir piç. Yere oturdum. Vücudum o şeyi tekrar istiyordu ama engel olabilirdim. Evet bi kere yaptım tekrar yapabilirdim. Sonra bir ışık gördüm. Bu bi tür işaret olmalıydı.

" Allahım beni yanına mı çağırıyosun?" Kendime fısıldadım.

Sonra bi tane daha gördüm.

Bir ikiden iyidir.

Yani iki tane Baha olduğunu düşünsenize.

Birini dolaba saklardım.

Seni gidi orosbu iç ses!

Gözlerimi yumdum.

Işığa bide motor sesi eklenince Oha falan oldum.

Ve Tam önümde büyük bi inlemeyle araba durdu. Demek ki ışıklar farmış.

Melih olduğunu sanarak kalktım

" Benden kurtulacağını mı sandın küçük aptal?"

Ah lanet olsun. Lanet olsun! Lanet olsun!

Bu bir soru değildi.

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin