Keşke

1.2K 66 8
                                    

Arabada gezmesini hiç sevmem.

Yanımda bide bir sadist dururken bu bayağı bir çekilmez oluyordu.

Kim bilir aklında bana neler yapmayı planlıyordu.

" Bana bakmayı kes."

Konuşana kadar ona baktığımın farkında bile değildim. Hemen kafamı cama çevirdim. Buraları hiç bilmiyordum. Ofladım.

" Nereye gidiyoruz."

Sustu. Zaten cevap beklemiyordum.

Yolu ezberlemeye çalıştım ama dönüp duruyodu. Kesin beni param parça edip ayılara yem edecekti.

" Ölürsem umrunda olmaz değil mi?"

Gene cevap vermedi ve derince iç çekti. Bu bi tür "Keşkeee" sanırım.

Kapıyı açıp atlasam mı diye düşündüm ama yemedi.

" Sevgilin olduğunu bilmiyordum."

Gene cevap vermeyeceğini bilerek sormuştum.

"Bende senin."

Kısa bi şok geçirdim. O cevap verdi değil mi?

"Benim mi?"

Göz devirdi.

"Evet her neyse"

Omuz silkti.

Ne ara açtığımı bilmediğim kapıdan atladım ve kendimi attım ve kafamı yere vurup -bi kaç kere vurup- Elimle kendimi siper ettim ve durdum. Arabanın inlemesi gelirken bende inledim ve kafamı tuttum. Elime sıvı şey gelince yüzümü buruşturdum ve etraf bulanıklaştı. Sonra onun yüzünü gördüm. Beni kaldırdı. Bi şeyler zırvalıyodu ama duymuyodum. Sonra ne olduğunu anlamadan her yer karardı.

Baş ağrısıyla gözlerimi açtım. Son yaptığım mallık aklıma gelince kendime göz devirdim. Ah gene ölmedim demeyi unutmuyorum. Ondan sonra bi hastanede uyanmak iyi gelebilirdi ama bunun yerine sandalyeye bağlanmış iç çamaşırlarımlaydım bacaklarım yanlara bağlanmıştı -gene- ve etrafım küçük küçük meşale gibi mumlarla çevriliydi.

Kapı açıldı.

" Ah uyandın demek oyuncağım."

Ağzımda bi kaç küfür geveledim.

Yaklaşıp karşımda durdu.

" O arabadan atlama olayı..Gerçekten bu aptallıkla ölürsün."

Ona sahte bi sırıtış gönderdim.

" Umrunda mıyım"

Soru sormamıştım.

Etrafımda dolandı. Bi köpek balığı gibiydi.

" Değilsin. Öleceksen benim elimde öleceksin"

Bu parfümü kullanmaya devam edersen diyemedim.

"Ölümden korkmadığımı biliyosun"

Karşımda yanan yarısı yanmış meşaleyi aldı ve önümde durdu.

"Aşkı tatmadan ölmek istemediğinide biliyorum."

Bu neydi şimdi?

Ona anlamadığım için mal mal bakıyodum.

"Senin kendin hakkında bilmediğin şeyleri biliyorum"

Herşeyimi biliyosa beni araştırmış demek ve bu beni umursuyo demek..Yani değil mi?

Meşaleyi karnıma bastırmasıyla kendime geldim ve acıyla inledim. Ona meşaleyi çekmesi hakkında yalvarırken o yüzüme bakıp pis pis sırıtıyodu. Duygu değişimimi o da farketmiş olmalı.

Meşale söndü oranın su toplayacağına emindim. Ama en çok acıtan bunu onun yapmasıydı.

"O piçle ne zamandır konuşuyordun?"

Bu bi tıslamaktan beterdi.

"Hangi piç?" dedim acıyla sırıtırken

"Kaç tane piç var?"

"Karşımda duranı da sayayım mı?"

Kıkırdadı
"Cevap ver"

"Seni İlgilendirmez!"

Başka bi meşaleyi bu sefer göğsüme bastırdı ve tekrarladı. Gözlerimi yumdum.

" O piçle ne zamandır konuşuyordun!"

Acıdan ona cevap veremeyecek haldeydim.

Cevap vermeyince aynı yere başka bi meşale bastırdı. Bu seferki çığlık bile değil kükremeydi. Öyle böyle acımamıştı.

" Dün! Sadece dün oldu!"

Meşaleyi çekti.

" Bi günde mi sevgili oldunuz yani! Onu bi günde mi değerlilerinin arasına koydun!"

Ve bu sefer bacağıma yapmıştı.

Dudağımı ısırdım. Bağırıp onu mutlu etmeyecektim.

Bu sefer daha çabuk söndü. O kadar bastırmıştı ki meşale bile dayanamamıştı Bi an arka taraftan çıkacak sanmıştım.

" Cevap ver! "

Vermeyecektim. Evlenme teklifi etse bile vermeyecektim.

Beni biraz inceledi ve cevabımı bekledi. Suratına tükürdüm. Öyle bakmamalıydı. Yüzünü elinin tetsiyle sildi ve sırıtarak Cebinden küçük bişe çıkardı.

" Bahane arıyordum."

Bişeye basmasıyla küçük şeyden keskin bi uç çıktı.

Ne olduğunu anladığımda keşke yapmasaydım dedim. Ama çok geçti. Hayatım keşkelerimle bitmek üzereydi ve ben hala elindeki çakı mı bıçak mı çözmeye çalışıyordum

Burda keserun yarın devam.d

Çünkü Ben Aptalım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin